8 Aralık 2012 Cumartesi
E.Sağlam > H.Cuper
Bizim için hayati önem taşıyan 3 maçlık serinin ilk ayağında rakip bugün Orduspor'du. İç sahada artık puan kaybına tahammülü olmayan takımımız için bugün alınacak 3 puan altın değerindeydi ve çok şükür öyle de oldu. Geçtiğimiz sezon Mersinli Sehic'in bir benzeri performans sergileyen Fornezzi'nin sonu da son dakikada yıkılmak oldu. Ancak bu sefer başrolde Batalla değil Sestak vardı. Ertuğrul Sağlam'ın 76'da oyuna aldığı Slovak golcü 89'da 3 puanı getiren golü filelere yollamayı başardı.
Bu sezon takımımızın benim kafamdaki en ideal 11'ini sezonun ancak 15.haftasında sahada görebildik. Pinto uzun aradan sonra ilk 11'e dönüş yaptı, golle başlangıç yapamasa bile sabır göstermek zorundayız. Sakatlık veya transfer teklifinden dolayı kafa karışıklığı sorunu herneyse geride bırakıp eski formuna kavuşmasını beklemeliyiz. Çünkü oynadığımız sistemin en kilit adamlarından birisi Şilili golcü.
Hector Cuper yönetiminde Orduspor'un defansif oyun anlayışı insanı gerçekten futboldan soğutacak cinsten. Hani Bursaspor'u eleştirirken ''Millette vizyon var Cuper'i getiriyor takımın başına'' cümlesi var ya o koca bir balon. 2 Sezondur Orduspor'un bize oynadığı oyunu oynatan bir teknik adamımız olsa bir tarafına teneke bağlayarak göndeririz.
Bugün sahada rakibini adeta döven bir Bursaspor vardı. Bursasporumuz bugün %63 topla oynama oranına sahipti. Ayrıca kaleye çekilen 9'u isabetli 31 şut ve kullanılan 15 köşe vuruşu. Daha ne olsun dedirtecek cinsten. Gerçekten bu akşam sahadan 3 puan ile ayrılamasaydık kahrolurdum.
Biraz oyuncu değişikliklerine değinelim. İlk olarak Ferhat'ın oyundan alınmasının nedeninin sakatlık olduğunu düşünüyorum. Ertuğrul Hoca sakatlık nedeniyle Akhisar ve Nazilli maçlarında 18'e almadığı genç kanat oyuncusuna belli ki bugün çok fazla yüklenmek istemedi. Daha sonra yabancı kontenjanı nedeniyle maça kulübede başlayan Sestak oyuna girdi ve golünü atarak Hocasını yanıltmadı. Twitter'da da yazdım Dünyanın her yerinde galibiyet golünü atan adamı oyuna alan teknik adam kral olurken Bursa'da tu kaka ediliyor. Bu takımın birinci santraforu her ne olursa olsun Pinto'dur ve sakatlıktan tamamen hazır olarak döndüğü ilk maçta 90 dakika sahada kalmalıydı ve öyle de oldu. Bugün galibiyet golü Sestak'tan değilde Pinto'dan gelseydi herkes ''zaten doğrusu Pinto'nun oynamasıydı'' modunda olucaktı.
Şimdi önümüzde güzel bir İzmir deplasmanı var, ilk hedef kupada çeyrek finali görmek ardından Eskişehir deplasmanından 3 puanla dönerek 2009-2010 sezonunda olduğu gibi ligin ilk yarısına doğru artık kendimizi belli ederek ''bu yarışta ben de varım!'' demek.
twitter.com/EKoncak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder