29 Ocak 2012 Pazar

Bir aslan miyav dedi, Bursalı bayanlar kükredi!

Her yönüyle garip bir maç izledik dün akşam. TFF'nin verdiği bir ceza mı değil mi bir türlü karar veremedim. Neyse ki tribünü dün akşam sahiplenen bayan taraftarlarımız ellerinden geleni ardına koymadı ve adeta tribün dersi verdi cümle aleme. Gösterdikleri çabayı ne kadar övsek az gerçekten bu soğukta stadı %80-90 oranında doldurmak her babayiğidin harcı değildir. Maç öncesinde, esnasında ve sonunda gerçekten çok güzel enstantaneler izledik tribünden. Şunu da söylemeden geçmek olmaz dün bayanlarımızda forma değilde elbise olsa görüntüler acaba bir kına gecesinden  mi diye düşünebilirdim :) Yerlerinde bir an olsun durmayan ve maç öncesi, maç sonu derken 3 saate yakın üst düzey performans gösteren tribünün bayanlarına gerçekten helal olsun.

Birazda maça geçelim, Ertuğrul Hoca'nın sol beke Hakan Aslantaş, sağ beke Serdar Aziz hamlesi Fatih Terim'in Emre Çolak ve Riera seçimlerininde katkısıyla çok iyi işledi diyebiliriz. Emre Çolak'ı esas mevkisi olan sol açık yerine sağa yollayan Terim, formsuz Riera'yı da sola koyarak bir nevi ekmeğimize yağ sürdü. Tabi ki burda kendi beklerimiz Serdar ve Hakan'ın üst düzey mücadelesini es geçmek olmaz. Özellikle Hakan maçın defansif anlamda yıldızıydı bana göre. Ayrıca Carson'da dün gecenin kritik isimlerinden biriydi. 1 maçlık dinlenmek İngiliz eldivene iyi gelmiş bence, ilk yarıda Elmander'in şutunda yaptığı kurtarış, Sercan ve Kazım'ın pozisyonlarında yaptığı zamanında çıkışlarla kalesini gole kapattı. Zaten Bursa'da gol yedik mi mücadele kazanamıyoruz bu sezon içerde gol yiyerek puan aldığımız tek maç Trabzonspor mücadelesiydi.

Birazda takımın hücum yönünden bahsedelim. Sanırım iç sahada gol pozisyonu açısından en kısır maçımızdı. Attığımız gol haricinde Galatasaray kalesinde ciddi bir tehlike oluşturamadık desek yalan olmaz. Attığımız gol demişken maç öncesi twitter'dan golün adı Sestak demiştim, ağları sarsamasada Batalla'nın golünün yarısınıda ona yazmak gerekir. Muhteşem bir asist yaptı, İkinci yarıda oynadığımız maçların yıldızı Pablo Batalla'ya da Muslera'yı klas bir vuruşla avlamak düştü. Ve 1,70'lik Pablo Bursaspor'u sırtlayan adam olmaya devam etti.

Birazda Galatasaray cephesine değinelim. Fatih Terim'in Galatasaray adına bu sezonun en kötü yabancı transferi olan Riera'yı dün sahaya sürmesi, Emre Çolak'ı da ters kanada yollaması ve ilerde Sercan'a şans vermesi Galatasaray'ın gol atmasını neredeyse imkansız hale getirdi. Sercan hep bildiğimiz Sercan, 4 senedir üstüne koyamadan idare ederek futbolculuk hayatını devam ettiriyor. En büyük hastalığı olan kararsızlıktan hala kurtulamamış. Galatasaray'dan sonraki durağını şimdiden merak ediyorum.

Aslında kazandığımız maçlardan sonra rakip teknik direktörü dinlemek pek huyum değildir ama rakip Galatasaray olunca her kanalda bu açıklama karşınıza çıkıyor bir şekilde. Sinyor Terim'de dün ''pozisyon zenginliği''nden dem vurmuş basın toplantısında, Bursaspor'un pozisyona giremediğinden kendi takımının ise pozisyon zenginliği yakaladığından falan bahsetmiş. Ama bence Fatih Hoca'nın aklı garip garip reklamlarda kalmış. Sonuçta futbol bir skor oyunu (kaleye) girene çıkana bakmak lazım.

Şimdi biraz nefes alıp yeni haftayla birlikte Trabzonspor deplasmanına odaklanma vaktidir, umarım camia olarak yüzümüzdeki gülücükler eksik olmaz.

2 yorum:

  1. Maçı çok güzel analiz etmişsiniz Erhan bey.

    Bursasporumuz adına dünkü maçta 2 şey benim dikkatimi çekti.
    1. Carson + defansımızın formu ve başarılı müdahaleleri.
    2. Girdiğimiz gol pozisyonlarında "Etkili ve yaratıcı bir santrformuzun olmaması" sebebiyle kaçan goller. Adam eksiltebilen ve isabetli şut atabilen forvetlere ihtiyacımız var.

    YanıtlaSil
  2. Bir GS li olarak böyle bir başlığı kınıyorum yenebilirsiniz tebrikederiz ancak spor müsabakaları kavgalara atışmalara yol açsın istemiyoruz.Taraftar neolursa olsun bu tarz hareketlerle takımına zarar verir

    YanıtlaSil