5 Aralık 2011 Pazartesi

Vur neşteri Hocam!

Kötü bir pazar gününü geride bıraktık camia olarak. Önce Vederson'a (ve şahsi olarak üzüldüğüm eski futbolcumuz Sercan Yıldırım'a) gelen tedbir kararı ardından Eskişehir mağlubiyeti, Karabük şokunu üzerimizden atamamışken bir darbe daha vurdu.

Vederson'un yokluğunda solu savunma görevi Mehmet Sak'a düştü. Geçtiğimiz sezon devre arasında alınan futbolcu 9 A2 maçı, 2 UEFA AL maçı, 1 Türkiye Kupası, 1 Lig maçı olarak toplamda senede 13 maç tecrübesi olan bir futbolcu için gayet başarılı bir oyun ortaya koydu. Zaman zaman pozisyon hataları yapsada genel olarak iyi görüntü çizen Sak, sinirlerine hakim olmayı öğrenmeli. Alper Potuk'un kendisine yaptığı sert müdahaleden sonra arka arkaya iki pozisyonda Kamara'ya kayarak müdahalede bulundu neyse ki tutturamadı da kart görmekten kurtuldu.

Ömer ile İbrahim maç öncesi belkide en tedirginlik veren ikili olarak gözüksede dün gece iyi bir maç çıkarttılar bir de Kaptan yakaladığı iki fırsatın birini gole çevirip 'kafa'sını kullansaydı herşey çok daha güzel olabilirdi. Sestak'ın boş pozisyonda kafayı dışarı vurması, Bangura'nın 90 dakikada yakaladığı tek fırsatı kötü bir son vuruşla heba etmesi ve Kaptan'ın kornerlerde topu bir türlü çerçeveye sokamaması aslında kötü sonun bir habercisiydi. Sezon başından bu yana süregelen son dakika kabusu bu sefer bir duran toptan geldi. Dede'nin vuruşu barajda Ozan'ın omuzundan sekip Carson'ı çaresiz bırakarak ağlara gittiğinde dakikalar 87'yi gösteriyordu.

-Kırılma anı : Adem'in sakatlığı-

Ertuğrul Sağlam çıkış maçı olarak gördüğü mücadelede riskleri alışıla gelenden erken aldı. Dakika 55'te Insua ve Turgay'ı oyuna alan Hoca, Sestak ve N'Diaye'yi kenara çekti. Bu dakikadan sonra Insua hücuma zenginlik katacak, Adem ise savunmaya yardımcı rolünü oynayacaktı. Ancak Sağlam'ın erken riski ve planı 6 dakika sonra talihsiz bir sakatlıkla iflas etti. Adem sakatlandığı pozisyondan sonra kendini zorlamasına karşın oyuna devam edemedi. Bu dakikada Ertuğrul Hoca bir karar vermek zorundaydı Adem'in yüklendiği defansif rolü Svennson'a mı yoksa Ramazan Sal'a mı vermeliydi ? (Musa'yı saymıyorum çünkü Musa-Insua ikilisi Eskişehir'e farkı getirirdi.) Hoca tercihini Gustav'dan yana kullandı ve İsyankar İsveçli bu sefer esas mevkii olan ön liberoya geçti. Ancak bu sakatlık ortada olan maçta ibreyi Eskişehir'e çevirdi. Bu dakikadan sonra dahada hücumda kendini gösteren Eskişehirspor, Insua ve Svennson'un gereksiz faulleri ile duran toplardan tehlikeler aramaya başladı. Nitekim 87'de Gustav'ın faulü sonucu kullanılan atışta Dede skoru belirledi.

-Sestak'tan başlasak Hocam ?-

Çok analize girdik biraz başlığın hakkını verelim. Neşter dedik, vurulması gereken ilk isim şüphesiz Sestak. Cezasını tamamladıktan sonra 10 maçtada Sağlam'ın banko ilk 11'de görev verdiği oyuncu artık sağ kanatın adamı olmadığını ispatladı. Onun alternatifinin Turgay olması ise dahada kötü bir durum. Olmuyor be Hocam, ofansif anlamda sürekli mevki değiştirebilecek adamları tercih ediyorsunda Manisaspor maçındaki Ahmet Arı'da, Samsunspor maçındaki İsmail Haktan'da Sestak ile Turgay'ın sağ kanat performanslarını katlar geçer. Sağ kanatı artık buranın orjinal sahiplerine devredelim. Güveniyorsun Sestak'a Hocam biz de öyle kendini kanıtlamış bir adam ama  bir kerede koy Bangura'nın yanına oynat çift forvet o da rahat etsin biz de.

N'Diaye, ilk geldiği maçlarda performans çubuğunu Uludağ'ın tepesinde olan Fransız şimdi deniz seviyesinde. Ligde 13 maça da ilk 11'de çıkan Carson-Adem-Ozan-N'Diaye 4'lüsünden en sırıtanı maalesef N'Diaye. Çekilsin bir kaç hafta kızağa olmaz mı Hocam ? 21 yaşındaki N'Diaye'den tabiki çok çok umutluyuz oynadığı zaman neler yapabiliceğini gördük ama birazda 19'luk Barış Örücü'yü görelim, Musa Çağıran'ı görelim...


Her ne kadar ilk 11'de olması gerektiğini düşünsemde Batalla'nın formsuzluğu bu sıralar düşüşün baş etmeni gözüküyor. Onun ayağına bakan bir takım olduk çıktık nerdeyse. Gerekirse o da dinlensin Hocam, Batalla'sız çift forvete dönelim. Sestak-Turgay formsuz, Tagoe  ilk geldiği günden bu güne biraz kıpırdansada hala yetersiz. Okan Deniz belkide profosyonel kadronun en formda golcüsü A2 Ligi'nde 7 maç-6 gol ile harika bir başlangıç yaptı. O alsın sorumluluğu gerekirse bu takım belki bir kaç maç kaybeder ama geleceğin golcüsünü kazanır. Neden olmasın ?

-Cesur kararlara ihtiyaç var-

Lafı eveleyip gevelerken biraz fazla hocalık tasladım sanırım. Ertuğrul Sağlam'a olan saygımı ve hayranlığımı bilen bilir niyetim bunları zedelemek değil elbette. Sadece biraz cesaret be Hocam ! Nasıl ki 2 aylık İbrahim Kaş'ın biletini cesur bir kararla kestin (gözden çıkarmak kadar transferide cesur bir karardı.) yine bu takımın böyle cesur kararlara ihtiyacı var. Aksayan yerleri senden daha iyi kimse bilemez buraların çözümünü kalan 4 maçta gençlerde aramak Ocak'ta da buna göre bir yol haritası çizmek tüm camianın selameti açısından en doğrusu olabilir.

Çok uzattık yazıyı siz okuyana kadar Ankaragücü maçı kapıya dayanıcak :) Son bir anektod ile noktalayım. Bu sezon ikinci kez iki kez üst üste mağlubiyetle sahadan ayrıldık. Daha önce 3. ve 4. haftalarda (aynı hafta içinde perşembe-pazar günleri oynadığımız ) Beşiktaş ve Sivasspor mücadelelerinin ardından yine aynı hafta içinde oynadığımız (pazartesi-pazar) Karabükspor - Eskişehirspor maçlarındanda mağlubiyetle ayrıldık. Bu muydu anektod demeyin, ilk 2 haftalık mağlubiyeti bir Ankara takımı olan Gençlerbirliği'ni 4-0 la geçerek sona erdirmiştik. Şimdi iki haftalık mağlubiyetin ardından rakip yine bir Ankara takımı kardeş Ankaragücü.

Ertuğrul Sağlam'ın 100.lig maçında sahaya çıkan ilk 11 görevini layıkıyla yapıp bu şehrin umutlarını diriltmeli. Başka yolu yok bunun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder