17 Eylül 2012 Pazartesi

Mest

Karabükspor ile oynadığımız maçın üzerinden 2 gün geçti ama ben hala aynı sarhoşluktayım hani bıyıklarınız yeni yeni terlediğinde bir kıza öyle bir çarpılırsınız ki nereye baksanız onu görürsünüz hani bende nereye baksam Batalla'nın Pinto'ya attığı bir pası yada 5 saniyede hücuma kalkışımzı görüyorum belki abartılı oldu en azından şuan Karabükspor'un konumunu düşündüğümüzde kıyas anlamında aldatıcı bir sonuç ama ben çok etkilendim, golü yediğimiz dakikadan sonra her saniye mest oldum.

Ertuğrul Sağlam nasıl bir kadro kuracak bilemiyoruz tabi ama benim öngörüme göre 2 eksik vardı takımımızda Karabükspor karşısında Serdar ve N'Diaye. "Maçında iki aksayan oyuncusu kim?" deseniz Ömer Erdoğan ve Musa Çağıran derim bir üçüncüsü de bence Sestak'tı bakınca Ertuğrul Sağlam'ın bunları kenara alacak bir yedek kulubesi var artık.

Temmuz ayından itibaren yaşananlar taraftarı bir hayli yıprattı üzerine de "Herşeye rağmen Bursaspor" diyebilecek bilet fiyatları da olmayınca Atatürk Stadyumu'nun çokta alışık olmadığı bir manzara vardı taraftar açısından ama gelen taraftar iyi hazırlanmıştı. Gerek "İznikli Şehit" için yapılan T-Shirtler ve tezahuratlar gerekse oyuncular için hazırlanan el emeği pankartlar gerekse de haftaiçi yapılan basın açıklamasını destekleyen nitelikte pankart ve tezahuratlarla maça gelme imkanı olan taraftar elinden geleni yaptı diyebiliriz.

Maç başladı merakla Belluschi'yi izlemeye koyuldum Galatasaray maçında süre almış ama ısınamamıştı Karabükspor maçı onun için ilk ciddi sınav oldu diyebiliriz. Maç öncesi her ne kadar ben "Orta sahada oynar" düşüncesini destekleyenlerden olsamda "Acaba yumuşak kalır mı?" sorusuyla takip ettim ama maç sonunda Musa'dan daha sert ve temiz oynaması sezonun devamı için acayip heyecanlandırdı. Gol yediğimiz atağın başında tertemiz kesti Karabükspor atağını ama Hakem Abdullah Yılmaz faulü verdi, atağın devamını belki konsatrasyon eksikliği belki adam paylaşma sıkıntısı ama adamını takip edemedi ve İlhan Parlak bomboş pozisyonda golünü attı. Bunun dışında defosu yok gibiydi, bir tane uzun top atarken önündeki rakibine top çarptı ve ani atak yakaladı Karabükspor ama bunlar futbolun içinde olan şeyler deneyen oyuncular her zaman hata yapar hele ki bunu uzun süreden sonra ilk defa bir maça çıkan bir oyuncu yapıyorsa görmezden gelinebilir diye düşünüyorum. Belluschi o gün sahanın en çok pas yapan oyuncusuymuş bu pasları zaman zaman geriyede kullandı ama tribünde 1 kere bile homurtu olmadı bununda sebebi daha top gelmeden pası atacağı yeri, adamı kafasında belirliyor olması yani aklıyla oynayan oyuncunun büyüklüğü bu fiziksel kalitesi daha istenen seviyede olmasa bile aklıyla yaptığı zamanlamalarla en az 3 Karabükspor atağını kesti. Yani demem şu ki ; topu ayağına alıp sağa bak-sola bak-ileriye bak ardından geriye pas at şeklinde olmazsa geri pas o kadarda kötü birşey değil yeter ki top ayağından 2-3 saniyede çıkmış olsun. Maalesef bunu savunma hattında Ömer Erdoğan sık yapıyor o geri pas olarak kullanmıyorda müsait adama atamayıp sahipsiz bölgelere uzun top olarak kullanıyor. Bir pozisyonda Batalla ile ufak çaplı bir tartışma yaşadılar Belluschi'ye oynamadı Kaptan, Batalla geldi O'na da oynamadı bir serzeniş yaptı Batalla Kaptan'a.

Belluschi tecrübesi, yeteneğiyle oyunu 1. Bölgede orkestra şefi gibi yönetti sadece ayaklarıyla değil elleriylede arkadaşlarına yardımcı oldu bu özgüven bize zaman zaman pahalıya maal olacaktır ama geniş resme baktığımızda kazanan Bursaspor olacaktır.

1. Bölgede orkestra şefi Belluschi dedik ama oyunun şefi, idari amiri, Başbakanı, Generali artık aklınıza yöneten kim geliyorsa O da Pablo Martin Batalla'ydı. Maraton Tribününde "Yönetim tribünler senin eserin" diye bağırıldı bende maç bittiğinde bunu mırıldanıyordum "Batalla bu futbol senin eserin" Bir futbolcu ne yaparsa onu yaptı hani nasıl özetleyelim attı, attırdı, kaçırdı yani Karabükspor taraftarı olsam bile kızamazdım böyle bir performansa; futbol böyle oyuncularla güzel. Her geçen gün büyüyen performansına ne metihler düzsek az kalıyor çünkü her maç üzerine koyabiliyor. Attığımız 4 golde de ayağı, parmağı daha doğrusu aklı var Batalla'nın.

Maç bittiğinde Batalla (2), Pinto (2) diye ayrıldık stadyumdan ama Pinto'nun attığı ilk golü İbrahim Öztürk'e yazmışlar böyle de saçma birşey Türk Futboluna yakışırdı zaten. Pinto bu formayı giymiş belki en iyi oyuncu değil ama en özgüvenli oyuncu bunu rahatlıkla söyleyebilirim, Pinto'nun futbol hayatını yakından takip edemedik ama 25 yaşına kadar kayda değer bir performans sergileyemeyen bir oyuncunun bu denli özgüven sahibi olması imrenilecek bir durum penaltı pozisyonunda topu alışı, vuruşu yani beden dili "Gol benim işim" der gibi.

Belluschi'den sonra Murat ve Tuncay'ın performansı merakla bekleniyordu birde oyuna girecek olsa Tahacan'ın performansı 4 gözle takip ediyor olacaktık ama şans kapısını çalmadı o gün için. Tuncay istekli, tecrübeli ama daha zamanı değil. Attığımız 4. golde Carson'dan topu kısa boylu bek oyuncusunun üzerine atmasını istemesi ve o topu Batalla'ya indirmesi bile yeterliydi. Premier Lig altyapılı bir gol oldu. Carson'un topu oyuna sokma becerisiyle alakalı söyleyecek bir kelimem yok zaten O'nun kadar iyi ayağa sahip stoperimiz olsa bize karada ölüm yok.

Çok önemli bir yabancı oyuncu grubu yakaladık. Batalla, Pinto, Belluschi, Basser, N'Diaye, Carson, Sestak, Bangura hepsinin ayağında top kıymetlenebiliyor. Hani bakıyorsun 10 dakika içerisinde Bangura 1 asist yapıyor, Basser en az 3 defa ceza sahasına paslaşmalarla girebilir son dönemde düşük profil sergilediğine inandığım Sestak 2. golün mimarı olabiliyor. Ve uzun süre sonra Ozan, Serdar, İbrahim Öztürk, Tuncay, Murat Yıldırım gibi oyuncularla onları destekleyebilecek bir Türk oyuncu grubuna da sahibiz.

Camia olarak huzursuz günler yaşıyoruz bunda herkesin suçu olabilir benim, Başkan'ın, Hoca'nın ama Arma'nın suçu yok bu su götürmez bir gerçek. Bursaspor tarihinin belki en iyi kadrosuna sahibiz ve bu kadronun başında yine Bursaspor tarihinin en başarılı Hocası var bu ikilinin tek ihtiyacı olanda Türk Futbol tarihinin en iyi seyircisi; inşallah herkes elini taşın altına koyarda bu yalnızlık biter.



Kombinem var ama biletlerin indirilmesine gocunmam. Bursastore'dan verilecek ufak bir hediye çekiyle yarım elma gönül alma işine girilebilir. Fenerbahçe maçında öyle yada böyle tribün dolacaktır ama devamında bilet fiyatlarında değişiklik şart.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder