3 Temmuz 2011 tarihinde ‘ şike ’ ile uyandık güne. Gözaltına alınanlar, ifade vermeye çağırılanlar, savcılığa sevk edilenler, serbest bırakılanlar, tutuklananlar…
Her şey üst üste gelmeye devam ediyordu. Futbolda, şike ile gelen bir çok yenilikte söz konusuydu.
Yeniliklere kabataslak bakacak olursak;
- Spor Toto Süper Lig 9 Eylül'de başlayacak (26.07.2011)
Futbol kamuoyunun ortada bir problem yokmuş gibi göstererek ligin 9 Eylül’de başlayacağı duruyordu fakat ligin başlangıcı 19.10.2011 tarihinde yapılan açıklama ile 11 Eylül 2011 tarihinde başlayacağı duyuruldu.
- Spor Toto Süper Lig'de yabancı futbolcu sayısında yeni düzenleme (10.08.2011)
Ülke futbolu ‘ŞİKE DEPREMİ’ ile sallanırken gündem bir anda ligimizde uygulanan yabancı sınırlamasının değişmesine odaklanıyordu. Türk halkı olarak futbola iyiden iyiye ‘yabancı’laşıyorduk.
- Süper Lig ve TFF 1. Lig statülerinde değişiklik (08.09.2011)
Ligin başlamasına az bir zaman kala gündem adı şikeye karışan takımların akıbeti olurken, birden gündem tamamen değişiyordu. Yıllardır aynı statü ile devam eden ligimiz bir anda sisteminin değişmesiyle tamamen başka bir boyuta taşındı.
- Türk futbolunda "Seyircisiz Maç" dönemi sona erdi (17.09.2011)
Lig başladı kararın sezon sonu verileceği açıklandıktan sonra suni gündem yaratmak amacıyla ülkemizde seyircisiz maçın kaldırılacağı açıklandı. Statlarda seyircisiz cezası verildiği zaman bayan ve çocukların stada alınacağı açıklandı ve gündemimiz bir müddet bu konuyla ilgili kaldı. Adı şike ile anılan kulübün seyircisiz maçlarını unutmamak lazım.
- Türk futbolunun kapıları kadın ve çocuklara açılıyor (30.09.2011)
Gündem tekrar değişiyor. Ülkede bir ilk olarak tribünler kadın ve çocuklara merhaba diyor.
- Play-off şampiyonu ve ikincisi Şampiyonlar Ligi'ne gidecek (26.10.2011)
Ligin başlangıç döneminin bitmesiyle birlikte tekrar statüde değişiklik yapılıyor ve 34 hafta boyunca mücadele veren takımlar arasından en çok puanı toplayan lider takım sezon sonunda play-off maçlarında aynı performansı gösteremezse hiçbir kupaya katılamayacağını, 34 haftalık periyodun tamamen zaman kaybı olduğu yapılan değişiklikle ortaya çıkarılıyor.
Bu tarihe kadar gündem sadece bu başlıklarla da meşgul edilmedi. Bir çok gazete, yazar, eski futbolcu, hakem, teknik adam, yorumcu vb. kişiler tarafından ne olacağının senaryoları yazıldı ve çizildi
Araya bazen bizlere yabancı olan UEFA da el attı ve bazı değişiklikler istedi (!) ya da emretti.An itibari ile yaşanan olaylara ve gelişmelere baktığımız zaman bir arpa boyu yol alamadığımız hatta ve hatta daha da çok gerilediğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Geç gelen adalet , adalet midir ?
Karar sezon sonu açıklanacakta ne olacak ? İnsanların futboldan soğuduğu gerçeğini görmüyor mu futbolu yöneten insanlar ? Farklı bir şekilde bakacak olursak, futbolu yöneten insanlar gerçekte futbolu yöneten insanlar değil mi ?
Velhasıl kelam bugüne kadar bir sürü suni gündemle kafalarımızı meşgul eden. Tutuklu bulunan futbolcu, menajer, teknik direktör, yöneticiler olmasına karşın hala ceza veremeyen futbolumuzu yöneten(!) insanlarımıza başarılarının devamını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder