2 Nisan 2012 Pazartesi

Gelde Yanma Arkadaş!


Güzel bir haftaya güzel bir galibiyetle başladık. Açıkçası ben bu kadar kolay olacağını düşünmüyordum. Ligde kalması için 1 puanın yeteceği bir Antalyaspor’dan, Bursa’da ki maçta yaptıkları gibi sıkı bir defans anlayışıyla maçı berabere bitirme arzusu ile oynayacaklarını düşünmüştüm fakat hiç direnç dahi gösteremediler.

Öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim, düşmesi kesinleşen Manisaspor ile kendi sahamızda oynadığımız maçı hatırlıyorum, birde maç sonunda Kemal Özdeş’in açıklamalarını. Aşşağı yukarı şunları söylemişti; “rakibimiz olan Bursaspor’dan playoff mücadelesi için buradan aldığımız 1 puan çok sevindirici, aramızdaki puan farkını korumak adına bu 1 puan çok önemli bizim için. Ben gayet memnunum.” demişti basın toplantısında parmağını masaya vurarak(!) şimdi soruyorum sizlere ne playoff mücadelesinde çok önemli 1 puan alan Manisa'ya? Ben söyleyeyim ne olduğunu, Bank Asya’ya merhaba dediniz. Siz elinizdeki iyi oyuncularınızı ilk yarı sonunda verirseniz kusura bakmayın ama size müstehaktır bunlar. Bu söylediklerim Antalya içinde geçerli. Necati gittikten sonra Antalya’nın neler yapamadığını herkes gördü. Atalarımızın bir sözüyle bu konuya nokta koyalım, “Dere geçilirken at değiştirilmez.” demişler, ne kadar anlamlı değil mi?

Sestak'ın durumunun nereye gideceğini artık kestiremiyorum. Golcü bir oyuncu olduğu için sürekli gol atmak istiyor fakat bir türlü 3 direk arasından geçiremiyor topu. Pozisyon yakalayamasa belki bu kadar strese girmeyecek ama yakaladığı pozisyonları değerlendiremediği için kendi kendini daha da baskı altına sokuyor ve bu da bize yarardan ziyade zarar sağlıyor. Topu alışı, dönüşü, içeri kat edişi, bire bir de etkisi yadsınamaz güzellikte ama bunları yaptıktan sonra topu kaleci ya da saha dışına vurmaktan hem Sestak hem de Bursaspor için olumsuz bir tablo. Sestak gol yerine Batalla’ya attırdığı goldeki gibi asistide düşünse daha yararlı olacaktır muhakkak. Şuraya not düşeyim, Sestak Antep maçı, kupa maçları ya da Süper Final'de jeneriklik bir gole imza atacak.

Tek tek değinmeye gerek duymuyorum çünkü güzel bir oyunla güzel bir galibiyet alındı Antalya’dan. Pinto’nun gol vuruşu, Batalla-Sestak işbirliği ile gelen gol, Bangura’nın Ömer’in bacak arasından saldığı zehir. Ndiaye ve Adem’in çabaları, İbrahim’in M.İ.Y. maçından sonra bu maçtada kaleye çektiği inanılmaz şut, Serdar’ın hırsı ve azmi, Basser’in mücadelesi, Hakan’nın çabası ve Vederson’un vurdumduymazlığı. Bu adam gün geçtikçe sırıtıyor, oyuna konsantre olma konusunda da sıkıntı yaşıyor. Antep maçında dinlenrilse fena olmaz diye düşünmüyor değilim.

Maç biter bitmez aklıma yok yere kaybedilen onlarca puanlar geldi ve birden off çektim kendi kendime. Bir çırpıda sayılacak onlarca maç var bjk(i) , Ordu(i-d), Gençlerbirliği(d), Gaziantep(d), Ankaragücü(d), Eskişehir(i), Manisa(i), trabzon(i) baktığımız zaman şu maçlarda kaybedilen puanları kaybetmemiş olsaydık şu anda kim bilir nerelerdeydik. Bu maçlara eklenecek muhakkak başka maçlarda vardır... Gelde yanma işte bu duruma.

Son olarakta izlemedim, dinlemedim, bilmiyorum ama gördüğüm üzere; dün akşam mikser görevi üstlenen bir televizyon programında, Samsunspor’un aldığı galibiyet için Bursasporlular ekran başına diye manşet atan aklı bir karış havada, küçücük beyinleri ve daracık düşünceleri ile hareket edenlere sözüm dahi yok, bu yeter size ve sizin gibilere! http://www.milliyet.com.tr/2006/07/28/yasam/axyas02.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder