6 Kasım 2012 Salı

Rus Ruleti


Pazartesi günü şayet Bursaspor'un maçı varsa o günde sendrom falan aramaz. Sendromsuz bir Pazartesi günü heyecanlı bir şekilde başlamıştı. Öğle saatlerinde sosyal medyada yazılan bilet satışının az olduğu biraz kırmıştı moralleri fakat Bursa genel olarak işçi kenti olduğundan herkes bizim gibi bilet alımını akşam saatine bırakmış olmalı ki tribüne adım attığımızda azımsanmayacak kadar doluluğa sahipti Bursa Atatürk Stadyumu. Açık kale dolmuş, Maratonun köşelerinde boşluklar ve Kapalı kalede ise az bir boşluk çarpıyordu gözlerimize. 

Maça hızlı başlayan takımımız yakaladığı pozisyonları sonuçlandıramadı. En çok akıllarda yer eden pozisyon ise Pinto'nun sağ tarafta kaldırdığı topa Yalçın'ın elle müdahalesiydi. Pozisyonu tekrar izlediğimizde Yalçın'ın hatalı duruşundan faydalanan Pinto topu kaldırdı ve o esnada Yalçın'ın yanlış duruşuna birde refleks eklendi fakat pozisyonları müsaitken ne yan hakem nede Özgür Yankaya beyaz noktayı göstermeye cesaret edebildi.

Baskıyı atlatıp ön tarafa çıkmaya başlayan Kasımpaşa'nın atakları gelmeye başladı. Ceza sahasının hemen önünden kullandıkları serbest vuruş dışarı çıktı ve hemen sonrasında sağ kanattan kesilen topta arkada unutulan adam gelip golü attı.

Golü yedikten sonra tekrar baskı kurmaya başlayan Bursasporumuz Murat'ın vuruşu, Batalla'nın kafa vuruşundan yararlanamadı. Yakalanan bu pozisyonlardan sonra arka arkaya gelen köşe vuruşunun dördüncüsünde tribünlerden yükselen OOOOOOOOOO temposuyla Batalla'nın kafa vuruşuyla eşitlik sağlandı. İlk yarı 1-1'lik eşitlikle son buldu.

İkinci yarıya Vederson Ferhat değişikliği ile başlayan takımımız ilk yarıda kaldığı yerden devam etti fakat yine yakalanan pozisyonlarda nokta bir türlü koyulamadı.

Üzerindeki baskıyı atlatan Kasımpaşa tekrar ileri çıkmaya başladı, tam topun çıkacağı sırada sol taraftan Batalla'nın müdahelesinden kaynaklanan serbest vuruşta kimse müdahale edemedi ve altmışıncı dakikada tekrar mağlup duruma düştük.

Beraberlik için yüklenmeye başlamışken hatalı atılan bir pas az daha pahalıya patlıyordu. Uche'nin vuruşunda Basser topu çizgiden çıkardı.

N'diaye, Belluschi, Bangura, İbrahim ile yakaladığımız pozisyonları değerlendiremedik ve güzel başlayan karşılaşmadan 2-1 mağlup ayrıldık.

Sarı kart sınırında olan ve sahada ayak basmadık yer bırakmayan N'diaye'nin bu mücadeleyi kart görmeden bitirmesi şaşırttı beni.

Topu alan, tek hamlede iki kişiyi oyundan düşüren, o güzelim hareketleri yapan Belluschi' nin hemen akabinde önündeki adama topu aktaramaması ise çileden çıkardı. Bu denli kaliteli bir ismin bu kadar basit hatayı yapmasını kabullenemiyorum.

Sezon başı transferine sevindiğim isimlerden olan Ferhat Kiraz ikinci yarının başında oyuna dahil oldu. Önümüzde oynayacağından çok iyi bir şekilde gözlemleyecektim. Bir şeyler yapmasını beklerken ilk yaptığı ortalar diğer taraftan taç ile sonuçlandı. Kullanacağımız taç atışında sırtını dönüp koşmasıda neyin nesiydi öyle? Top almak yerine bildiğini okuyor sahada. Boluspor'da izlediğim adam bu değildi sanırım. Hayal kırıklığına uğradım.

Son olarakta bu senenin bomba transferi Tuncay Şanlı. Gaziantep maçında kendini sakatlayan ve o gün bugündür sahada yerini almayan bir isim oldu çıktı. İhtiyacımız olan maçların hiçbirinde sahadaki yerini almadı. Cuma akşamıda sahada olmayacaksa bu adam niçin geldi Bursaspor'a merak ediyorum doğrusu.

Tribünlerdeki ilgisizlikten şikayet edenler dün akşam görmüşlerdir umarım gerçekleri. Şayet Cuma akşamı güzel bir sonuç çıkmazsa dün akşamki görüntüyü çok arayacaksınız. Benden söylemesi...

6 maç sonra mağlup olduk ve altıpatlar bize patladı. Aslında en önemlisi; en büyük zaafımız olan 'taçlandırma' işini bu maçta yapamadık. Trabzon'da alınan galibiyet dün akşam daha da anlamlı olacaktı fakat yine becermedik.

Vizeleri 90 fakat finallerden 30 alamayıp kalan öğrenciler gibiyiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder