18 Mart 2012 Pazar

Konsantrasyon-suzluk


Gün itibariyle ligin 5. sırasındayız bugün lig bitse 5. sırasında değiliz ama lig devam ettiği için 5. sıradayız böylesine karmakarışık bir ligimiz var işte birde bunun Playoffu var yani Süper Ligi takip ediyorsan cebirin, algoritman iyi olacak arkadaş öyle herkesin harcı değil burası.

Bu sıraya Ankaragücü galibiyetiyle geldik, geldik ama nasıl geldik? Yine ecel terleri dökerek. Kağıt üzerinde ligin en kolay maçı Ankaragücü maçları zira Ankaragücü ligten düşmeyi garantiledi, 11 puanı var ve bu 11den 1 ini bizden aldı. Kağıt üzerinde en kolay ama hazırlanış olarakta en zor maç kimsenin puan kaybını tahmin etmediği maçlar oluyor zaten birçok takımda maç içinde gösterdiği 5-10 dakikalık patlamalarla mağlup ediyor Ankaragücü'nü çünkü 5-10 dakika işi ciddiye aldığında kalite farkı hemen ortaya çıkıveriyor Ankaragücü'ne karşı herhangi bir takım için. Bu konsantre olma zorluğu yetmez gibi Bursa'da Bursaspor-Ankaragücü maçlarını oynamak 1 kat daha zor oluyor konsantre açısından maç öncesi tribüne çağırılan 2 takım oyuncuları, atılan gol sonrası "Ankaragücü" tezahuratı, yenilen golden sonra olduğu gibi. Bugün Bursaspor'da aynı diğer 16 takım gibi başladı maça. İlk 10 dakika da maçı koparma gayreti içerisinde gözüküyordu belki kart sınırındaki Batalla ve Ozan İpek dinlendirelecekti maçın 2. yarısında. Bu düşünceyle çok hızlı başladı maça, Ankaragücü'nün her topu duvardan döner gibi dönüyordu ki 4. dakikada Pinto 1-0 öne geçirdi takımı. Gol tribünleri Ankaragücü Leyhine ateşledi konsantrasyon azaldı, Ozan İpek sakatlandı oyun durdu, konsantrasyon azaldı hemen akabinde İshak'ın golü geldi ve yine Ankaragücü tezahuratı konsantrasyon darmaduman oldu.

Golden sonra tribünlerden Bursaspor leyhine olgun hiç ses yükselmedi desem yeridir, Kardeş Ankaragücü hatrına bu maç böyle geçildi herhalde sonuçta Sestak ve Adem transferinde gerilen kardeşlik bağlarına bugünde eğlenir bir görüntü vererek daha çok zarar vermek istenmemiş olabilir ama bu tip ortamlar oluştuğunda da takımın havasının bozulduğunu düşünüyorum ben. Keşke 90-120 dakika takıma kardeşliği sahadan uzak tutabilsek, futbol adına kayıp dakikalar yaşanıyor bu dönemlerde.

1-1 den sonra Pinto ile girilen net pozisyonlar vardı değerlendiremediğimiz belki o kolay pozisyonlardan birinde gol yapabilse yada daha müsait pozisyonda olan Sestak'ı görebilse maç yine kopacaktı ama bir türlü öne geçemedik maç boyunca oyun böyle sürdükçe Ankaragücü 11 kişi savunmaya gömüldükçe gömüldü Bursaspor'da da standartını bile yakalayamayan Batalla ve N'Diaye olunca bu düğüm çözülemedi buna 60. dakikadan sonra yatıp kalkmayan Ankaragüçlü oyuncular eklenince azap büyüdükçe büyüdü ve iş duran toplara kaldı. Duran toplarda bile standartımızı yakalayamadığımızı da söylemek gerekiyor, Wederson'un harcadığı en az 2-3 serbest vuruş izledik ki 90. dakika da Batalla net kesti, Stepanov yüklendi, Pinto takip etti. Kendinin ve takımın 2. golünü attı yine takip golü olduğunu söylemek gerekiyor. Geçenlerde de yazmıştım kendisi için "Ekmeğini taştan çıkaran adam Sebastian Pinto" diye. Karabük maçı ve bu maçta attığı goller bu tanımın 1 e 1 karşılığı oluyor.

Genel olarak bugün kimseyi beğendiğimi söyleyemem öne çıkan en önemli isim tabii ki Pinto'ydu. Onun yanı sıra dikkat çeken 2 oyuncu daha vardı bence olumlu anlamda 1.si sakatlanan Ozan İpek'in yerine giren Mehmet Sak. Oynasa sanki birşeyler olacakmış hissi veriyor özgüvenini gördükçe ama fizik yetersizliğini gördükçe de "Zor" deyiveriyor insan. Diğeri de Musa'nın yerine giren Barış Örücü. Fizik olarak geçer not aldığı kesin, topla alışverişi de gayet yerindeydi bugün. 92 doğumlu bu arkadaş beni heyecanlandıyor ama onun da yaşının 20 olduğunu aslında genç olmadığını da eklemek gerekiyor. Haftaiçi Scott Carson'un Ada'ya dönmesiyle ilgili haberleri okuduk. Blogumuzun yazarlarından biri olan İbrahim kardeşim de "Scott Carson gidebilir bence Yavuz Özkan da iyi" minvalinde bir yorum yapmıştı bu haberin üzerine acaba aynı duyguları taşıyor mu merak ediyorum. Hafif sakatlığı yüzünden oynamayan Carson'un yerine kaleyi devralan Yavuz Özkan'ın yediği goldeki pozisyon alışı, topu oyuna sokmadaki başarızlığı ve umursamazlığı beni çok şaşırttı açıkçası. Scott Carson'un oyuna karşı ciddiyetini gördükçe Yavuz'un bu salık görüntüsünün iç yüzünü merak ettiğimi söyleyebilirim.

Neyse daha fazla uzatmadan bağlayayım, ligin bitimine 3 hafta kala 46 puan ile 5. sıradayız ama burada yalnız değiliz. Önümüzdeki 3 resmi maçta deplasmanda olacak yani "Bursaspor'a yol yakışır"diyeceğiz önce Bugsaş maçı ardından Kadıköy deplasmanı. Bugün yanından yakınından geçmediğimizi konsatrasyona fazla fazla ihtiyaç duyduğumuz haftalara giriyoruz ligin sonunda. 2 haftadır görece düşüş gösteren Bursaspor için tekrardan yükseliş gösterme zamanı. Haydi Rastgele!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder