10 Kasım 2012 Cumartesi

Karakter sizsiniz

Hakemler atanınca gördük ki işlemin tamamlanması için birileri bir noktaya parmak basmışlar. Fırat Aydınus dendiğinde aklıma ilk olarak iki sezon önce Volkan Şen'i peş peşe iki sarı kart ile oyundan atması geldi. O sene elinden başka bir şey gelmemiş olacak ki dün akşam işleri iyice çığrından çıkardı.


Tribünlerin sesine engel olamayan içten içe feda diyerek düdük çalan Aydınus saçma sapan kararlara imza attı. Atılan 2 ofsayt golü verilen saçma sapan tamamen karakter yoksunluğu ve emek hırsızlığının karşılığı olan penaltı ve sahadaki mücadele sonucunda hakeme rağmen alınan 1 puan.

Maç sonu pierolar gösterdi ki İbrahim Öztürk'ün attığı golde 22 cm. ofsayt var. Fakat şu bir gerçek, kullanılan bir serbest vuruş var ve ceza sahası içerisinde sürekli hareket halinde futbolcular. Bu durumda önünde B. Jimnastik'li oyuncu olduğu için yan hakem pozisyonu kaçırmış olabilir. Ne olursa olsun gol ofsayt mı? Evet ofsayt.

Gelelim diğer pozisyona; B. Jimnastik oyuncusu Holosko'nun attığı golde yan hakemin önü tamamen açık ve içeride kafadan seken top Holosko'nun önünde kalıyor ve pozisyon golle sonuçlanıyor. Maç sonu pieroda bu pozisyon için 38 cm. ofsayt deniliyor. Maçı izlerken bile farkına varılan bir pozisyon nasıl olurda gözden kaçar sorusuna karşılık bulamıyorum. Emek hırsızlığından başka...

Penaltı pozisyonuna değinmek gerekir mi sizce? Bence hiç günaha girmeye gerek yok. Ofsayt ile başlayan pozisyon devam ediyor ve Veli kendini çuval misali yere bırakıyor. Ferhat müdahale etmeye çalışıyor ama tutturamıyor garibim. Bu pozisyonda Fırat Aydınus'un duruş açısı nasıl diye bir soru geliyor aklıma ama bir bakıyorum ki pozisyonun tam arkasında kendisi, görüş açısı mükemmel, önü açık ve çalınan penaltı.



Madem bu pozisyona penaltı çalıyorsun, adam geçmiş kaleciyi ver kırmızı kartı. Bir işi yapıyorsam tam yap Aydınus!

Maça dair söylenecek sözler var.

Bazı tribünlerin işi sadece reklamla döner, umursamıyoruz derler fakat iki sezonun en fazla biletini satarlar.

Tarihi bir ilk yarı ve maç sonucu yaşayacakken maçı 3-3 tamamlıyorsun.

Yakaladığın zaman atacaksın diye bir cümle vardır. İlk yarıda Ferhat ve Belluschi'nin yakaladığı, ikinci yarı yine Ferhat, Belluschi ve Sestak'ın yakaladığı pozisyonlar var bunları anında gole çevireceksin.

Bakalım Fırat Aydınus bunca hataya rağmen haftaya maç alacak mı? Görevini layıkı ile yerine getirdiği için ben ödüllendirileceğini düşünüyorum açıkçası.

Sahaya çıkan futbolcularımızı tek tek kutluyorum Vederson hariç. Serdar'a bir parantez açmak istiyorum, uzun zaman süren sakatlıktan sonra böyle bir maçta sahaya ilk onbirde çıkıp harikalar yaratmak herkesin harcı değil. Tebrik ederim Bursa'lı Serdar.

N'diaye'nin takımına bağlılığı, sahada basmadık yer bırakmayışı, yüreği ile oynaması yetiyor da artıyor. Hep böyle genç adam...




Bir parantezde Ferhat'a açalım. Sürekli kuruyorum bu cümleyi artık bana da gına geldi yinelemekte fayda var. Transfer edildiği zaman bende heyecan uyandırmıştı. 2. ligi'de izlediğimden dolayı beğeniyordum kendisini. Tek artısı hırsı ve nokta ortaları olan Ozan İpek bu noktalara taşıdıysa kendini; hızlı, hırslı, dripling yapabilen, içeri kat edebilen ve şut çekebilen Ferhat, Alexis Sanchez neden olmasın demiştim. Kendini tam anlamıyla takım oyununa vermesi ve daha soğuk kanlı olması gerekiyor. Kasımpaşa maçının ikinci yarısında oyuna dahil olduktan sonra yaptıkları bende eksi bakiyeye düşmesine neden oldu. Daha çok çalışması gerekiyor. Adapte olduktan sonra ve yıldız olmak yerine kendini takıma verdikten sonra daha iyi işler yapacağına eminim.

Takım oyunundan kastım ilk yarıda yakaladığı pozisyonu pas vermek yerine devam ettireceğine, 3.goldeki gibi içeri çıkarıp kaleye yuvarlatacak topu. Bu kadar basit...

Son olarak ta, karakter para ile satın alınabilen bir şey değildir.



Adam olmak insana verilen en önemli lütuftur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder