22 Kasım 2011 Salı

3 puandan daha fazlası

Bursa sokakları dün akşam aylardır görmediğimiz bir coşkuyla yürünüyordu. Bu sezonun en farklı maçlarından bir tanesi henüz başlamadan kendini belli ediyordu, stadyuma adım atar atmazda uzun zamandır böyle kalabalığı görmediğim için şaşırmıştım açıkçası. Kadroları görünce 4-4-2 yi belki de ilk defa tam anlamıyla oynayacaktık. Ozan ve İsmail kanatlarda Ndiaye ve Adem ise ortada Sestak ve Turgay ise ileri uçta görev yapacaktı. Nitekim maçada bu şablonda başlandı. İlk dakikalarda kalemizde ciddi bir tehlike atlattık, ilk kaleye şutumuz ise Vederson’ un kullandığı serbest vuruştu. Maçı fazlada irdelemeye gerek yok bence her ne olursa olsun bu maçı kazanmamız gerekiyordu ve zorda olsa kazanmasını bildik.

Maçın en önemli olayı herkesin malumu olduğu üzere Turgay Bahadır’ın elle indirdiği ve Sestak’ın vuruşunda golle sonuçlanan pozisyondu. Bu pozisyonda hakemler pozisyonu süzememiş ve pozisyon golle sonuçlandıktan sonra Samsunspor’lu futbolcuların itirazları sonucu hakemde Turgay’a pozisyonu sorup hiç beklemediği bir cevap alınca sarı kartı görüverdi Turgay Bahadır. Bu konuyu biraz deşmek gerekiyor sanırım, kural ne diyor elle oynama hakkında; eğer futbolcu kendisine ya da takım arkadaşına avantaj sağlamak için elle topa dokunuyorsa bunun karşılığı sarı karttır. Pozisyonunda Turgay kafa topuna çıkıyor ve top arkasına doğru düşerken top koluna çarpıp Sestak’ın önüne düşüyor. Şimdi Turgay bu topu avantaj sağlamak için mi elle oynadı? Turgay o topu oraya sırtı dönükken görmeden bilmeden nasıl indirecek? Madalyona diğer tarafından bakalım hakem görmediği pozisyona nasıl sarı kart çıkarıyor? Turgay bir adamlık-insanlık davranışı gösteriyor ve karşılığında sarı kartı görüyor. Peki o pozisyonda Turgay ‘Hocam vallaha elime değmedi, sırtıma çarptı top’ dese ne olacaktı? Yoksa Samsunspor’lu itiraz eden futbolculara sarı kart mı gösterecekti? Bu konu hakkında maçtan sonra tv programlarındaki görüşlerde bir o kadar enteresandı gerçi adamlar haklı, sürekli küfür eden, el kol hareketi yapan, yalandan yere kendini yere atıp onlarca takla atan, taraftara o. diye başlayan cümleler kuran futbolcuları gördükten sonra bu tip hareketleri görmek onlara ağır geliyor. Şu soruyu sormadan da geçemiyorum acaba Turgay'ın davranışını büyütülmüş takım futbolcuları yapsa ne yazılırdı ne çizilirdi? Kendi adıma Şansal Büyüka, Markus Merk, Emek Ege ve Oğuz Tongsir’ e teşekkürlerimi iletiyorum çünkü gerekli hassasiyeti bu isimler gösterdi izlediğim programlar arasında.

Maç içinde Carson, Basser, Adem, Ozan’ı çok beğendim.Sestak alınınca çok sevinmiştim fakat bekleneni bir türlü vermedi, dünkü karşılaşmada da hatırladığım kadarıyla üç tane net pozisyonu harcadı, yetenekli bir isim fakat biraz daha dikkat etmesi gerekiyor.Son olarak değinilmesi gereken noktalar ise İsmail Haktan’ ın ilk 11’de forma giymesi ve Musa Çağıran’ ın ilk defa Bursaspor formasını giymesi oldu. İsmail’ e sahip çıkmamız gerektiğini bilmeyen yoktur. Geçen hafta A-2 forması giyen genç bir isme bu hafta ilk 11 de şans verilmesi çok hoş bir görüntü ama bu çocuğa her top ayağına geldiğinde aaa-uuu diye uğultular çıkarmak yerine sahip çıksak, biraz daha gaz versek daha olumlu olmaz mı? Musa Çağıran ise oyuna son dakikalarda girmesine rağmen kumaşını kısa sürede belli etti, bir gol pozisyonu ve attığı bir ters top beni mest etti açıkçası. Ndiaye’ nin son zamanlarındaki formsuzluğu göz önüne alındığında Musa şu zamanda çok büyük bir kazanç olacaktır bizim adımıza.

Turgay'ın dün akşamki davranışı 3 puandan daha fazlasıydı, teşekkürler Turgay Bahadır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder