26 Ocak 2013 Cumartesi

Olmasaydı sonumuz böyle...



3 gün önce genç ağırlıklı bir kadroyla çıktığımız Fenerbahçe maçında alınan mağlubiyetten sonra ibreyi artık lige döndürdüğümüzü ve önümüzdeki İBB ve GSaray maçlarından galibiyetle ayrıldığımız takdirde bir anda şampiyonluk potasında olacağımızı yazmıştık. Ancak bugün sahada oynan(amay)an oyun ve gelen 4-1'lik ezici skor adeta hüsrana uğrattı.

Fenerbahçe karşısında dinlendirilen Pablo - Pinto'nun katılımıyla ve İBB'deki eksik oyunculara güvenerek bu maçı 3 puanla kapatacağımız düşüncesindeydim ama işler hiçte istediğimiz gibi gitmedi. Maç hakkında çok fazla söylencek birşeyler yok aslında takımda vasatı aşan futbolcumuz yoktu maalesef. İşin enteresan yanı 4 golle bizi geçen Belediye'nin de oyun anlamında bizden çokta artısı olmamasıydı. Ama ne hikmetse onlar bile beklemedikleri bir skorla ayrıldı sahadan...

Aslında maçı 12.dakikada şok bir golle açabilirdik, bu dakikada Edu'nun defansın arkasına attığı harika topu Ferhat kontrol ederken ayağından açınca top kalecide kaldı bu pozisyondan heralde 6-7 dakika sonra Serdar'ın ceza sahası çizgisinde yaptığı gereksiz faulden sonra oluşan karambolde maalesef golü yedik. Bu dakikadan sonra bir net gol fırsatını daha Pinto ile yakaladık ancak Şilili'de golü harcayınca maçtan iyice uzaklaştık. Neticede  bunun üstüne 3 gol yiyip 1 gol atarak maçı 4-1 tamamladık.

İlk gol Serdar'ın gereksiz faulu dedik, ancak 3.golde de beklerimiz o kadar rezil durumdaydı ki gerçekten tarifi çok zor...


Pozisyon başlangıcının fotoğrafı bu... Edu Holmen'e basıyor ve sağına dönmesini engelleyecek Holmen'in tek şansı tersine dönüp son çizgiye inmesi o yolu kapatacak adam ise Hakan Aslantaş. Ama Hakan nedense taç çizgisine doğru koşan Visca'nın üzerine koşuyor. Ya abicim o top Visca'ya gelse en kötü ceza sahasına orta kesebilir, sen ceza sahasında adama resmen koridoru açıyorsun nasıl olcak bu işler ? Pozisyonun devamında topla buluşan 35'lik Ekrem'in fake attığı isim ise 22'lik Şener. Çok garip gerçekten...Vederson'u mumla arıyoruz yahu halimizi düşünün artık!

Bir kaç maç iyi oynadı mı menajerini kulübe çağırıp sözleşmesinde zam isteyen oyuncuları niye sahada doğru düzgün oynarken göremiyoruz ? 2 maç kötü oynadınız diye maaşınızı düşürme teklifi gelmiyor diye mi bu havalar ? Biraz özveri be arkadaş, Bursaspor'un futbolcususunuz biraz savaşın...

3.5 senedir şu takımı sırtlayan Batalla'nın huzursuzluk çıkarmadığı takımda Bursalı Serdar'ından Pinto'suna kadar kimsenin gıkını çıkartmaya hakkı yoktur...

Bu moral bozukluğunu üzerimizden nasıl atarız bilmiyorum ama cumartesi günü Galatasaray'ı burada mağlup etmekten başka şansımız yok. Hafta içi oynayacağımız 1461 maçında muhtemelen yine yedek ağırlıklı takımla çıkacağız onu hedef maçı olarak görmüyorum ama Galatasaray maçında gelecek bir mağlubiyette korkarım ki bu şehir istifalarla sarsılabilir. Bu maça dair tek umudum Belluschi'nin iyileşip Edu ile orta sahada oynaması ve Basser'in yetiştirilmesi.

Taraftarın tepkisi bir ölçüye kadar normal, ancak yinede bu formayı taşıyan insanlara küfürü ben çok doğru bulmuyorum hele ki maç oynanırken. Ama bu durumu değiştirmek içinde teknik heyetin tabiri caizse bir kaç kelle alması lazım bence. Hakan Aslantaş'tan başladık ondan örnek verelim, bu sene gerçekten çok kötü bir sezon geçiriyor. Tamam kapasitesi bu eyvallahta, önümüzdeki maç oynarsa ilk hatasında gene tribünler haklı olarak homurdanacak çünkü bir hata yapsa diğer hatalarıda akla geliyor ve bir anda negatif enerji yükleniyor insan. Diğer futbolcular içinde geçerli bu, bana göre transfer sezonu bitmeden önce verim alamadığımız ve ümit besleyemediğimiz oyuncularımızla vedalaşmalı ve ''kalan sağlar bizimdir'' felsefesiyle yola devam etmeliyiz. Tabi ki bu sadece benim fikrim son karar elbette bu işin sevabınıda günahınıda üstlenen Ertuğrul Hoca ve ekibinin olucaktır doğal olarak. Umarım kararları ne olursa olsun sezon sonunu yine Avrupa Kupalarına katılma potasında bitiririz... Umuttur Bursaspor...

twitter.com/EKoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder