18 Ocak 2012 Çarşamba

KARIN AĞRISI


Facia olarak nitelendirdiğim maçın 4. günündeyiz. Maçın özetine bir kez bile göz atmamış olmama rağmen her pozisyon hafızamda yer edindi. Şahsi fikrim olarak unutmayacağım Beşiktaş JK maçlarından biri oldu benim için. Neyse bugün maçtan bahsetmek istemiyorum zaten bir çok yerde yazıldı çizildi,günah keçileri seçilip idam edildiler bile.

Bir ara transfer sezonunun 13.gününü de geride bırakmak üzereyiz. Ama geriye şöyle bir bakıyoruz da ele avuca gelecek yada şöyle demeliyim saha da kendini gösterebilecek bir oyuncu edinebilmiş değiliz. Zaten transfer dönemleri Bursaspor için oldum olası sancılı bir dönem olarak geçmiştir. Ya tutarsa mantığıyla aldığımız bir çok oyuncunun şuan akıbetini bile bilmiyoruz. Bizimkisi de Nasrettin Hoca’nın göle maya çalıp ya tutarsa hesabından öte bir şey değil.
13 günde aldığımız oyunculara şöyle kısa bir göz atalım. Önce Hakan. Basser’in Fas milli takımına gitmesiyle birlikte sağ beke acilen birileri gerekiyordu ki sezon başında alternatif olarak oynatabilceğimiz oyuncumuz mevcut değildi. Biz bu tercihimizi de Hakan’dan yana kullandık. Şanlıurfayla oynadığımız kupa maçından sonra kimimiz Hakan için pişicek yorumunu yaptık kimimiz ise ne köy olur ne kasaba. Kişisine göre değişir bu da zaten. Fakat yeni bir transferi daha ilk haftadan niye Beşiktaş maçında oynatıldı diye yorum yapan zihniyetleri de ben pek fazla kabul edemiyorum. Sonuçta bu bir oyuncu ve elbette oynamak için geldi maç seçip oynatmama gibi bir lüksümüz yok, kaldı ki madem oynamasın diyoruz yerine kim çıksın sahaya? Mutlu Topçu’mu geçsin yada Birol Berkem?

Siz bunu düşüne durun ben Pinto’ya geçeyim. Henüz kendisini yeşil-beyaz forma altında göremedik. Videolarını izleme şansım oldu oradan çıkardığım izlenimlerde pek iç açıcı olmasa da bir umut diyorum bende… Hatta sizi daha da uçurayım hani şu 20 maçta 21 gol atan B.Y. isimli bir futbolcu var ligimiz de heh işte o Pinto’dan bir yaş büyük ve bana göre hayatının en parlak sezonunu yaşıyor. Neden bizim Pinto’muz da en parlak dönemini biz de yaşamasın ki? Bursaspor imkansızların takımıdır olur mu olur… Olacaksa da eğer mümkünse adının başına “hırsız” yakıştırmasını almadan olsun Bursasporluya yakışanda budur.

Gelelim transfer gündemimizi en çok meşgul eden isim Turgut Doğan Şahin’e. Başından beri sıcak baktığımı söyleyebilirim buna. Keşke Turgut gibi hızlı bir adama sahip olabilsek. En azından Volkan’dan sonra ilaç gibi gelir. Kiminiz bana şuan da kızıyor olabilirsiniz kardeşe bu yapılır mı diye lakin şehidimizin emaneti kardeş taraftarlıktır, kardeş yönetim değil. Kaldı ki dünyanın hiçbir yerinde profesyonel liglerde böyle bir duygusallığa yer yoktur. Transferinden çok Ankaragücü taraftarlarına karşı düşüleceğimiz durum konuşuldu çizildi buda benim fikrim katılıp katılmamak sizlerin takdiri. Her gün yeni bir haber çıktı TDŞ Gaziantep’de, Galatasaray’da, Bursaspor’da bugün yine Gaziantep’e resmi imzayı atacak diye haberler dolanıyordu. Bu gidişle de Turgut değil klüplerin sözleşmesine emekli olabilmek için topladığı belgelere imzayı atacak.

Biraz konu dışına çıkıp kafamızı dağıtmak istiyorum. Şu dakikalarda dünyanın gözdesi olan El-Classico oynanıyor. İzleyelim de gözümüz gönlümüz açılsın. Biraz da hayal kuralım belki bir gün Türkiye liginde de böyle maçlar izleriz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder