Gazeteler beraberlikle sonuçlanan maçlar sonrası "Eşitlik Bozulmadı" gibi başlık atmayı tercih ederler ben 3 galibiyet, 3 mağlubetin yanına son 3 haftada eklediğimiz 3 beraberlikten bahsedeyim. Trabzonspor, Orduspor derken Manisaspor maçından da beraberlik ile ayrıldık ve ligin en dengeli takımı haline geldik. Futbol takımları için en temel gereklilik istikrar iken biz bu tip istenmeyen istikrardan çekinir hale geldik.
Manisaspor Hikmet Karaman döneminden gelen ayağı top yapabilme özelliğini Kemal Hoca döneminde sürdürebilen bir takım. Hikmet Karaman'ın Barcelona'ya olan hayranlığı neticesinde antreman sonraları, önceleri Barcelona maçlarını izlettiği hatta El Classico'yu izlemek üzere İspanya'ya götürmek istediği gazetelere yansımıştı. Özellikle dar alanda güzel üçgenler kuran, bireysel anlamda Simpson dışında göze batan bir oyuncusu olmasa da emektar Murat Erdoğan'dan bile maksimum faydalanabilen bir takım. Kadrosuyla orantıladığımızda ligin en sürpriz puanını toplayan takımı diyebiliriz belki de özellikle benim için bu kadar puan toplamaları büyük sürpriz oldu. Geçen senenin ilk 3 te yer alan Fenerbahçe, Trabzonspor ve Bursaspor'dan beraberlik koparmaları da Kemal Hoca'nın büyük başarısı olarak yerini aldı.
Manisaspor'un bu özelliğini rağmen maça iyi başladığımız söylenebilir özellikle ilk 15 dakika ve 2. yarının ilk 15 dakikası aradığımız tempoyu yakaladık ama Ozan İpek ve Tagoe'nin son vuruşlarda istenileni verememesi Bursaspor klasiği olan sıkışan oyunu çözememeye dönüştü ve istemediğimiz bir skorla sahadan ayrıldık.
Kadro anlamında 2 sürpriz vardı diyebiliriz. Turgay yerine Ahmet Arı sezonda ilk defa ilk 11 de oyuna başlarken, Barış Örücü'de ilk defa kadroya girebildi. Bu iki genç oyuncunun ortak noktası da tribünden aldıkları "Homurtu" oldu. Ahmet Arı oyuna istekli başladı, koştu, bastı ama hatalarda yaptı, topu ayağının altından kaçırdı ve özellikle maraton tribününden tepkiyi aldı. Bir grup taraftar sahip çıksa da asıl desteği soyunma odasında Ertuğrul Sağlam'dan almış olsa gerek ki 2. yarıya çok daha iyi başladı, forma ona büyük gelmemeye başlamıştı ki sıkışan oyunu açmak için Batalla ile beraber Turgay oyuna girdiğinde Ahmet Arı kenara geldi. Diğer tepki alan oyuncu da belki uzaktan ilk şutu çeken Barış Örücü oldu. Alman futbolunun geninde vardır uzaktan atılan şutlar, Ülkemize de gelen Alman ve Almanya'da yetişmiş Türk oyuncular ilk maçlarında bu özelliklerini sık sık gösterir ama sezonun devamında ceza sahası çevresinde yan pasa adapte olurlar. Barış'ta bu özelliğini göstermek istedi, sıkışan oyunu açmak için şut attı ama taraftarın "Aaa-uuu" ları sonrası sorumluluk almak yerine stoperde İbrahim Öztürk ve Serdar Aziz arasında top alır hale geldi. İnşallah Ertuğrul Sağlam bu iki oyuncu da ısrar ederde kısırlaşan Türk oyuncu kadromuz 2 kaliteli alternatif kazanır. Özellikle formu düşen Turgay ve N'Diaye'nin alternatife ihtiyacı var. Özellikle N'Diaye geçen sene Fransa'da oynadığı maç dakikasına şimdiden ulaştı genç oyuncuların aynı formlarını bu yaşlarda sezona yaymaları çok kolay olan bir durum değil o yüzden onu dinlendirebilecek, alternatif olabilecek bir oyuncuya ihtiyaç var. Ertuğrul Hoca'nın ısrar etmesi halinde belki de bu oyuncu Barış Örücü olacak.
Maç adına yazabilecek fazla birşey yok. Futbol anlamında skoru getiremesekte genel olarak oyuncuların oynama hırsınden ben memnunum. Özellikle Adem Koçak'ın başkalışımı hayranlıkla izledim Manisaspor karşısında. Lakin puan durumunda gayet tatsız yerlere geldik, belki bu takım için burası dip noktasıdır ama ben nasıl buraya düşürdülerse buradan da onların çıkaracağına inanıyorum. İ.B.B bize tam anlamıyla ters gelse de bu seneki oynadıkları oyun profili geçmiş senelere göre biraz daha farklı, daha çok oyun oynamayı tercih eden bir takım. Manisaspor maçında kendine güveni biraz daha yerine gelen ve fizik olarak da daha hazır gözüken Tagoe'nin beklenen performansını sergilemesi sonrası seri yakalamak adına ilk adımı atabilir Bursaspor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder