Ne çabukta alıştık seri galibiyetlere, inkar etmeyin hepimiz çok sevdik değil mi o günleri? Güzel güzel galibiyetler, iki farklı üstünlüğü yakaladığın maçlardaki rahatlığı ne çokta sevdik. O yüzden hep o günleri yaşamak istemeye başladık, her günümüz öyle olsun istedik. Yalan mı? O yüzden hep daha iyisini istiyoruz, tabiki isteyeceğiz bu bizim en doğal hakkımız. Ama kimseyi kırmadan kimseyi üzmeden. Yerli yerinde ve en önemlisi edebinle...
Dün akşam trabzon maçı oynandı ve bitti elde ne kaldı? Bir ton küfür tabiki... Kimdi o küfülerin en büyük pay sahibi? Tabiki Turgay. Peki biz değilmiyiz “armanın hakkını verin, formaya layık oldun, taşıdığınız arma için savaşın,galip gelmesenizde canınız sağolsun”, genel olarak böyle düşünüyoruzdur diye düşünüyorum.
İşte asıl sorun burada başlıyor, bu düşüncelere sahipken adamlığından, dürüstlüğünden, elinden geleni yaptığından şüphemiz olmayan Turgay’a tepkilere ne diyeceğiz? Geçen hafta gs maçının son dakikasında uzaklaştırdığı top sonrasında aferin Turgay, dün akşam golün oluşumunda katkısında aferin lan Turgay ama son dakikada golü kaçırınca .... Turgay.
Tamam bende kızıyorum, bende deliriyorum, bende çileden çıkıyorum fakat Turgay geldiği günden bu yana çizgisini bozmadan devam ediyor. İyi niyetinden şüphelenmediğim içinde tepkilerim minimum düzeye iniyor.
Kaçırdığı gol sonrasında döktüğün gözyaşı yettide arttı be Turgay. Bizede sayıp sövmek yerine sahip çıkmak gerekir. Ordu maçında da umarım Turgay’a gerekli desteği gösteririz.
Su macta adem, pinto ve vedersonu izleyip Turgay`i günah kecisi ilan etmek ayiptir.
YanıtlaSililk gölü hediye eden ibrahim`in mac sonu turgayi teselli etmesi ise traj komik bir durum.