18 Nisan 2012 Çarşamba

Ayrıcalık Değil, Eşit Adalet


Ligdeki 34 haftalık tiyatro son buldu ama turneler hala devam ediyor. Binbir çeşit dalavere ile çıkarılan Play Off sistemide geçtiğimiz hafta sonu başlangıç düdüğü çalacaktı ki ilahi kudret buna müsade etmedi.

Zamanında bizde o stadyumda bir maç oynadık ki; o zaman bizim futbolcumuz olan Sercan çalım atacakken top suya saplanıyor ve Sercan sadece düz koşu yapabiliyordu keza diğer forma giyen futbolcularımızda. Neyse bu konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Asıl meselemize giriş yapalım ufak ufak...

Dün Bursa basınının tanınmış isimlerinden “Serkan Yetişmişoğlu’nun” yazdığı ‘Kıvırın Bakalım’ başlıklı yazıdan sonra –yazıya buradan ulaşabilirsiniz- sanal alem çalkalanmaya başladı.

Biz Bursaspor taraftarlarının başlattığı #kivirinbakalim hastag’ini üzerlerine alındılar ve uzman oldukları dalda yani ‘kıvırma’ da onların üstüne kimse olmadıklarını tekrar gösterdiler, yine birbirlerine düşmeye başladılar.

Biz düşüncelerimizi o etiket aldında yansıtırken birden önceki akşam sahaya atlayan jimnastik kulubü taraftarlarının emniyet ifadeleri ajanslara düştü. İfadelerinde şu cümleyi kurmuşlar

‘sahaya biz girmedik, ittiler düştük.’

Bakın şunu aklınıza sokun. Bizim bu düşüncelerimiz kimsenin takımına, taraftarına değil. Biz ‘Bizans’ derken; bir şehirden, bir kaç takımdan değil. Bir ‘zihinsel yapıdan’ bahsediyoruz. Bu tip düşüncelere sahip olan bir Anadolu takımı ise, bizim için o ve onun gibilerinde diğerlerinden bir farkı yoktur.

Biz ayrıcalık değil eşit adalet istiyoruz!

Diğerleri birbirlerine laf sokmak, birbirlerine hakaret etmek için pankart hazırlarlar ve onları içeri sokarlar, biz sadece Sevdamızı haykırırız fakat bir engelle karşılaşırız “Yassah Gardaşım” derler. Sonra tartışırsın terörist olursun, çapulcu olursun...

Her gittiğin deplasmanda hayvan muamelesi görürsün. Kendi stadına girerken yine hayvani muamale ile karşı karşıya kalırsın. Rakip takım kışkırtır jopu-biber gazını sen yersin, deplasmana gidersin yine jopları-biber gazını sen yersin.

Sokaktaki çocuğun bile herşeyin farkında olduğu bir dönemde, kendini bilmez kişiler tarafınca ‘ben bilirim, ben yaparım’ mantığı ile hareket etmesinden doğan 7 Mayıs günü stadyum çevresindeki olaylar sonrası alelacele toplanan ve hatırladığım kadarı ile;

“Türk futbolunda kırılma anları yaşıyoruz. Bu tip olayların yaşanmaması için elimizden gelen çabayı gösterip, gereken cezaları vereceğiz.”

Söylemlerinde bulunan insanların hala neden ortaya çıkmadıklarını merak içinde bekliyorum (aynı isimlerin değil, aynı zihindeki isimlerin çıkmasından bahsediyorum).

O kadar savunduğunuz 6222 sayılı kanununuzun getirileri nerede? Hani herşey düzelecekti, hani bu kanun yepyeni bir sayfa açacaktı? Ne oldu? Herşey sarpasardı değil mi? Bugüne kadar bir çok kırılma anı yaşadık, neden Bursaspor taraftarlarından başka hiçkimse ceza çekmedi? Bu yasa plakası 16 olan şehre mi ait? Madem bu yasa sadece bizim yasamız o zaman maddeyi 6222 değil 1616 yapın kardeşim! Madem bana özgü birşey bu sayısıda bana özgü olsun. Bu kadarını çok görmeyin bizlere!

Bu olayların başlangıcı biliyorum ki “16 Mayıs 2010” gününe dayanıyor. O gün sizin tıkır tıkır işleyen çarkınıza çomak sokmasaydık hala herşey sütliman devam ediyor olacaktı, değil mi?

2004 yılında yaşananları tekrarlamayacağım, o dönemde konuşulanlar ortaya çıkmışken üzerine gidilmedi ve olan yine bize oldu. O zamandan bu zamana kadar geçen sürede ilk defa şike muhabbeti bizim şampiyonluğumuzdan sonra patlak verdi. Ve savcının hazırladığı iddianamede ilk oynanan oyun İ.B.B.- Bursaspor maçına dayandığı ortaya çıktı. Ve biz onca yapılmış şikeye rağmen geçen sezonu 3.bitirdik alnımızın akıyla. İlk iki takımın adı iddianamede yer alırken ve herşey ortadayken neden hala cezaları veremediniz? Madem ceza vermeyeceksiniz neden bunları açığa çıkarıp en büyük zevkimiz olan futbolu zehir ettiniz? Başımıza binbir çeşit olay çıkardınız sırf insanlar başka şeylere yönelsin diye play off ile başladınız dalaverelerinize, sonra insanlar onu konuştu ama baktılarki daha play offa çok var hadi bayanları devreye sokalım dediniz ve seyircisiz cezala alan tribünlerin kapılarını bayan ve çocuklara açmaya başladınız –şüphesiz, işe yarayan tek kararınız buydu-

58.madde dediniz o da tutmadı. Zamanında çıkan bir yasa için çok ağır dediniz, arkadaş madem ağır neden çıkardınız zamanında? Siz yapmadınız mı bunları? Yoksa birileri 5.elementi mi uydurdu?

Baktınız yine olmadı biz bu işi çözeceğiz dediniz ama aradan 2 hafta geçmeden ‘Laaaps’ diye istifa ettiniz? Madem gidecektiniz neden zamanında ‘devam’ dediniz? Yani O’da tutmadı.

Sonra baktınız olmadı play off’ta değişiklik yaptınız, sonra arada kalanlar takımlar ne olcak ki dediniz, spor toto kupası diye birşey çıkardınız. Ama o da tutmadı.

Madem play off çıktı neden Samsunspor bir çırpıda küme düştü? Onlarında bir hakkı olamaz mıydı arkadaş?

Gördük ki Play offunuzda tutmadı! Senede bir kez karşılaşan takımların her hafta karşılaşması pek mantıklı değilmiş değil mi? Tutmadı arkadaş! Neye elinizi attıysanız kuruttunuz, Maşallah dediğiniz play off, 1 hafta bile yaşayamadı!

Kendi içimizde halletmemiz gereken bir şike mevzusu varken dün gördüğüm bir haberle yine kahkahalara boğuldum.

“Euro 2020'ye resmen aday olmuşlar”

Olmuşlar diyorum, çünkü beni temsil eden bir yapı değil başımızda bulunanlar. Ben onları kesinlikle kabul etmiyorum!

Arkadaş herşeyi hallettik, bi 2020 kalmıştı almadığımız değil mi? Federasyon başkanı ve devlet erkanı 5 sene gitmeyelim nolacak ki derken, üstüne 2020 ye aday oluyorsun.

Arkadaş sen şike yapılan bir ülkesin, millet adı şikeye karışıyor diye intihar ederken sen göbeğini kaşıyorsun. Millet delile bakmadan çat diye düşürürken sen kılını dahi kıpırdatmıyorsun, bunları yaparken yüzünde kızarıklık dahi olmuyor.

Şimdi bunların hepsini görmezden gelip 2020’yi bize mi verecekler. Gelenlerin hepsi yer bildiriminde ‘Şikenin başkentindeyiz’ demeyecek mi?

Oturun ve sadece işinizi yapın ve bu işleri yaparkende objektif olun ve ona göre kararlarınızı alın!

Tekrar belirteyim;

Bizim tepkimiz mantaliteye, bu kafa yapısına, bu tip örümcek zihinlere. Milletin dalkavukluğunu yapanlara. Kalemi satılmış gazetecilere. Kamerası satılmış kuruluşlara. Cümleleri satın alınmış yorumculara. Düdüğü satın alınmış hakemlere. Bir cümle kurarken objektif olamayan karaktersizlere. Kendileri yapınca “kendini bilmezler” biz yapınca “teröristler”, “bunlar derhal yakılmalı” diyen kanı bozuklara. Ne olduğundan haberi dahi olmadan Bursa’da oynanan Diyarbakır maçı sonrası bizleri bölücü ilan edip Diyarbakır formasıyla haberleri sunduktan sonra, Diyarbakırda ki olaylar sonrası sessiz kalan hesapta duayen olan habercilere! 17 Mayıs 2010 günü Bursa’da çıkardığı baskıya farklı, diğer illerde çıkardığı baskıya farklı manşet atan kelimelerin kifayesiz kaldığı kurumlara!

Bu ülkede yasaların sadece bize işlemesini istemiyoruz. Madem bir ceza var bunu herkes görürken sizler kafanızı kuma sokmayın ve deve kuşu taklidi yapmayın.

Ne demiş Hz. Mevlana "Doğrul, devril ama eğilme!". Siz ve sizin gibilere rağmen biz her zamanki gibi DİK duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Siz ve sizin gibilerin daima karşısında olacağız!

At gözlüklerini çıkarın ve ona göre davranın!

2 yorum:

  1. ha ha..arkadaslar buna sinirlenen Bursasporlu degildir...hatta bu beni daga cok mutlu ediyor...istanbul gazetesi ne basacak....bunu basacak tabi siz kendi medyaniza bakin....

    komik tarihinin en ilginc sampiyonun´nu böyle basiyor bir yan´li medya....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "arkadaslar buna sinirlenen Bursasporlu degildir."

      ?

      benim kızdığım olay basılan baskı değil. gazete onların ne isterse onları basarlar ama Bursa'da neden farklı bir manşet, diğer illerde farklı bir manşet?

      heryerde aynı şey basılsa ona da eyvallah. kimse bana şirin gözükmeye çalışmasın

      Sil