23 Mart 2012 Cuma

Kadıköy'ün kronik hastalığı; Bursasporfobia

Yarın  İstanbul'da sezonun en kritik maçlarından birine çıkacağız, rakip Fenerbahçe. Son yıllarda Kadıköy'de oluşan ''Bursaspor fobisi'' ise herkesin malumu. 2006-2007 ve 2007-2008 sezonlarında ligdeki 17 takımdan Saraçoğlu'ndan galibiyetle dönen bir tek Bursaspor'du. Sinan Kaloğlu'nun kulakları çınlasın..


2008-2009 sezonunda 5-2'lik mağlubiyetle döndüğümüz Kadıköy'e 1 sene sonra geldiğimizde ise  yılın geri dönüşüne imza atıp şampiyonluk kıvılcımını çakmıştık. İlk 20 dakikada Santos ve Alex'in golleriyle geriye düşmüştük daha sonra Pablo ile farkı bire indirip soyunma odasına gitmiştik. İkinci yarı ise 85 ve 90'da sahneye çıkan Ozan İpek'in golleriyle Kadıköy zaferlerine bir yenisini daha ekleyip 4 ay sonra kucaklayacağımız şampiyonluk kupasının bir kulbundan tutmuştuk.

Geçen sezon ise Kadıköy'den  alınan bir puanın ne derece önemli olduğu sezon sonu ortaya çıktı. Ligin ikinci yarısındaki 17 maçın 16'sını kazanan Fenerbahçe bir tek evinde Bursaspor'a üstünlük kuramamıştı. 3 Temmuz'dan  sonra gün yüzüne çıkan pislikler ise alınan bir puanın değerini kat be kat arttırmıştı.

Geçen sezon oynanan maçın yıldızı şüphesiz İvankov'du. CL maçlarında kendi adıma beklentilerimin çok çok altında kalan Bulgar eldiven Kadıköy'de hayatının maçını oynamıştı. İleri uçta Miller forma giyiyordu, hatta katil Lugano kasti olarak Miller'ın aşil tendonuna basmıştı da kart görmemişti. Ozan İpek'in kaçırdığı bir kaç net fırsat ve Serdar Aziz'in ofsayt gerekçesi ile sayılmayan bir golü vs hafızamda kalanlar.

Yarın Carson'a büyük iş düşeceği aşikar. Defansın göbeğinde Ömer Erdoğan-İbrahim Öztürk ikilisi görev alacaktır. Belki bu iki tecrübeli isimden birinin yerine Serdar'ı görebiliriz. Sağ bekte Basser'in yeri garanti Orta sahanın ortasında Adem-N'Diaye ikilisininde yeri garanti gibi gözüküyor. Bir ihtimal Adem'in yerine Barış Örücü sürprizi olabilir. (Sezonun ilk Fenerbahçe maçındaki Ramazan Sal sürprizinden yola çıkılmıştır :) )

Sakatlığı nedeniyle Ozan'ın oynayamayacak olması büyük handikap. Ozan, yeteneklerinin yanı sıra mücadeleci yapısıylada zor deplasmanlarda takımı ateşleyen bir isim. Yarın sol koridor  için iki alternatif var. Ya Hakan Aslantaş - Vederson ikilisi  ya da Vederson-Mehmet Sak ikilisi. Formayı kim giyerse giysin elinden geleni yapacaktır zaten.

İlerde ise Batalla ve Pinto A.Ş.  ortaklığı ile golü arayacak takımımız. Kadıköy'de ki son üç maçında 5 gol yiyen Fenerbahçe savunmasının yarın da bu rakamı yükseltmesini bekliyorum. Serdar Kesimal - Pinto eşleşmesinde hem hava toplarında hem yerden oynadığımızda bize oldukça ekmek çıkacaktır. Önemli olan tabiki attığımızdan daha azını yemek. Bu konuda defans bloğumuzun yanı sıra NDiaye ve Adem'e büyük iş düşecektir.

Deplasmanlardaki en kötü huyumuz rakibi çok geride karşılamamız. Kendi yarı sahamızın ortalarına kadar Fenerbahçe'ye basmadan alan bırakırsak uzaktan şutlarla kalemizde büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Bir de tabiki ceza sahası içinde defansımızın 90 dakika boyunca %100 konsantrasyonla oynaması önemli. Sow gibi ne zaman nasıl bir vuruş yapacağı belli olmayan (Örnek Galatasaray maçında yaptığı gol vuruşu) bir forvete karşı oynayacağız. Stoch zaten Bursa'da ki maçlarda  (Hem Fenerbahçe-Bursaspor hem de Türkiye-Slovakya maçında) ne denli tehlikeli bir adam olduğunu canlı canlı gösterdi.

Şunu da belirteyim bunları çok bilmişlik edasıyla yazmıyorum :) Zaten bunların ve daha fazlasının takıma ezberletildiğini düşünüyorum. Yarın yine alışkanlık haline gelen Kadıköy zaferleri halkasına bir yenisini daha ekleriz. Bu yolda Ertuğrul Sağlam ve talebelerine inancım sonsuz.

Bayan ve çocuk taraftarlar önünde çığlıklar altında geçecek maçta kazananın biz olması ümidiyle, Allah yardımcımız olsun...

2 yorum:

  1. sestak'tan bahsetmemişsin

    YanıtlaSil
  2. fobi mi?komik olmayın bi ya,nelerle uğraşmış bu takım,bursayı mı takar?uydurduğunuz fobiyi mi takar Allah aşkına.yarın deler geçer bursayı rahatça

    YanıtlaSil