14 Mayıs 2013 Salı

Şarkılardan, ağıtlara... Bir devrin sonu




"Nasıl anlatsam, nereden başlasam. Kaç kişiydik o zaman, bak, kaç kişi kaldı şimdi?.."

Futbol devriminin 3 sacayağıyla yollarımız bu sezon ayrıldı. En acı ayrılık da hiç şüphesiz 7 Mayıs günü yaşandı.

Büyük başkanımız adına yakışır bir törenle cennete uğurlandı. O gün orada
Merhum Başkanımız İbrahim Yazıcı geride öyle başarılar bıraktı ki, "O"nsuz birşeyler hep eksik kalacak. Bizim hayallerimizi gerçekleştirmesi bir yana, hiçbir zaman bu yaptıklarının arkasına sığınmadı. Bursa'dan uzak diye eleştirildi, "Özlüce ile aramdaki mesafe 20 dakika" dedi, nitekim haklı. Bursa'ya öyle yakındı ki, tesisin giriş kapısına dikilecek ağacın türüne kadar kulübe hakimdi. Gözlerimle gördüm. Ve her işini sessiz sedasız hallederdi. En son örnek Batalla transferiydi.

Stadyum konusuna gelince... Başkanımız, vefatından tam 18 gün önce yapılan Divan Kurulu Toplantısı'nda, stadyum gelirleri konusundaki duruşu nedeniyle bazı kesimler tarafından sert biçimde eleştirildi. Başkanımızın, son nefeslerinde "Gelirleri Bursaspor'un olmalı" dediği Timsah Arena'ya, şimdi ismi verilerek ölümsüzleştirilecek. Peki bu 18 günde değişen ne? Yaşarken neden "Bursa'nın stadyumu Bursa'nın takımınındır","Hatta bu stada Şampiyon Başkan'ın ismi yakışır" diyemediniz?

Fani dünya ile ilişkisini kesmiş bir liderin adını yaşatmak bir yana, onun eserlerini yaşatsak keşke. Teslim olmadan.

Tolgahan Aydınlılar

Karmaşık Duygularla Dolu Bir Müsabaka; Başkana ve Kaptana Veda


Aramızda değildin ama eminim ki yine izliyordun bizleri...




Tabiri caizse pek geçinemeyiz ama bu maçta davranışlarından dolayı gelen Eskişehirspor taraftarına, gelemeyip bizimle aynı düşünceleri ve acımızı paylaşan Eskişehirspor taraftarına, yönetimine, teknik heyet ve futbolcularına sonsuz teşekkür ederim. Dün akşamki görüntüyü yaşadıktan sonra keşke dedim deplasman tribünü dolsaydı. Tekrar yüreğinize sağlık. Rahmetli Ediz'in cenazesinde beraberdik dün akşam da siz bizim yanımızdaydınız tekrar teşekkürler.



Resmi olarak 15.06.2006 tarihinde başladı Bursaspor kariyeri ve her futbolcuya nasip olmayacak güzellikleri beraber yaşadık. Kaptanlığında 16.05.2010 günü Bursaspor şampiyonluğunu ilan etti ve uzun bir zaman sonra Anadolu şampiyonluk kupasını 2010'un Mayıs ayının 17. günü onun ellerinde havaya kaldırdı.


Şampiyonluğun getirisi olarak şampiyonlar ligi gruplarında mücadele ettik, istediğimiz sonuçları alamadık belki ama o müziğe canlı şahit olmak bile apayrı bir duyguydu. 


Şampiyonlar Ligi macerasından sonra yaşanan lig üçüncülüğünün ardından gelen UEFA Avrupa Ligi heyecanı ve bir sezon sonra tekrar UEFA vizesi aldık yaşanan talihsizlikler sonucu gruplara kalamadan veda etmek zorunda kaldık. 

                                                   
Bunları yaşamak çok önemliydi ve bu tarihi günleri yaşarken başımızda rahmetli başkan İbrahim Yazıcı, Ertuğrul Sağlam ve kaptan Ömer vardı. Bugün baktığımızda ise bu isimler aramızda değil. Hepsi hakkını helal etsin, onların çabaları sayesinde bugünleri yaşayabildik. Kendilerine sonsuz teşekkürler...

                             










Bu kulüpten nice değerler, kendini yıldız ve kaptan sananlar küfürle ıslıkla uğurlandı (kovuldu) herkese nasip olmadı böyle bir veda, sadece "ADAM" olanlar böyle uğurlanabilirdi ve öyle de oldu. Böylesi bir veda sana çok yakıştı.

Büyük Kaptan bir şekilde Bursaspor'a hizmet etmen dileğiyle, unutulmayacaksın,
"En Büyük Kaptan Ömer Erdoğan" 

9 Mayıs 2013 Perşembe

Rahmetle Büyük Başkan

En acısı yarım kalmışlık olsa gerek, en azından ben kendimi yarım kalmış hissediyorum ve bu duyguyu sadece benim yaşamadığımı en azından yüz binlerle aynı duyguları paylaştığımı biliyorum...

Yaşarken tam destek göremedin belki ama bu töreni fazlasıyla hak ettin. Bir insan cenaze törenine özenir mi? Vallahi ben özendim.





Fani dünyada en önemli olgu saygı, onur, haysiyet ve şeref olsa gerek. Sen "ADAM" olduktan sonra niceleri sana olan son görevini yerine getirmek için onca yolu tepip son anda yanında olmak ister...










Bugün tribünlerden yükselen;

"Dik Duruş Yazıcı" , 

"İbrahim Yazıcı Timsah Arena" ,

"Tertemiz Şampiyon İbrahim Yazıcı" , 

"Başkanım Hakkını Helal Et Bize"

tezahüratları seni anlatmaya yetmez belki ama tezahürat anlamında sana çok yakıştı başkanım. Umarım bugün iletilen mesaj ve değerlendirmeye alacağız sözü sadece söz olarak kalmaz. İbrahim Yazıcı ismi sadece gönüllerde değil, Bursaspor'un kurtuluşu olarak gördüğün ve uğruna tek başına savaştığın yeni stadyumda da yer alır...

Yaşarken adını efsaneler arasına yazdıran Büyük Başkan, rahmetle... 

Nurlar içinde yat büyük başkan




Sevdiği bir kulüp (!) için canını veren adam...
Bursaspor için mahkeme kapılarında adeta sürünen,
Hırsızlık iftirasıyla lekelenmeye çalışılan,
Yeni stadın gelirleri Bursasporumuzun olsun diye tüm siyasilere tek başına kafa tutan,
Şikeye. futboldaki kirli düzene karşı dik duran,
Şampiyonluğun mimarlarından,
Hayattayken kıymeti tam olarak bilinmeyen güzel insan,
Mekanın cennet olsun büyük başkan...

Antalya'da ki turnuva nedeniyle bugün cenaze töreninde yer alamamanın verdiği büyük vicdan azabım Serkan Yazıcı'nın ''Babam hepinize hakkını helal etti'' demesi ile biraz hafiflesede bu töreni TV'den takip etmek bana çok dokundu. Neyse ki Başkanımız hayattayken elimizden geldiğince destek olup kıymetini bilen kesimden olduğum için içim az da olsa rahat.

Hayattayken alamadığı desteği vefatında alan başkan ölmeden önce herkese hakkını helal ederek başkan apoletinin önündeki 'büyük' sıfatının şampiyonluklarla kupalarla alakalı olmadığınıda son kez göstermiş oldu.

Boş bakışlarla töreni izlerken hala inanaması zor geliyor... Daha Avrupa'da çeyrek final görecektik be Başkanım... Olmadı, bu hiç olmadı...

Yıllar sonra da hep bu onurlu ve dik duruşun ile hayalleri gerçeğe dönüştüren Başkan olarak hatırlanacaksın...

Nurlar içinde yat İbrahim Amca, mekanın cennet olsun...

7 Mayıs 2013 Salı

Dayan Başkan...


Cumartesi günü aldığımız Orduspor galibiyetinin ardından pazar sabahına mutlu uyanma hayalleri vardı Bursa'da... Ancak olmadı galibiyet sonrası sabaha karşı Başkan'ın fenalaşarak hastaneye kaldırılması haberi camiamızın üstüne kara bulut gibi çöktü...

Daha önce Trabzon ve Antalya deplasmanlarında da rahatsızlanan ancak tekrar ayağa kalkmasını başaran Başkan umarım tüm sevenlerinin duasıyla bunu da atlatacaktır... Şimdilik beklemek ve dua etmek dışında elden birşey gelmiyor maalesef, herkes doktorların ağzından çıkacak bir olumlu gelişme açıklaması bekliyor.


Dün oyuncularımız Hikmet Karaman önderliğinde hep birlikte hastaneye gelerek güzel bir davranış örneği sergilediler. Onların dışında Halil Ünal, Levent Erdoğan gibi yöneticiler ve eski teknik direktörümüz Ertuğrul Sağlam'da ziyarette bulundular. Bir çok kulüp ve taraftarlarından geçmiş olsun mesajları geliyor, özetle dik duruşun simgesi başkanımız İbrahim Yazıcı'nın sağlığına kavuşup ayağa kalkması herkesin tek temennisi.

Bugün yapılan açıklamalar açıkçası can sıkıcı nitelikte. Herkes durumun kötülüğünden bahsediyor ve ümitsizlik biraz daha ağır basıyor. Ama Başkan güçlü adamdır, eski topraktır buna da göğüs gerecektir inşallah. Doktorların uyarı ve yasaklarına rağmen takımımızı yalnız bırakmayarak maçlara gitmeye devam eden güzel insanı umarım Allah ailesine ve sevenlerine bağışlar. Öztürk Yazıcı'nın da dediği gibi  "Başkan mucizeler adamı. Onun için de hepimiz bu mucizeyi başkandan bekliyoruz.''

Bursaspor'a hizmet eden hemen hemen her insan gibi seninde çoğu zaman kadrin kıymetin bilinmesede kalk ayağa be Başkan. Daha Türk Futbolu'ndaki adaletsizliklere kafa tutacaksın, yeni stadın gelirleri kulübün olsun diye 'tek başına' savaşacaksın. Herşeyden önce Avrupa Takımı yaptığın Bursasporumuzu Avrupa Kupalarında çeyrek finalde görmeden gitmek yakışmaz sana. Dualarımız seninle...

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Kâbustan mutluluğa...


Akhisar beraberliği sonrası yazımda Orduspor'a karşı kazanmanın çokta zor olmayacağını söylemiştim. Ancak deplasmanlardaki kötü oyunumuzun Orduspor'u bu kadar tehlikeli hale getireceğini kestirememişim...


Maça şok golle başladık 4 hafatdır golatamayan Orduspor, Vederson'un kademede olmaması, Şener'in ofsaytı bozması fırsatını iyi değerlendirdi ve skoru 1-0 a getirdi. Fotoğrafı özetten kesip aldım görüntü çok net değil ancak Şener ile Ali Çamdalı'nı kare içine alarak eklemek istedim. Avrupa Kupaları kovalayan Bursaspor bu kadar ucuz gol yememeli...



Bu golün ardından Mersin deplasmanında olduğu gibi yine Pinto sahneye çıktı ve çok bariz bir şekilde ofsayttan golü atıp skoru eşitledi. Bir yan hakem o ofsaytı nasıl kaçırır anlamak güç. İlk yarı iki takımda orta sahaları geçmekte zorlanmadı, hal böyle olunca top bir o kalede bir bu kaledeydi. Musa'nın var ama yokluğuna alıştıkta Belluschi sanırım ilk 45 dakika Bursaspor kariyerinin en lakayit maçını oynadı. Pas verilmesi gereken yerde şut attı, şut  atması gereken yerde pas vermeye kalktı, gereksiz yere rakibe bacak arası yapma çabasıda cabası... Tüm bunlara kahrolurken Stancu devre biterken on numara bir gol atarak soyunma odasında bir 15 dakika aklımızı başııza almamız için bize bir şans verdi.

İkinci yarı 2 değişiklik ile başladı Hikmet Hoca, ikiside takıma olumlu yansıdı. Zaten Musa'nın yerine ben oyuna girsem ben bile olumlu etki yaratırımda, Ferhat'ın girmesi hücumdaki etkinliğimizi arttırdı. Geçen hafta Batalla'ya yaptığı asistten sonra bu haftada daha isabetli ortalar ve haksız yere iptal edilen golü ile eski günlere dönüş yolunda ilk adımları attı Ferhat... İlk yarı performansı ile gömdüğümüz Belluschi ikinci yarı Orduspor kalesini  ''bombalayan'' ilk isim oldu. Ardından gelen kırmızı kart ile 10 kişi kalan Orduspor, sahneye çıkan Sestak ve 4-2'lik skor ile deplasmandan zaferle dönüp maç fazlası ile 3.lüğe yerleşen bir Bursaspor...

Deplasmanlarda kötü oynamasına rağmen kazanan Bursaspor geleneği sürüyor, nazar değmesin diyelim. Bugün Orduspor'un kaybedecek birşeyinin olmaması sebebiyle üzerimize gelemsi birazda ekmeğimize yağ sürdü diyebiliriz. İç saha maçlarımız taraftar gazıyla olsun idare ediliyor ama dış sahada gerçekten ''kanseri tetikleyici'' bir Bursaspor izliyoruz bunu kabul etmek gerek. Musa Çağıran için ise umarım bugün Bursaspor formasını son giydiği gün olarak tarihe geçer. Gerçekten Musa'nın oynadığı futbolu oynayacak en az 4-5 oyuncu vardır altyapıda, çok net. Sestak'a da özel olarak değinelim bu sezonki formu genel olarak bana göre vasat olsada iki Orduspor maçında kazandırdığı 6 puan gerçekten mükemmel oldu hakkını verelim onunda.


Önümüzde şimdi bir Eskişehirspor maçı var, bu sezon takım son kez Atatürk Stadı'na çıkacak. Ve Ömer Erdoğan'da öyle... Avrupa Kupalarını garantilemiş ve 3.lük için saldıran bir Bursaspor ile Şampiyon Kaptan Ömer Erdoğan'a veda için kapalı gişe oynayıp 3 puanı alırız diyorum... Şimdi Eskişehirspor düşünsün :)

twitter.com/EKoncak

Düşenin Dostu Olmayınca

      Haftaiçinde "Taraftarın Sesi" programının konuğu bendim Bursaspor Tv'de. Sağolsunlar iki kelam etmek için çağırdılar programa. Merak edeniniz varsa programı bu linkten izleyebilir . http://www.bursasportv.com/video/8082   


      Maçın ilk yarısına bakınca programda kurduğum cümlelerden utandım. Lige tutunuşu sadece matematiksel olarak kalmış, son 4 maçında gol atamayan ve son 7 maçında galibiyet yüzü göremeyen Orduspor karşısında tek hedefi Avrupa Kupalarına katılmak olan Bursaspor'un daha diri olacağını ümit ediyordum.

     Maça 2 gün kala Edu'nun bu maçta forma giyemeyeceğini öğrendik hatta Belluschi'ninde oynamama ihtimali vardı ki varolsun sağlık ekibi Belluschi'yi maça yetiştirmiş. Edu olmayınca Hikmet Karaman'ın önünde iki seçenek kalıyor o pozisyon için. Çok değil 2 hafta önce Akdenizde iki maça çıktı Bursaspor sırasıyla Mersin İ. Y. ve Antalyaspor Edu'nun görev almadığı. Bu maçların ilkinde Edu yerine Musa'yı tercih etmiş. Mersin İ.Y.'nun baştan sona üstün oynadığı ama o günde düşenin dostu olmayıp Pinto'nun ofsayt golünü atlayınca hakemler maçtan üstünlük ile ayrılmıştık. Ardından Antalyaspor maçında Musa'nın kart cezalısı hasebiyle Murat'ı orada oynatmış. Maçında mutlak üstünlüğünü elimizde bulundurmuş yine galibiyet ile ayrılmıştık.
 
      Akdeniz tecrübesine rağmen Hikmet Karaman bugün tercihini yine Musa'dan yana kullandı. Orduspor son maçlarda karbon kopya maçlar oynadı. Hızlı başlayıp ilk 15 dakika içerisinde pozisyonlara girip bunları atamaması ardından kalelerinde gördükleri ilk pozisyonda yedikleri gol sonrası oyundan kopuyorlardı. Bugün bunun aksi oldu yine oyuna çok iyi başladılar.  Sağdan, soldan, ortadan girdikleri pozisyonlar sonrası Vederson'un yerini, Şener'in ofsayt çizgisini kaybettiği bir pozisyonda golü buldular. Daha golün anonsu yapılıyordu ki değişik bir karambol sonrası yine Pinto'nun ofsayttan attığı gol ile cevap verdik. Hakemler böyle kritik maçta belki ilk defa iş düştüğü esnada nasıl Pinto'nun ofsaytını atlıyorlar anlamak mümkün değil.


       Bu gol Orduspor'un hızını kesmedi açıkçası karşılıklı rus ruleti bir maç oynanmaya başladı. Bursaspor'un Sestak, Belluschi ve Pinto'nun umursamaz son pasları sebebiyle aradığı golü bulamazken Orduspor'un kalite problemi sebebiyle aradığı gole anca ilk yarının sonunda Stancu'nun şahene vuruşla ulaşabildi.


       İkinci yarıya Hikmet Karaman "Bana göre" içinde bulunduğu hatandan döndü ve Musa - Murat değişikliğini yaptı bunun yanı sıra Tuncay yerine Ferhat'ı da aldı oyuna. İkinci yarı iki takım için daha kontrollü bir hal almıştı ki ilk yarıdaki tempoya nazaran, Belluschi şapkadan tavşan çıkardı. Pozisyon öncesi Pinto ile Ferhat'ın arasında geçen pozisyonda hakem takdir hakkını bizden yana kullandı bence. O pozisyona faul çalsa fazla birşey söyleyemezdik. Golün üzerinden çok geçmedi ki Orduspor kaptanı, ilk golün sahibi sahada en çok isteyen oyuncu Ali Çamdalı 2. sarı karttan ihraç edildi. Ali Çamdalı'nın oyundan atılışı "Malumun İlamı" oldu.
    
       Orduspor'un 10 kişi kalması sonrası Sestak devreye girdi daha fazla boş alan bulunca önce Ferhat'a çok güzel zamanlamalı gol pası verdi lakin hakemler bu sefer temiz gole ofsayt dediler ve golü iptal ettiler.Takımımız golü arzulamaya devam ettiği önce Sestak kendi takipçiliğiyle bir gol attı. Ardından nasıl olduysa attığımız 3 golde direk katkısı olmayan Batalla'nın korner atışına güzel bir kafa vuruşuyla maçın skorunu tayin etti. Yani bizi Avrupa'ya %90 , Orduspor'u %100 küme düşüren bir maç sonucu oldu bu.


        Ferhat'ın uzun süreden sonra oyun içinde etkili olması önemliydi bunda muhakkak daha geniş alanda oynamasınında etkisi var ama en azından orta isabet oranını arttırmış olması bizim için önemli. İbrahim - Ferdind - Carson üçlüsü yediğimiz 2 gole rağmen güven veren isimlerdi. Batalla bugün çok çalıştı. Belluschi savruk ama verimliydi 1 gol 1 asist ile tamamlamış oldu maçı. Şener'in kart cezalı duruma düşmesi sonrası Belluschi için "Acaba mı?" derken Hikmet Hoca'nın O'nu oyundan alışı yüreğimize su serpti. Hikmet Hoca'nın oyunu yaşayışına önemli bir örnekti.



        Beşiktaş bu hafta Eskişehir deplasmında olacak yarın akşam sezon sonunu beklemeden haftayı 3.lükle bitirebiliriz. Haftaya Eskişehirspor ile bu seneki son iç saha maçımızı oynayacağız.Sezonun veda maçı içinde 2 vedayı daha bulunduruyor. Belki Atatürk Stadyumu'nda oynanacak son lig maçı olacak ama kesin olan "En Büyük Kaptan Ömer Erdoğan" ın vedası olacak. Yerimizi alalım hem teşekkürümüzü edelim hem de bu seneki Avrupa biletini kesinleştirelim.