27 Mart 2012 Salı

Kadıköy'den Bir İnci Geçti

Uzun bir aradan sonra tekrar geçtim klavyemin başına. Aslında anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı bilemiyorum. Hepimizin bildiği gibi hafta sonu Fenerbahçe'nin cezasından dolayı deplasman yolu bayanlara görünmüştü. Öncelikle oraya giden bayanların içinde olmaktan gururlu olduğumu belirtmek istiyorum.

Yıllardır futbolun sadece erkek sporu olduğunu savunanlar bence bu hafta az da olsa fikirlerinden vazgeçmiştir. Biz Türkiye’de sadece 5 otobüsle deplasman yapan erkek taraftarları da bildiğimiz için Bursaspor başkadır diyoruz. Diyoruz çünkü biz hafta sonu tam 5 otobüs İstanbul’a akın ettik. Her ne kadar yandaş basın bizi görmezden gelse bile biz başımız dik, alnımız ak bir şekilde girdik çayırlarına.

Oraya gitmeden evvel daha önce çayıra giden ağabeylerimiz, babalarımız, arkadaşlarımız tarafından gerekli bilgileri almıştık. Hatta gitmeden önce o takımı destekleyen taraftarlardan “Gidin de stad görün” söylemlerini bile işitmiştik. Neyse daha maç saatine çok var yolculuğumuzun başından başlarsak iyi olacak sanırım.

Cumartesi sabahı deplasman yoluna çıkacak her bayanda heyecanlar günler öncesinden başlamıştı. Gidecek olan hangi arkadaşımla konuşsam heyecanlı olduklarını söylüyorlardı. Çünkü bende dahil bir çok kişinin ilk deplasmanıydı. Ne yalan söyleyeyim sezon başından beri her fırsatta yakınlarıma ilk deplasmanımın o çayır olmasını istediğimi söylüyordum. Nitekim de öyle oldu. Ceza olmasaydı belki bu hayalim gerçek olmayacaktı ama bir şekilde dualarım kabul oldu. Her ne kadar bayların için de kalmış olsa da bizde onları orada aratmadık diye düşünüyorum
Cumartesi öğle saatlerinde yola çıkıldı. Bütün otobüslere neşe hakimdi. Tezahuratlarla, dualarla Yalova’ya geldik. Feribota bindiğimizde ise tahmin edemeyeceğim bir güzellik vardı. İstanbul uşaklarıyla alay edercesine inliyordu feribot. Her ne kadar içlerinde onları destekleyenler olsa bile bizlerin yürekliliği onların içini kemiriyordu. Çünkü daha önceleri böyle görüntülere hiç birisi alışık değildi. Öyle ki bir ara kaptan bile camından eğilip bizleri izledi. Aramızda ki bir grup arkadaş daha sonra feribotun ön bölgesine geçerek karşılıklı tezahuratlar bile yapıldı. Bir çok insanı rahatsızda ettik ama umurumuz da bile değildi. Çünkü bir çoğunun gözlerinde “Vay be kızlara bak, helal olsun” bakışları vardı. İşte bu gurur hepimize yeterdi.

Derken feribottan indik İstanbul sınırlarındaydık artık. Camlarda Bursaspor atkıları, tezahuratlar ve dualar yine otobüslerin içinde yaşananlardı. Yanımızdan geçen arabalardan kimi skor tahminlerini söylüyorlardı kimi ise alkışlıyordu bizi. Hatta bir ara o sıkışıklıkta yanımızda duran bayan sürücü kafasını eğerek bizlere baktı ve camını açtı “Helal sizlere kızlar” diye bağırdı. Net duyamasakta dudak hareketleri bunu gösteriyordu. Gel de gururlanma dimi? Bir de yanımızdan taksiyle geçen belli ki maça giden bir bayan vardı. Bizlere el kol hareketleriyle skor işaretleri yapıyordu ki camlara yapışıp 2-2yi işaret ettiğimiz anla kafasını camdan içeri sokması bir oldu Günün belki de en komik anlarından birisiydi bu.

Felç trafiğin içinde nihayet varabildik çayırlarına. Ufak bir bilet şamatasından sonra nihayet biletlerimizi alıp stada girme zamanımız gelmişti. Nihayet attık kendimizi içeri biletlerimiz okutulduktan sonra klübümüzün sponsorluğunu yapan Ülker firmasının hazırlamış olduğu mini yiyecek kutuları ikram edildi her birimize. İlk başta almak istemedik acaba Fenerbahçe klübümü yapıyor diye ama sorduğumuzda Bursaspor klübü dedikleri için kutularımızı alıp öyle çıktık yukarıya.

Sonunda tribünlere ulaştık. Stad gerçekten büyük olmasına büyük. Ama içerisinde sadece kuru kalabalık ve sinekleri aratmayacak bir vızıltı vardı. Ta ki biz tezahuratlara girene kadar. Öyle ki hepsinin kuyrukları sıkışmış gibi havlamaya başladılar. Biz avazımız çıktığı kadar tezahurat girerken anonsçuları da bu durumdan rahatsız olmuş ki bayanlar topluluğuna liderlik etmeye çalışıyordu. Hepsi de bize vız geldi. Tek avantajları bizlerden sayıca çok çok fazla olmalarıydı. Yoksa hiçbir şekilde bizimle boy ölçüşecek bayanlar değildi. Dikkatinizi çekerim taraftar demiyorum. Çünkü daha bu takımın doğru düzgün erkeklerden oluşan bir tribünü olmazken bayanlarına taraftar demek mantıksız geliyor. Hepsi eğlence olsun diye toplaşmış. Aralarında taraftar denilebilecek çok az insan vardır.

He birde takımımız sahaya çıktığında her zaman olduğu gibi centilmenliklerini ortaya koymuş ve o bayanlara çiçek armağan etmişti. Etmez olsalardı. Kaptanımıza yapılan o hareket kınanmaktan öte bir şey benim gözümde. Ah be kaptan eşek hoşaftan ne anlar ki?

Maça çok değinmeyeceğim çünkü 3 gün geçti üzerinden ve gerekenler yazıldı çizildi. Benim amacım sadece bayan gözüyle ilk deplasmanımızdan biraz bilgiler vermekti. Ama maçın 16.dakikasında yakılan meşalelerle sadece erkek taraftarlarımızın değil bayanlarımızın da ne kadar Bursaspor aşığı olduğunu dosta düşmana gösterdik. Hani her defasında yandaş medya o çayırın hınca hınç dolduğunu söylese de görünen hiç öyle değildi. Boşluklar bir hayli vardı. Dediğim gibi hepsi eğlencesine toplaşmış oraya bizler meşaleleri yakınca da hepsi birden sus pus olup izlemeye başladılar. Ne yapsın görmemişler daha önce onlara göre tek eğlence Fenerbahçe (nasıl anlarsanız)

Maç sonuna gelecek olursak hakemin(sözde) bitiş düdüğüyle konfetiler yağmaya başladı her taraftan. Bir an şampiyon olduğumuzda sahaya atlamaları gözümün önüne geldi. “acaba şimdi de atlarlar mı?” diye geçmedi değil içimden şampiyon olmuşçasına seviniyorlardı, bu da onların 2010’da ne kadar canlarını yakmış olmamızdan kaynaklı olsa gerek tabi ki yan taraflardan tahrikler vardı ama bir kez daha inlettik orasını ve “HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK BURSA” diye terk ettik çayırı. Geldiğimiz gibi alnımız ak, başımız dik. Haydi kalın sağlıcakla.

2 yorum:

  1. çok daha önceden yapılmış bir İzmir planımız olduğu için gelemedik maça. ama kalbimiz orada sizinleydi gurur duyduk sizinle..

    YanıtlaSil
  2. ıste bu bursaspor baskadır bursaspor sevgıdır asktır mutluluktur nefestir tebrık ederım sızınle herzaman gurur duyduk ve sonsuza dek dek oyle olacak agzına yuregıne sağlık

    YanıtlaSil