2 Mart 2014 Pazar

Sanırım Doğru Zaman



2013 yılının Kasım ayında uzaklaştım sevdam olan şehirden ve bu uzaklaşma Nisan ayının son demlerine kadar sürecek. Yapmam gereken mecburi görevin son zamanlarına girmiş bulunuyorum, sizi temin ederim ki burada özlediğim tek şey Bursa ve Bursaspor. İnanın ne aile, ne dost ne de başka bir şeye özlem duyuyorum, sadece tribünde olmak için neler vermezdim tahmin bile edemezsiniz, ama askerlik görevini yapmanın bir zorluğu olacak benim de çekeceğim zorluk buymuş demek ki.

Bölükte digiturk olmadığından mütevellit sadece kupa maçlarını izleyebildim ve her defasında içim cız etti orada olup takıma destek vermek ne güzel olurdu halbuki. Neyse gelelim söylemek istediğim şeylere;

Askere gelmek için bundan güzel bir zamanı istesem de tutturamazdım herhalde. Takımın hali, hocanın durumu, Batalla'nın bir kalemde çekip gitmesi, transfer durumları, ligde alınan istikrarsız sonuçlar ve zamanında kurtarıcı olarak alınan lakin kadro dışı bırakılan oyuncular. 

Biz Bursaspor olarak bir şeyleri yapmak basamakları tırmanmak istiyoruz ama bir yandan doğru yaparken diğer yandan yanlış yapmaya devam ediyoruz. Zamanında "ben askere gitmeden Hikmet Karaman bu takımdan gidecek" cümlem şimdi de Daum için geçerli;

"Ben askerden dönene kadar Daum bu takımdan gidecek."

Son olarak bu takımın 15 Mayıs 2004 yanında olanlar bugünde yarında yanında olacak. Umarım özlem duyduğumuz Bursaspor bizlere kendisini izlettirir. 

Elimizde kalan tek koz Türkiye Kupası. Sezon başı kendi kendime bu hedefi koymuştum ve inanıyorum ki o kupa bu sezon bizim avuçlarımızda yükselecek fakat bu demek değildir ki yönetim ve teknik ekip kalmalı.

Son olarak Bursa'da nefes almanın ve tribünde sevdanı haykırmanın kıymetini bilin. Şu anda Vakıfköy'e gitmeyi çok isterdim ama elden bir şey gelmiyor. 

6 Kasım sabahı evden ayrılmak için araca binerken son söylediğim sözle sizlere kısa bir süreliğine veda ediyorum.

"Hepinize Bursaspor'lu günler."

"Başka Bursaspor yok..."

1 Mart 2014 Cumartesi

Bitse de gitsek



Olimpiyat'ta 10 kişi Beşiktaş'a karşı alınan mağlubiyetten sonra geçtiğimiz hafta bayan ve çocuk taraftarlarımız önünde alınan Rize galibiyeti ile az biraz rahat nefes almıştık ancak dün Manisa'da alınan mağlubiyet ile Bursasporumuz bir kez daha bu seneden birşey çıkmayacağını gösterdi. Bir türlü ne sıralamada kendimizi yukarı atabiliyoruz ne de oyun anlamında level atlayabiliyoruz.

Halbuki Daum geldiğinde ben şahsen yönetimin o ana kadar ki en doğru transfer hamlesi düşüncesindeydim. Ancak maalesef gelinen nokta ortada. Şu an elde umut bağlanacak tek şey Galatasaray ile oynanacak kupa yarı finali. Ondada şansımız Mancini'nin yapacağı rotasyona bağlı ne yazık ki. O maça kadar çıkılacak Karabükspor,  Kayserispor, Konyaspor serisinden kaç puan çıkartırız bu bile tam bir muamma.

Kazım'ın kadro dışı kalmasından sonra dün sağ kanat Sercan'a emanetti ama ne emanet. Şanlıurfa'da dahi 4 kez 90 dakika sahada kalmayı başarabilen Sercan Bursaspor'da hangi kriterlere uygun ilk 11 çıkıyor ben anlamıyorum, transfer ediliş amacını anlamadığım gibi. 15 yaşında profosyonel olup 17 yaşından itibaren lig oynamaya başlayan bir oyuncu geçen 7 senede bu kadar mı yeteneklerinin üstüne bir gram koyamaz ? Tam da bu kadar işte. Seneler önceki röportajlarında ''en büyük eksiğin ne'' sorusuna ''son vuruşlarımı geliştirmem lazım'' diyen adam bugünde hala bu sorunu aşamıyorsa futbolu meslek olarak icra etmese keşke.Aslında tek tek eleştri yazacak olsak yazının sonu gelmez bu bir gerçek. O yüzden en çok dolu olduğum Sercan ile bu kısmı bitirmek en doğrusu.

Yönetim Daum konusunda tam bıçak sırtında. Eğer yollarlarsa ilk sezonlarında 3 teknik direktörle sezonu bitirmiş olacaklar ki bu kötü bir done olarak hanelerine yazılacak. Eğer kalırsa ki taraftarla arasındaki gerginlik ve oynattığı daha doğrusu oynamak adı verilen futbolumsu şey daha çok ortamı gericek. Gerçi bu listede Hikmet Karaman'ı çok saymamak lazım o da taraftar baskısıyla kaldı, taraftar tepkisiyle gitti.

Bir de yönetimin kendisinin kalıp gitmesi durumu var ki o hepten çıkmaz. Bugün bir kongre kararı alınsa kongre süreci temiz 2 ayı alıcak sezon devam ederken bu sürecin Bursaspor'a zarar vereceği kesin. Esas önemli olan kongre süreci mi daha çok zarar verir yoksa bu oyun yapısıyla devam etmek mi ? bunun kararını vermek gerek. Bir de insanı kongreden soğutan eskiler var ki, en çok can sıkan kısımda burası bence.

''Umuttur Bursaspor'' felsefesinin dahi ağızlara alınmadığı günlerden geçiyoruz ama elbet bir çıkış yolu bulacağız diyey ümit etmekten kendimi alıkoyamıyorum. Umarım sezonu en az hasarla ve kaostan uzak noktalarız ve bir an önce yeni sezon yeni umutlarla hayatımıza devam ederiz. Bu sezon tam olarak bizim için ''bitse de gitsek'' havasına döndü çünkü...

Sıla'dan  gelsin o halde ;

                                   Cehennem oldu burası beter
                                   Dayanamıycam artık nolur yeter
                                   Bitsede gitsek, bitsede gitsek, bitsede gitsek...






twitter.com/EKoncak