14 Aralık 2012 Cuma

Yap Boz


Son 3 haftaya girilirken bireysel beklentim 7 puan ve kupada da gruplara kalmaktı. Önce Orduspor'u iç sahada yendik, Altay deplasmanından kaza yapmadan döndük bu güzellikleri  Eskişehir deplasmanında alınacak 3 puanla taçlandırabilirdik lakin yine-yeniden beceremedik.

Maça Sestak sürpriziyle başladı Ertuğrul Sağlam aslına bakarsanız ikisininde son dönem performanslarına baktığımızdan buna sürpriz demek doğru olmaz zira Eskişehirspor gibi tempolu bir takıma daha durağan ve hala maç ritmini kazanmamış Pinto'yla başlamaması bence doğru tercihti.Plan, Sestak Diego ve Servet gibi ağır stoperlerin arasında Ferhat ve Tuncay'ın yardımyla koşular yapacak Batalla-N'Diaye-Belluschi üçlüsüne alan açacaktı ve plan harfiyen tuttu. Soldan Ferhat kesti, Tuncay koşusunu Belluschi'ye pasla tamamladı. Sol ayakla düzgün bir vuruş ile öne geçtik. Maçın devamında Batalla'yı ileride bırakıp Sestak'ında desteğiyle sahayı çok iyi kapatıp alan paylaşımı yaptık. İlk yarı boyunca ceza sahamızı karneyle girebildi desek Eskişehirspor abartmış olmayız. Yani önce yapıp sonra Eskişehirspor'un oyununu bozma planı ilk yarı kusursuz işledi diyebiliriz.

2. yarının başında 45-60 arası oynanacak oyuna nasıl tepki vereceğimiz merak konusuydu zira hem biz o dakikaları oynayamıyoruz hem de Ersun Yanal Mehmet Güven'den ise daha hücumcu olan Tello'yu oyuna aldı. Ağzım yüzüm derken Diego'nun hatalı geri pasını Batalla çok iyi takip edip Ferhat'a boş kaleye attırdı. Herkese garip gelebilir ama bizim konsantrasyonumuzu bozan gol kendi attığımız gol oldu. Daha dengeli oynayıp 55-60 lara taşırız diye bekliyordu belki takım ama attık ve bozulduk. Yoksa yediğimiz ilk golü başka şekilde açıklayamıyorum kendime en son Fenerbahçe ile oynadığımız maçta böylesine uyumuştuk kornerde.

Maç 2-1'e geldi yetmezmiş gibi girdiğimiz buhrandan çıkamadık ki 2. golü gördük kalemizde. Sanki pozisyonda Necati topu düzeltirken elindende yardım aldı ama asıl sıkıntı İbrahim Öztürk gibi deneyimli bir savunmacının Necati'yle arasına koyduğu mesafe. Öyle bir topta Necati'yi tamamen kucakta alması gerekirken Kaptan'ın, Necati topu önüne indirdi, soluna baktı topu yuvarladı İbrahim Öztürk daha yeni gelmişti Necati'nin yanına yani nasıl ilk golde ma aile uyuduysa takım, 2. golde de başta İbrahim Öztürk uyudu.

2-2'den sonrası için söylenebilecek birşey yok dediğim gibi Eskişehirspor deplasmanında alınabilecek 1 puan iyiyken 3 puanı avucunun içine alıyorsun ve kaybediyorsun. Gittik geldik, pozisyona girdik pozisyon verdik ama verdiklerimiz ağırlıktaydı. Maçın son bölümünü kalbimiz ağzımızda izledik desek abartmış olmayız.

Sonuç olarak yenebileceğimiz bir maçta sahadan 1 puan ile ayrıldık Eskişehirspor'u sıralamada altımıza alabilirdik öte yandan bu konuyla alakalı da 2 kelam edeyim. Sosyal medyada dolaştığında Eskişehir'deki şampiyonluk havasını Bursa'daki de bıkkınlık, istifa havasını soluyabiliyorsun. Bugün itibariyle aramızda sadece 1 puan fark var. Ya Onlar ya Biz bir yerde hata yapıyoruz.

Hakem içinde söylemek istediğim birşey var, Yunus Yıldırım maçı çok kötü yönettim diyemem yani belki skoru direk etkilemedi ama kaç yıllık hakem hala pozisyonları süzemiyor. İlk yarı N'Diaye'nin kart cezalısı konumuna düştüğü pozisyonda N'Diaye'ye futbol dışı müdahele yapan Diego ile N'Diaye'nin aynı cezayı almasının karşılığı yok. Tahrik ve darbe var sonuç iki oyuncuya da sarı kart. Öte yandan Servet'in Batalla'ya ilk başta yaptığı hareketin kartsız geçiştirilmesi, sarı kartı olan Kamara'nın Basser'in bileğine basması ceza sahasına girerken atlayan Dede'ninde Yunus Yıldırım'ın radarından kaçması bu sene devam eden hakem şanssızlıklarımızdandı öyle ya geçen hafta Basser 2. sarı kartını Dede'nin yaptığından daha masum bir hareket sonucu aldı.

Hoca'nın koyduğu hedefi bilemem lakin benim koyduğum hedefe 3 puan uzaklıktayız ilk yarı için haftaya Pazar günü alınacak bir Gençlerbirliği galibiyeti bana devre arasını daha huzurlu geçirtecek muhakkak.

twitter.com/Cuncunonline

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder