17 Ocak 2013 Perşembe

Travma 2013



2012'de Twente'yle başlayıp Sivasspor, Eskişehirspor ile devam eden dakikada 2 gol yeme hastalığımız maalesef 2013 yılına da sarktı ve dün takımımız 2-1 önde götürdüğü maçı 1 dakika içinde yediği 2 komik golle 3-2 kaybetti...

Dün U18 maçı için gittiğim Vakıfköy Tesisleri'nde akşamki maç için kulübede Taha, Okan, Ozan ve Batuhan'ın olacağını öğrendiğimde hem şaşırdım hem de sevinmiştim. Ertuğrul Sağlam Sivasspor maçında çıkıştığı İbrahim'e kesik atıp Taha Can'ı, Bangura'yı düşünmeyerek Batuhan'ı kadroya almıştı. Okan Deniz'in ve Basser'in sakatlığında Ozan Tufan'ın kadroda olması pekte sürpriz değildi. Aykut Kocaman ise bizim aksimize sahada sadece Genç Salih'e formayı verip kulübeyi Sow, Baroni, Mehmet Topuz gibi isimlerden oluşturdu.

Maçın geneline bakacak olursak aslında iki takımda ''iyi'' değildi. Biz, Fenerbahçe ile oynadığımız lig maçında olduğu gibi bu maçtada ön direğe kesilen bir duran toptan golü yedik. İkinci yarı Pinto'nun ofsayt kokan golü ile beraberliği yakaladık, derken Pinto-Batuhan değişikliği geldi ve herkes kısa süreli bir şok yaşadı. Bence doğru hamleydi, Pinto maçın başından bu yana etkisiz bir görüntüdeydi attığı gol ile gecesini bir nevi kurtardı ve yerini 16'lık Batu'ya bıraktı. Daha sonra Gökhan Gönül'ün enteresan golü ile öne geçip birden ümitlensekte Aykut Kocaman yedekte beklettiği iki silahı Baroni ve Sow'u sahaya sürerek maçın gidişatını değiştirdi.

Baroni ve Sow'un girmesiyle Hakan Aslantaş'ın kanadından 1 dakika içinde gelişen iki atakta da golü kalesinde gören takımımız ''Travma 2013''ü vizyona soktu resmen...

Kısa süre içinde iki gol yediğimiz maçlara bakıyorum;

Twente ve Sivas; İbrahim-Ömer
Eskişehir; Serdar-İbrahim
Fenerbahçe; Ömer-Serdar stoper ikilileri... Yani artık bu iş çalışmayla özel antrenmanlarla olacak iş değil. Ertuğrul Hoca bu kadar tecrübeli isimlere bu saatten sonra adam paylaşımı, kademe anlayışı öğretecekse bu oyuncular bıraksın bu mesleği yani. Daha başka çözümler lazım artık Karşıyaka'dan gelen Onur mu denenir, altyapıdan çıkan Taha Can mı denenir bilmiyorum.

Dün Okan'ın isteksizliğide çok can sıkıcıydı, ben onun kiralık gönderilip biraz geliştirilmesinden yanayım. O fizik yapısıyla Bursaspor'da santrafor oynayamaz bu aşikar orta saha orjinli bir topçu olarak sonradan forvete devşirildiği düşünülürse sağ açıkta artık birşeyler yapması lazım bu takımda oynayacağı en ideal mevki orası. Sağ açık demişken Sestak'ın da istikrarsızlığına bir değinelim, onsuz oynadığımız maçlarda yokluğunu hissettiğimiz sonradan girerek maçları değiştiren Sestak ilk 11'de çıkıp varlık gösterememesi çok garip... Şener'e de ufak bir parantez açalım, bence çok iyi bir maç çıkardı. Bu formuyla sağ bekte formayı kapıp sol beke veya sağ açığa Basser'i yollayabilir.

Batuhan Altıntaş'a geçecek olursak genç santrafor dün ilk kez A Takım düzeyinde resmi bir maçta sahadaydı. Pinto'nun yerine oyuna dahil olan Batu aldığı süre boyunca indirdiği kafa toplarıyla beğeni topladı. İlk maçta iyi bir izlenim bıraktı diyebiliriz, darısı Oğulcan ve Enes'in de başına...

Son değişiklik Taha Can'dı. Genç stoper 90+'da oyuna girdi aslında ben onu 85'te filan bekliyordum neticede 80.dakikada 3-2 geriye düşmüşüz ve kulübedeki 2 santraforumuzda oyuna almışız. Yapılacak en mantıklı hammle Ömer'i ileri yollayıp Taha'yı stopere koymaktı ancak ondada geç kaldık, sadece 90+ daki zamanı öldürdük.

Bir de extradan iki isime değineyim; Yunus Yıldırım ve Raşit Çetiner. Yunus Yıldırım yine istikrarını bozmadı ve takımımız öne geçtikten sonra Ertuğrul Hoca'yı tribüne yolladı. Aynı Yunus Yıldırım'ın kendini sürekli yere atan, eline gelen topta yüzünü tutup yatan Semih'e gösterdiği tölerans ise takdire şayandı. Raşit Hoca'ya geçecek olursak Pinto'nun attığı golden sonra ''Maalesef böyle top kayıpları...'' gibi bir cümle kurdu, yakışmadı. Sen ki Bursa'dan ekmek yemiş bir insansın, sen ki ''Buraya kalpler konuldu'' zamanlarının adamısın. Umarım maçtan sonra kendini dinlediğinde utanmışsındır...

Ve son söz ''yönetim istifa'' tezahüratlarına. Maç 2-1 iken güllük gülistanlık olan tribünlerin, maç 2-3'e dönünce birden ''yönetim istifa''ya dönmesi yakışmadı. Tepki göstermek herkesin doğal hakkıdır ancak bu biraz ''skor yorumculuğuna'' kaçtı... Maçın başında bu tepki verilse veya son düdük çaldıktan sonra bu sesler yükselse eyvallah denebilir ancak 80.dakikada maç 3-2'ye geldiği gibi yükselen ses maleef olmadı.

twitter.com/EKoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder