21 Nisan 2012 Cumartesi
Suskunlar
Şahsım adına beklediğimden çok kolay geçti maç yani maçın herhangi bir dakikası yenileceğimizi düşünmedim İstanbul Büyükşehir Belediye'ye. Geçen hafta Ertuğrul Sağlam kadroda rotasyon yapmıştı ve sonuç hezimet olunca gani gani de eleştirilmişti ama doğru bildiğinden vazgeçmedi bu haftada Batalla, Pinto, N'Diaye gibi takımın lokomotiflerini kenara alıp Okan Deniz, Musa Çağıran gibi 2 genç oyuncunun yanı sıra son haftaların en eleştirilen ismi Turgay Bahadır ile başladı.
Maça baskılı başlamaya çalışırken kornerden sonra çok iyi kontraya çıktı İ.B.B. ve Doka'nın ters taraftan ceza sahasına kat etmesiyle net bir vuruş imkanı buldu, golü yaptı. Ertuğrul Sağlam geldiğinden bu yana Bursaspor oyuncuları kontraya çıkan oyuncuları indirmiyor, futbolun güzelliklerini düşündüğümüzde bu etik bir hareket ama profesyonel bulmuyorum şahsen ben. N'Diaye dışında sorumluluk alıp yardıran oyuncuyu indiren bir adam olmuyor bu takımda. Geçen sene defansif ön libero oynayan Svenson bu senede Adem Koçak futbolun oyun kuralları içerisinde durduramıyorsa rakiplerlerini, ellerini kollarını sallayarak kat ediyorlar. Mesela Ersun Yanal takımları daha atağın başında pozisyonları faulle keserler basketboldaki "Yugoslav Faulü" gibi Türkiye'de atak başlangıcını kesen oyuncuya kart verme alışkanlığı olmadığı için ekmek yiyorlar, Ertuğrul Sağlam ise hiç yaptırmıyor neredeyse.
Golden sonra önde basmaya başladık Okan, Sestak, Wederson ve Turgay ile ki sonuç getirdi ya taç kullandık yada korner hatta bu kornerlerden birkaçında Wederson'un golü bulmaması içten bile değildi direk yaptığı vuruşlarla. Maç öncesi Adem - Musa orta sahasının üretkenliği tartışılıyordu haklı olarak yalnız şöyle birşey var ; Musa, N'Diaye ile yan yana oynamadığı maçlarda üretken olabiliyor. N'Diaye ile oynadığında oyun kurucu olarak Musa oynamıyor oyunun defansif yönünü oynamaya çalışırken ikisini birden oynayamama durumu oluyor ama Adem ile oynadığı maçlarda daha çok 3. bölgeye yaklaşıyor ve skora katkı koymaya daha çok yakınlaşıyor. Bugünde 1. ve 2. golde gollerin yarısını Musa'ya yazmak gerekiyor.
İlk golde Basser'in önüne çok güzel top attı ama Basser bitirici vuruşu yapamadı ama Rızvan ve Holmen işbirliğiyle golü bulduk. Stadyumda "Anonsçu" Sestak'ı seslendi gol sonrası ben moral amaçlı Sestak'ın adının söylendiğini düşünüyorum ki Sestak'ta gülerek cevap verdi bu olaya. Oyunun devamında da iyi olan taraf Bursaspor'du. İkinci golde de Musa'nın payı vardı bu sefer kaçırdığı adam Sestak'tı ki Anonsçuyu haklı çıkarmak için bu sefer ondan neredeyse 30 haftadır beklediğimiz golü attı. Sestak'ın golü atması hem kendisi için hem tribün için çok önemliydi gerçekten en sonunda mücadelesinin karşılığını gol ile alması herkesi mutlu etti.
2-1 den sonra oyunun kontrolü yine bizdeydi ama 44. dakika da Marcin Kus'un sürpriz şutuyla devreye 2-2 ile girebilirdik. Şahane şutu direği salladı bu vuruşu Holmen'in bundan önceki maçta direkten dönen topunu hatırlattı.
İkinci yarıya da aynı kadroyla başladık. İlk yarıda Metin Depe'nin oyundan çıkması sonucu orjin bir tane bile stoperi olmayan İ.B.B'yi savunmadan çıkarken yakaladı Turgay. Önce topu kaptı, Okan'a verdi, Okan vursa vururdu ama O'nu daha da büyütecek pası verdi ve Turgay golü attı. Turgay içinde böyle bir gole ihtiyaç vardı. Bursaspor'un gollerini "Suskunlar" atmış oldu böylelikle.
Golden sonra Ertuğrul Sağlam Okan ve Musa'nın yerine N'Diaye ve Batalla'yı aldı oyunun kontrolü kaybetmemek adına ama pozitif katkı koymadı bu değişiklik. Okan ve Musa'nın amatör ruh ve heyecan ile yaptıkları baskıyı aradık açıkçası zaten Bursaspor'a bu sene bir haller oldu. Maç içinde bir anda şalterleri indiriyor. Hem pas kanallarına hem oyuncular arasına elektrik gitmiyor öyle yavanlaşıyoruz bir anda. Bugün yine öyle oldu rahat rahat 5 e gidecek maçta kat etmeyen, hareket etmeyen, doğru yere kaçmayan oyuncuları sebebiyle öyle anlamsızlaştı oynadığımız futbol ve bir Bursaspor klasiği olarak yine son dakikalarda bir gol yedik 4 dakika da olsa rahat izlemedik maçın sonunu. Hiç sürpriz olmuyor artık bu şekilde yenilen rehavet golleri maalesef.
Maçın adamı kesinlikle Okan Deniz'di. Hafta başında Hırvatistan'da 2 gol attığı U19 maçı sonrası kupa kaldırıp dönmüştü Bursa'ya genç kardeşimiz Ertuğrul Sağlam'da belli ki bu emeğini formayla ödüllendirdi O'da bu şansı fazlasıyla iyi kullandı. Burada O'ndan bahsetmesem kendimden utanacağım ama bahsedince de nazara gelmesinden korkuyorum zira her beğendiğimiz oyuncuda "Oldum" havası oluveriyor ama Okan'ın futbola yaklaşımının daha farklı olduğunu biliyorum inşallah devam eder tabi iş yine Ertuğrul Sağlam'da. Eskişehir maçını alıp finale kaldıktan sonra bu "Süper Final" muhabbetinden "Süper Okan" çıkarır inşallah. Okan oyundan alındıktan sonra bütün stad aynı anda "Okan" sesiyle inledi, Okan'ın alkışlara alkış ile cevap verdiği anda tüylerim diken diken oldu. Okan Kardeşim için özkardeşim kadar sevindim böyle bir gün geçirdiği için.
Artık hedef Eskişehirspor maçı. Sezonun en önemli maçına çıkacağız çarşamba günü hem takım hem de tribün için ve umarım kazanan her iki manada da biz oluruz, finale yürürüz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yazınız çok güzel, maçı Texas'tan izledik ve yazıyı okuduktan sonra maçı çok güzel yorumladığınız için sizi tebrik etmek istedim..Okan ve Musa'nın istekli oyunu beni çok mutlu etti.. baskı yediğimiz dakikalarda Batalla ve N'diaye'nin oyuna girmesiyle topu ayağımızda daha cok tutarak bir-kaç pozisyona da girdik fakat hücum hattındaki isteksizliğimiz farkı önledi.. Ve son olarak birşeye daha dikkat çekmek isterim bu benim şahsi görüşüm.. bu maçı takımımıza kazandıran en önemli faktör yine seyircimizdi.. belediyenin kendi kalesine attığı golü sanki "16 numara" atmış gibi hissettim :)
YanıtlaSil