31 Aralık 2011 Cumartesi
2012'den beklentiler...
Ertuğrul Sağlam'a güveniyoruz nasıl 2 Ocak 2009'da geldiğinde kişiliksiz bir takımı şampiyon takım haline getirdiyse bugün yine kendi bozduğunu yapabilecek potansiyeli O'nda var biz bunu biliyoruz.
2012 hedeflerine gelince de Playoff sisteminin ilk denemesini Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor ile yapmak isteyecektir Lig Tv ve TFF gerek bu sebeple (Çalınmayan penaltılara gönderme yapıyorum) gerek ise takımın 5-6 maç üst üste kazanacak yeterlilikte ve istikrarda olmaması sebebiyle beklentime şampiyonluğu koyamıyorum maalesef. Benim beklentim Ziraat Türkiye Kupası'nın kazanılması yönünde esasen yıllar, yollar geçti en son kazandığımızdan bu yana bu kupayı ve en gerçekçi hedef olarak gözüküyor.
Trabzonspor ve Beşiktaş'ın UEFA telaşı, Eskişehirspor'un yeni Hocası, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın lig telaşı bizi orada finale kadar taşıyabilir bizim yeterli isteği gösterdiğimiz takdir de neden olmasın ?
Cuncun
_______________________________________________________________________________
Yeni bir yıla günler kaldı, herkes bir şeyler diliyor yeni yıldan. Benimde dileklerim olacak yeni yıldan kabul olmayacağını bile bile…
Futbol oynansın istiyorum;
Maçın son dakikalarında istediği puan ya da puanları almaya yakın olan takımın kalecisinin yere yatmadığı mücadele izlemek istiyorum…
Atılan her yan top mücadelesinde kafa topuna çıkılırken hakemin faul düdüğünün duyulmadığı bir 90 dakika…
Yalandan birkaç takla atıp, yere kıvranan fakat sedye yanına geldiği vakit gururuna yediremediği için olsa gerek(!) birden yürümeye başlayan futbolcuların olmadığı bir müsabaka…
Hakemlerin korkakça yönetmediği, kasıtlı olmadan verdiği bir karar sonrası tüm okları diğer tarafa yöneltmeyen hakemler…
Yanlı yönetim yapmayan hakem triyoları olmasın mesela…
Yöneticilerin masa başında, hakemlerin sahada emek hırsızlığı yapmadığı; teknik heyet ve futbolcuların sahada mücadele verdiği bir oyun olsun…
Yani sözün özü, temiz futbol müsabakaları izlemek istiyorum, pis ellerin bulaşmadığı…
İbodal
Olması Gerektiği Gibi...
Esas konumuz bu değil, değinmek istediğim konu futbol aşığı(!) olan T.F.F’nin 26 Ocak’ta yapacağı olağan üstü genel kurul. Bu toplantının amacı benim ufak ve düz çalışan beynimin algıladığı kadarı ile “Biz beceremedik, kulüpler ne isterse onu yapacağız” demekten başka bir şey değil. Şahsım adına ben öyle düşünüyorum, ve üstüme vazifemidir bilemem ama ben bir an önce M.A. Aydınlar’ın üzerinde bulunan malum takım formasını çıkartmasını istiyorum. Yeter artık, yıllarca peşinden koştuğumuz, uğruna ailemizi-sevgilimizi-birçoğumuzun eşini ve çocuklarını-arkadaş ve dostlarını kırdığı,üzdüğü,saydığı,sövdüğü futboldan çekin ellerinizi. Bıktırdınız artık, amacınıza ulaştınız, tebrik ediyorum sizleri ama sadece bu konuda!
Dün akşam saatlerinde resmi siteden bir duyuru yayınlandı, aslında günlerdir beklediğimiz açıklama dün akşam yapıldı. Geç kalınmış bir açıklamada olsa kulübümüzü bu tavrından dolayı tebrik ediyorum. ‘şike’den canı en çok yanmış kulüplerin başında geldiğimiz aşikar, küme düştüğümüz sezon ve geçen sezon şampiyonluk yolunda hızlı adımlarla ilerlerken üstümüzde oynanan pis oyunlar aydınlık bir biçimde önümüzde, şu an gerçekleşmişçesine de hafızalarımızdaki tazeliğini hala ilk günkü gibi koruyor. Bu olayları yaşadıktan sonrada gırtlağına kadar çamurun içine bulaşan takımlara destek vermemizde beklenemezdi zaten. Fazlada söze gerek yok, kulübümüzün yapmış olduğu açıklama şu şekilde, buyurun;
Kamuoyuna Duyuru
Yönetim kurulumuz akşam saatlerinde yaptığı toplantının ardından bazı kararlar almıştır.
Bilindiği üzere Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 26 Ocak 2012 tarihine genel kurul çağrısı yapılarak futbol disiplin talimatının 58.Maddesinden değişiklikler yapılması hususu genel kurulun tasvibine bırakılmıştır.
30.12.2011 tarihinde toplanan yönetim kurulumuz futbol disiplin talimatı 58.maddedeki değişik yollarla gündeme getirilmek istenen tüm önerilerin OY BİRLİĞİ ile REDDİ yolunda karar almış, kararımızın ayrıca ve gerekçeleriyle birlikte kamuoyu ile paylaşılması da benimsenmiştir.
Şöyle ki;
1. Oyun oynanırken kural değiştirilmesi fikir ve düşüncelerinin kimseye ve özellikle futbol dünyamıza bir faydası düşünülemez.
2. Bursaspor Kulübümüzün yakın geçmişte ligden düşmesine neden olan olaylar halen hafızalarımızda derin ve silinmez izlerle yer almaktadır. Bu yıllardaki iddiaları bile halen ve tamamen açığa çıkarılmamış, kulüpler arası taraftarlar arası husumetler kapatılmamış iken şike ve şikeci zihniyetlere yönelik hafifletici hükümlerin gündeme getirilmesine şiddetle karşıyız.
3. Bursaspor Kulübü olarak ülkemizdeki tüm kişi, kurum ve kurulları bu konudaki mevcut kanunlar ve kuralları gecikmeksizin derhal ve adil bir şekilde uygulamaya koymaya davet ediyoruz.
4. Ayrıca bu konuda süreci başından sonuna kadar dikkatle ve özenle takip edip özellikle şike konusunda hiçbir hukuksuzluğa mahal verilmeyecek şekilde sürecin devamının takipçisi olacağımızı da özellikle belirtiyoruz.
Kamuoyuna Saygıyla arz olunur.
Bursaspor Kulübü
Yönetim Kurulu
Yapmış olduğunuz açıklama tam anlamıyla 'Olması gerektiği gibi' bunun için sizlere teşekkür ederim.
BURSASPOR; Onurdur, Şereftir!
29 Aralık 2011 Perşembe
Talimat değişikliğine red, spekülasyonların önüne geç!
TFF her zamanki kıvraklığı ile mertçe çıkıp ''Bizim Fenerbahçe'yi düşürmeye gücümüz yetmedi'' demek yerine bu yola başvurdu. Muhtemelen çıkacak sonuç ya 58.maddenin değişimi ya da bu sezonluk geçerli olacak af kararı olacak. Bu kararın alınmasında adı bu pisliğe bulaşan takımlarında oy kullanacak olması zaten futbolun ne kadar dibe battığının ve taraflı olduğunun göstergesi aslında.
Fenerbahçe'nin kurtarılmasına sayılı günler kala ben lafı uzatmadan sözü Bursaspor'a getireyim. Net bilgi sahibi olmamakla birlikte sanırım Bursaspor Kulübü adına olağanüstü genel kurulda 7 delege oy kullanacak. Yazın gerçekleşen TFF Olağan Genel Kurulu'nda Bursaspor'u temsilen oy verme yetkisi bulunan 7 isim; İbrahim Yazıcı, Hayri Yazıcı, Cavit Çağlar, İrfan Koç, Kadir Şankaya, İlhan Parseker ve Hüseyin Özdilek'ti. Bir değişiklik olmadıysa bu isimler Olağanüstü Genel Kurul'da da Bursaspor'u verdikleri oylar ile temsil edecekler.
Bizlere yakışan, taraftarın net ve kesin görüşünü orada yansıtacak olan hareket; 58. Madde'nin değiştirilerek şike ve teşvik konusunda küme düşme cezasının kaldırılması veyahut bir sezonluğa mahsus olmak üzere şike ve teşvikin puan silme cezası ile geçiştirilmesi konusundaki tekliflere Bursaspor'dan 7 delegeninde red oyu vermesidir.
Bu beklentinin dışında, Bursaspor Kulübü medyada şu ana kadar çıkan ve bundan sonrada çıkması muhtemel ''Kulüpler talimat değişikliğinde anlaştı'' , ''Sadece X,Y,Z Takım karşı çıkacak'' gibi spekülatif haberlerin önüne geçmelidir. (İstanbul medyasında Bursaspor oylamada talimat değişikliğine kabul veya red oyu verecek gibi haberlerde açıkçası beni ilgilendirmiyor) Bursaspor Kulübü konu hakkındaki tavrını ve 26 Ocak'ta sergileyeceği şikeye karşı olan duruşunu şimdiden resmi yayın organları olan Bursaspor TV ve Bursaspor.org.tr aracılığıyla net bir biçimde ortaya koymalıdır. Camia olarak 58.madde değişikliğine veyahut bu sezonluk af düşüncesine karşı olduğumuzun açıklanmas, 26 Ocak'ta kullanılacak red oyunun şimdiden kamuoyu ile paylaşılması ve İstanbul basınına daha fazla malzeme verilmemesi benim en büyük dileğim. Taraftarın beklediği ufak bir resmi açıklamayı kulübümüzünde bu hassas süreçte çok göreceğini sanmıyorum.
28 Aralık 2011 Çarşamba
Şikesiz bir Bursaspor herşeye değer...
Tabi kimilerinin işine gelmediğinden vakit kaybetmeden frenimize basmak istediler. Ki geçen sezonun Eskişehir deplasmanından itibaren bu frenlemeyi açıkça hissedebiliyoruz. Göz göre göre haklarımız gasp edildi. Yönetim kanadının çoğunlukla sessiz kalmaktan yana olduğu ortada zaten. Fakat Allah’ın sopası yok diyerek 3 Temmuzdan itibaren yaşanan süreçte sükutumuzun mükafatına adım adım ilerlediğimizi düşünüyorum. Bu süreç öyle bir süreç ki ak koyun, kara koyun kendini açıkça belli ediyor. Gerçi hala bazı kurum ve kişiler yaşanılanları örtbas etmek için bin bir türlü laf ebelikleriyle gündemi değiştirip kendi lehlerine çevirmeye çalışıyolar. Ama ben inanıyorum ki adalet er yada geç yerini bulacaktır.
Sizin de bildiğiniz üzere yargıya intikal eden bu şike süreci içerisinde en çok darbe alan kulübü düşürmemek adına her türlü cambazlıklar çevirilmekte. Bunlar çevrile dursun kulüplerinin bu kadar çok batağın içinde olmalarına rağmen gerek yönetim, teknik kadro-futbolcular gerekse taraftar olarak her zaman başkanlarının yanında oldular. Bunun doğruluğu yanlışlığı tartışmaya açıktır, onlar bu noktada masumiyet karinesini temel alarak destek olmaya çalışıyorlar.
Şimdi düşünüyorum da aynı durumda bizim kulübümüz olsa ve bu tapelerde İbrahim Yazıcı'nın adı geçse biz ne durumda olurduk ? Malum camianın sergilediği tavrı sergileyebilir miydik ? Yok sanmıyorum. Şu an da bile başkan ve yöneticilerin yargıya intikal eden olaylarından dolayı taraftar olarak masumiyet karinesini bir kenara bırakıp bölünmüş durumdayız. Kimimiz başkandan yana, kimimiz başkanın koltuğunu terk etmesinden yana. Diyorum iyi ki İbrahim Yazıcı şike olaylarına bulaşmamış. Mazallah bir de bulaşmış olsaydı değil kulübü Bursa’yı bile terk ettirirdik. (Ki şike olayları sonucunda en büyük acıyı yaşadığımız 15 Mayıs 2004'ten sonra bu tepki az bile olabilirdi)
Herkesin kafasında gönlünde isimler vardır başkanlık için. Bunu hep söylerim yakın çevreme bizim camia kadar unutkanı yoktur herhalde. Genelde ne kulüp başkanlarına sahip çıkabiliyoruz, ne teknik direktörümüze ne de futbolcumuza. Biz aslında başarılara sahip çıkamıyoruz. Yaklaşık 6 aylık süreç içerisinde kulübümüz böyle bir pisliğe bulaşmadığı için onları bir tek bu yönden bile tebrik etmek gerekir, tabiki bunun devamında geçtiğimiz sezondaki toz bulutunun dağıtılması ve hakkımızın yenmiş olabileceği ihtimalinin peşinden sonuna kadar koşturmaları da şart. Bu kirli futbol düzeninde tertemiz bir şampiyonluğa imza atan ve bu başarıda pay sahibi olan önce biz taraftardan başlayıp ardından başkanından, yöneticisine, teknik ekibinden, futbolcusuna ve A'dan Z'ye tüm personeline kadar herkese binlerce kez teşekkür...
İyi ki Bursasporluyuz!
26 Aralık 2011 Pazartesi
2011 Giderken
Şüphesiz bu yılın akılda kalan ilk olay 28.07.2011 tarihinde Bursa Atatürk Stadında oynanan Gomel maçının 52.dakikasında Serdar AZİZ’ in attığı gol olacaktır. İlk defa katıldığımız UEFA Avrupa Liginde atılan ilk gol olarak tarihe geçti Serdar.
2011 yılının ilk resmi maçı Türkiye Kupasında İ.B.B. mağlubiyeti oldu. Diğer kupa maçında ise Kasımpaşayada mağlup olup kupa defterini kapattık.
Spor toto süper lig’de ise Konyaspor beraberliği ile başlayan geçen sezonun ikinci yarısı ise cezalı olduğumuz için Eskişehir’de oynanan Gençlerbirliği galibiyeti ile son buldu.
Geçen sezonun, yani 2011 yılının ilk beş ayında Bursasporumuz çıktığı Türkiye Kupası maçlarında hiç galibiyet alamadı ve oynadığı iki karşılaşmadan da puansız ayrıldı. Bu maçlarda takımımız yediği dört gole, attığı tek gol ile cevap verdi.
Geçen sezonun ikinci yarısında oynanan Spor Toto Süper Lig maçlarında oynadığı onyedi maçta; altı galibiyet, altı beraberlik ve beş mağlubiyet ile tamamladı. Bursaspor attığı onsekiz gole karşı kalesinde onyedi gol gördü (bir maç hükmen mağlubiyet, 0-3)
Alınan bu sonuçlardan sonra Bursaspor ilk defa Uefa Avrupa Liginde mücadele etme hakkını elde etti. Uefa’ da çıktığı dört maçta; iki galibiyet, bir beraberlik ve bir mağlubiyet elde eden takımımız attığı sekiz gole karşı kalesinde altı gol gördü.
Bu yıl Spor Toto Süper Lig’de bekleneni veremeyen takımımız çıktığı onyedi maçtan dört galibiyet, yedi beraberlik ve altı mağlubiyet ile ayrıldı. Attığı onsekiz gole karşılık kalesinde de onsekiz gol gördü.
2011 yılında Bursaspor çıktığı kırk resmi maçta oniki galibiyet, ondört beraberlik ve ondört mağlubiyet aldı. Bu maçlarda attığı kırkbeş gole karşı kalesinde de kırkbeş gole engel olamadı (bir maç hükmen mağlubiyet, 0-3).
Bu yıldan camia olarak beklediğimizi alamadık. Umarım 2012 yılında yakın geçmişteki mutlulukları tekrar yaşayabiliriz.
25 Aralık 2011 Pazar
Transfer dosyası (Akşam pazarı)
Gazetelerin spor sayfalarını en çabuk hazırladıkları transfer sezonunu gayri resmi olarak açmış bulunmaktayız. (Resmi sezon 5 Ocak’ta açılacak) Hazır sıkışık fikstürlerden hafta arası maçlarından kurtulmuşken bu Pazar gününü Haziran’da serbest kalacak olan futbolcular arasından Bursaspor’a kim daha çok yakışır diyerekten kısa kısa hayallerle geçirelim, belki gerçeğe dönüşen olur.
(Sonda yazıcağımı başta yazayım, tüm bilgiler transfermarkt'ten alınmıştır. İçlerinden bazıları kendi kulüpleriyle veya başka kulüplerle söz kesmiş olabilirler o beni bağlamaz :) )
Almanya Bundesliga 1 ve 2
Oyuncu adı | Mevki | Yaş | Maç | Gol | Asist | Kulübü |
J.Farfan | Sağ açık | 27 | 16 | 2 | 7 | Schalke |
M.Petric | Santrafor | 30 | 13 | 5 | 1 | Hamburg |
C.Pizarro | Santrafor | 33 | 15 | 12 | 7 | W.Bremen |
M.Rosenberg | Santrafor | 29 | 16 | 6 | 6 | W.Bremen |
S. Aigner | Sağ açık | 24 | 20 | 7 | 7 | 1860 Munih |
Sercan Sararer | Sağ açık | 22 | 22 | 9 | 7 | G.Fürth |
İngiltere Premier ve alt ligler
Oyuncu adı | Mevki | Yaş | Maç | Gol | Asist | Kulübü | ||
Ivan Klasnic | Santrafor | 31 | 16 | 7 | 4 | Bolton | ||
Andy Johnson | Santrafor | 30 | 27 | 11 | 5 | Fulham | ||
L. Mc Gugan | Orta saha | 23 | 23 | 4 | 5 | N.Forest | ||
Ched Evans | Santrafor | 23 | 16 | 12 | 5 | Sheff Utd. | ||
Bu sezon tercih ettiğimiz Fransa pazarını atlamak olmaz. Yaz transfer sezonunda haberini patlattığımız Obraniak bu listenin ilk sırasında. Ancak onunda Fransa’dan çıkan talipleri bizim önümüzü kapatmış gibi duruyor. Obraniak’ın dışındaki ikinci isim Lyonlu Ederson. 4 senedir süren Lyon kariyerinin son iki senesinde süre almakta güçlük çeken Brezilyalı orta sahanın Ocak ayında ayrılması gündemde. Ülkesinin güçlü takımlarının transfer listesinde bulunan Ederson’un Avrupa’da mı kalacağı yoksa 25 yaşında Avrupa macerasını tamamlayıp ülkesine mi döneceği merak konusu. Lille’in 1,93’lük yede santraforu Tulio De Melo ile niçin bu listeye koyduğumu bilmesemde Hasan Kabze’de sezon sonu sözleşmesi bitecek oyuncular arasında.
Oyuncu adı | Mevki | Yaş | Maç | Gol | Asist | Kulübü | ||
L. Obraniak | Orta saha | 27 | 19 | 2 | 6 | Lille | ||
Ederson | Orta saha | 25 | 13 | 2 | 0 | Lyon | ||
Tulio De Melo | Santrafor | 26 | 7 | 1 | 1 | Lille | ||
Hasan Kabze | Santrafor | 29 | 3 | 0 | 0 | Montpellier | ||
Avrupa’da ki diğer ligler ve Brezilya’dan isimlerle kapatalım artık. Genk’in 1.88’lik dev orta sahası Daniel Tözser ile FC Brugge’ün 25 yaşındaki golcüsü Akpala Belçika Ligi’nde sezon sonu serbest kalacak isimler. Rubin Kazanlı Noboa’da dikkat çekici bir isim. Sezon öncesi gündeme gelen GAISli Mervan Çelik bence ilk değerlendirilcek isimlerden olmalı. Senelerdir sambacılardan yüzümüz gülmesede adettendir diye iki isim iliştirdim listeye. Birincisi santrafor Dagoberto bu sezon 9 gol 11 asist ile oynuyor. İkincisi ise Daniel Carvalho. Bunlar dışında Odense’nin santraforu Peter Utaka ve Hibernian’ın golcüsü Garry O’Connor yazın sözleşmesi sona erecek olan ve bi ihtimal gündemimizi girebilecek isimler.
Oyuncu adı | Mevki | Yaş | Maç | Gol | Asist | Kulübü |
Dániel Tőzsér | Orta saha | 26 | 31 | 3 | 7 | Genk |
Joseph Akpala | Santrafor | 25 | 25 | 11 | 2 | FC Brugge |
Christian Noboa | Orta saha | 26 | 36 | 6 | 7 | Rubin Kazan |
Mervan Çelik | Sol kanat | 21 | 29 | 14 | 3 | GAIS |
Dagoberto | Santrafor | 28 | 33 | 9 | 11 | Sao Paulo |
Daniel Carvalho | Orta saha | 28 | 25 | 4 | 8 | A.Minerio |
Peter Utaka | Santrafor | 27 | 25 | 9 | 6 | Odense |
Garry O'Connor | Santrafor | 28 | 20 | 9 | 5 | Hibernian |
23 Aralık 2011 Cuma
Timsah’ın ilk yarı karnesi kırıklarla dolu
2011-2012 sezonunun ilk yarısını güç bela geride bıraktık. Adettendir biraz rakamları gözler önüne serip Bursaspor’un karnesini çıkartalım. Toplanan 19 puanın sonucunda tabiî ki karne genel anlamda kırıklarla dolu, tıpkı taraftarın kalbi gibi.
İlk yarının ardından satırbaşları şu şekilde oluştu;
- Scott Carson dışında 21 resmi maçta (15’i ilk 11, 6’sı sonradan dahil olmak üzere) oynayan tek isim Pablo Batalla oldu.
- STSL’de oynadığımız 17 maçın tamamında Ertuğrul Sağlam’ın ilk 11 tahtasına yazdığı iki isim Scott Carson ve Ozan İpek oldu. Onları 16 kez ile N’Diaye ve 15 kez ile Vederson izledi.
- Devre arası gönderilmesi gündemde olan Tagoe 8 kez kenardan oyuna dahil olarak yedek kulübesinden en çok tercih edilen oyuncu oldu.
- İlk yarı boyunca forma giyen 24 oyuncu arasında en yaşlısı 34 yaşındaki Ömer Erdoğan olurken, en genç oyuncu 17 yaşındaki Okan Deniz oldu.
- Takımımızın ligdeki en golcü isimleri 4’er golle Teteh Bangura ve Ozan İpek oldu. Asist kralı ise 5 golün pasını veren Batalla oldu. Batalla’yı 3 asist ile Ozan İpek takip etti.
- Bursasporumuz 4 maça çıktığı çubuklu formasıyla galibiyet yüzü göremezken, timsah figürlü forması ile 2, gri ve beyaz forması ile 1’er galibiyet elde etti.
Ertuğrul Sağlam 2008-2009 sezonunun devre arasında takımı 22 puanda alıp sezonu 58 puanda tamamlamıştı. İkinci yarı en kötü ihtimalle bu ivmeyi yakalamak zorundayız. Ertuğrul Sağlam önderliğinde girdiğimiz ve birini şampiyon birini üçüncü tamamladığımız son iki sezonun ilk yarılarını 35 ve 37 puanda tamamladığımızı düşünürsek bu sezon ilk yarıda toplanılan 19 puanın üstüne ikinci yarıda çok fazla koymamız gereken şeyler olduğu bir gerçek. Ara transferde imkansızı başarıp transferlerde %100 isabet oranı yakalamamız gerekiyor. Umarım bu sefer tüm hamleleri doğru yapıp ikinci yarıyı hak ettiğimiz yerde bitiririz.