22 Şubat 2013 Cuma

''Türkiye seninle gurur duyuyor''





http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/19391179.asp

Çok değil yaklaşık 1 sene öncesinde bu tezahüratlarla bizim stadımızda onore edilen bir adamdı Cüneyt Çakır. O zamanda bu tezahüratlara tepki gösterdiğim için şimdi sallama hakkını kendimde buluyorum doğal olarak. Yaptığı eyyamları yazsak sayfalar yetmez... Ama benim aklımdaki en büyük hak yemesi sanırım 3 sezon önce Türkiye Kupası çeyrek finalinde Kadıköy'de 3-0 kaybettiğimiz maçın rövanşında Bursa'da 3-1 yenmemize rağmen elendiğimiz maçtaki yaptığıydı. O gün Deniz Barış'ın ceza sahası içinde apaçık elle oynamasını görmezden gelerek turu Fenerbahçe'ye hediye etmişti Cüneyt Çakır, bugünde dengede giden maçta çok basit bir penaltıyla galibiyeti Antep'e verdi.


Bugün sadece verdiği penaltıyla değil özellikle Bekir Ozan'a gösterdiği tahammüllede sınırları zorladı adeta Cüneyt Çakır. Her pozisyonda Batalla'yı tekmeleyen has evladımız (!) Bekir Ozan Has'ta nasıl biri olduğunu böylece gözler önüne serdi. Adamlıktan efendilikten bahsediyorduk değil mi ? Başını yediğimiz bu şehrin evlatlarından... Görüyoruz... (Yeri gelmişken söyleyim objektifliğimizi yitirmeyelim, Serdar'ın da rakibinin ensesine attığı tokat YAKIŞMADI. Antalyaspor maçında rakibine attığı dirsekten sonra bu ikinci oluyor, antipatikleşmenin kimseye bir yararı olmaz, aksine kendi imajına zarar veriyor.)

Gelelim maça Scott Carson'ın hatası ile yediğimiz golle başlayalım. Carson sezon sonu gidecek bu net, bunun ana nedeni bu hatalı goller değil hepsinden önce aldığı yıllık ücretin fazla olması. Yediği golde yaptığı hata kabul edilebilir cinsten değil ama o golün ardından bir takım arkadaşının bile gelip Carson'ı teselli etmemesi çok ayıp bence. Biz bir takımsak kimse birbirine sırt çevirmemeli.

Ardından beyin Batalla çıktı sahneye Basser, Belluschi ve Tuncay'ın mükemmel hazırladığı atakta kafayı soktu ve skoru dengeledi.

Maç üzerine aslında gollerden başka yazılıp çizilicek çokta birşey olduğunu düşünmüyorum zaten skoru 2-1'e getiren gol herkesin malumu. Daha sonra Edu'nun atılışı filan tamamen yazılmış bir senaryonun uyarlanmasından başka birşey değil. Batalla'yı tekme manyağı yapan Bekir Ozan ile yine Batalla'nın bileğine kasıtlı basan adını şimdi anımsamıyorum siyahi Antepli oyuncunun sahada kalması tam bir Cüneyt Çakır klasiğiydi. Sonuç olarak 2 maç üst üste kazanan Bursaspor'un bu maçı aldığı takdirde maç fazlası ile 2.liğe yükselme şansının olması, Cüneyt Çakır'ın bu maça tayini ve yaşanılanlar tesadüf değil.

Ancak tüm mağlubiyeti Cüneyt Çakır'a yıkmak olmaz. Elazığspor maçının ikinci yarısı + bu maçın tamamında Bursaspor kötü oynuyor. Bunu görmek için futbol profesörü olmaya gerek yok. Hikmet Hoca takımla beraber 270 dakika geçirdi ancak oyuna etkisi yok denecek kadar az. Oyuncu değişiklikleri tam bir fiyasko. Karabük'te ilk değişiklik 88'de gelmişti, Elazığ maçında 73'te bu maçta ise 66'da geldi o da gele gele Musa Çağıran geldi. Bu Musa'da bizim göremediğimiz ne var ben çok merak ediyorum... Ben açıkçası değişikliğin yanlış olduğunu düşünüyorum, bana göre girecek adam Vederson olmalıydı ve sol beke geçip sağ kanadı Basser-Şener kullanmalıydı. Rakibini Edu-Belluschi ile açamıyorsun zaten kilidi Musa mı açıcak ?

Oyuncu değişikliklerinden başlamışken yedek kulübesinede değinelim. Harun, Ömer, Ferdinand, Hakan, Vederson, Forsell, Musa yedekte görev bekleyen isimlerdi. 1 kaleci 4 defans 2 orta saha... Şu kulübeyi Ertuğrul Hoca oluştursa yağacak hakaretleri düşünemiyorum. Madem altyapı cevherimiz var Hocam (bunu sende söyledin) haydi Okan Deniz sakat, Batuhan Milli Takımda, ee nerede Berat Satılmış ? Bu çocuk orjinal sağ açık ve bizim 18 kişilik maç kadromuzda orjinal sağ açığımız yokkende kadroya giremeyecekse ne zaman girecek ? Kaldı ki hafta içi A2 ile A Takım yedekleri arasında yapılan maçında yıldızıydı Berat.

Çok büyük bir fırsatı teptik bu hafta, artık önümüze bakıcaz perşembe formaliteden kupada Sivasspor maçı, pazar günüde ligde Fenerbahçe öncesi çok kritik bir Sivasspor maçı bizleri bekliyor. Söz konusu Bursaspor olunca tahmin yürütmek zor, en basitinden Hikmet Karamanlı ilk 135 dakikayı yansıtırsak kazanırız, son 135 dakikayı yansıtırsak kaybederiz.



Son olarak minik Yiğit'e hakkını teslim edelim... Çok çılgın bir kararla18 saatlik bir deplasmana babası tarafından götürüleren bu kardeşimizi Allah nazarlardan saklasın...

twitter.com/EKoncak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder