5 Şubat 2012 Pazar

Alışkanlıklar


Bursaspor bu sene kötü gidişini durmak için çıktığı 20. maçta da bu durumu değiştiremedi ve artık Bursaspor iç sahada kısır oyunu alışkanlık haline getirmiş oldu iyiden iyiye.

En son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim konuya öyle gireyim ; Orduspor maçında aldığımız 1 puan ile 30 puan toplayabildik 25 maçta. Bu maçta kadromuza baktığımız Adem-N'Diaye'nin değişmez armada olduğunu Adem'in sakat olduğu dönemde de Musa'nın o bölge de oynadığını görüyoruz yani özetlemek gerekirse çift ön liberolu bir sistem benimsedi Ertuğrul Sağlam bu 25 maçlık dönemde. Savunma anlamında tek tek bakıldığında iyi oynayan ama oyuna tempo kazandırmada ve dikine oynamada yetersiz 2 oyuncu ile oynadık. Zaman zaman iyi oynasakta bu takım pozisyona girmede sıkıntı yaşıyor Adem yada N'Diaye'nin takım hücuma kalktığında en uçta oynayan oyuncuyla arasında bazen 30 metre mesafe olabiliyor. Transfer döneminde ideal bir merkez orta saha bekledik ama Ertuğrul Sağlam bu beklentilere karşılık vermedi.

Şimdi bu kadroda açıkçası kim oynasa 30 puan toplayabilirdi diye düşünüyorum ve Gaziantepspor, Mersin İdman Yurdu 3 puan aldığımız yada geriden geldiğimiz maçlarda Ertuğrul Sağlam N'Diaye-Batalla ikilisini ortada kullandı ve forveti 2 ledi yani 4-4-2 yi denedi ve verim aldı. Artık maça da böyle başlamanın vaktinin geldiğini düşünüyorum ben. Basser de döndükten sonra sağ bek problemimiz kalmadığını düşünebiliriz böyle olunca Hakan Aslantaş'ın sağ önde oynama durumu olabilir. Sestak'ı da böyle olunca asıl mevkisi olan 2. forvette oynayabilir. Böylelikle Batalla-Sestak gibi top tekniği yüksek olan 2 oyuncu birbirine daha yakın oynayabilir. Hakan Aslantaş gibi savunma yönü yüksek olan bir kanat oyuncumuz olabilir. En azından farklı birşey denemiş oluruz. Neticesinde bugün aldığımız 1 puanın, oynadığımız kısır oyunun bizi ne Vezir ne de Rezil ettiği ortadayken artık farklı birşeyler denemek gerekiyor herhalde.

Maçın detaylarına girersek Cuper geldiğinden bu yana ğuan tablosunda ligin en başarılı takımlarından biri olarak gözüken Orduspor'un bugün tam anlamıyla "Anti-Futbol" oynaması bugünü tatsız kılan etkenlerden biriydi. Aslında maçın böyle olacağını Cuper'in haftaiçi yaptığı "Bursaspor hücum anlamında çok etkili" takım açıklamasından anlamıştık. Gerçekten 11 kişinin topun arkasına geçtiği, korner atışlarında 10 kişiyle ceza sahasında durdukları bir maç oldu. Kaleci Fevzi daha ilk dakikadan itibaren aut atışlarından zaman çalmaya çalıştı. Kısacası bizim teknik yetersizliğimiz ile Orduspor'un futbolsuzluğu birleşince mücadale olarak iyi olsada futbol anlamında ziyan bir 90 dakika oldu.

Fevzi'nin ilk dakikadan itibaren zaman çalması demişken Türk Hakemleri buna ne zaman engel olacaklar çok merak ediyorum. Yalandan uyarılar ardından 90+2 de gelen sarı kart. Bunu ezbere bilmeyen taraftar yok artık, hakemler bu tip tutumlarıyla inanırlıklarını yitiriyorlar maalesef. Ayrıca kart standartları olmaması çok garip mesela bir pozisyonda Yalçın, İbrahim Öztürk'e net kafa attı kart vermeden geçiştirirken Bangura hava topunda dirseğini kullanıyor diye ilk pozisyonda kart çıkarıyor. Bazı oyuncuların mimlenmiş olması, hakemlerin futbolculara önyargıyla yaklaşması doğru davranış değil. Öte yandan bugün bizim leyhimize en azından 3 ofsaytı kaçırdığını söyleyebilirim yan hakemin böylesine temposu düşük maçta nasıl kaçırabiliyorlar böyle ofsaytları anlamak güç.

Pinto transferine Bursa nerdeyse A dan Z'ye ön yargıyla yaklaştı ama Bangura ve Turgay'dan daha zinde ve futbolu biliyor, orta sahalar hücumda kalabalıklaşmamızı sağlayabilse daha da faydalı olacak ama şimdilik daha üst seviyeye çıkması zor gözüküyor belki yanında Bangura-Sestak-Turgay'dan biri düzenli oynayabilirse daha da faydalı olacaktır.

Her hafta aslında hep aynı şeyleri yazıyoruz, artık yazdığımız şeyler kronikleşen şeyler. Mesela Orduspor'un tek gollük atağaının yine, yeniden İbrahim Öztürk'ün ayağından verdiği topla oluşmuş olması hala trajikomik. Stepanov-Serdar Aziz bu takımda mecbur oynamak zorunda zira Stapanov oynamayınca hem İbrahim Öztürk her an gol yedirebilme riskiyle yaşıyor hem de N'Diaye oyunu kurmak için savunmanın göbeğine kadar geliyor böyle olunca hatlar arasında mesafe artıyor. Stepanov ortasahanın yuvarlağına yanaştığı durumlarda N'Diaye de Batalla'ya daha yakın oluyor, Adem için ise sakatlığı sonrası fazla birşey söyleyemiyorum.

Hedef artık Manisaspor maçı, genel anlamda Manisa deplasmanlarında başarılıydık birkaç sezondur ama bu sene deplasman alışkanlıklarımızı kaybettik, galibiyet alışkanlığımızı kaybettiğimiz gibi bakalım neler olacak Manisa'da? Lakin kendi istediğim kadroyu yazayım en azından beklediğim farklılaşmayı kayda düşürmüş olurum.


Carson

Basser Stepanov Serdar Wedo

Hakan Batalla N'Diaye Ozan

Sestak Turgay

En son Kayserispor deplasmanında kazandık bu kadroyla kaybetsek ne olur ? En azından maç gollü olur, futbol olur.

1 yorum:

  1. ibrahim`in haricinde Wedo da su aralar cok kötü. Galatasaray macinda takimin en iyilerinden olan Hakan`i orada degerlendirmek lazim veya sistem degisikligine gidilmesi gerek.

    Sampiyon oldugumuz sene Turgay/Batalla degisikligi oluyordu her ikisindende maksimum verim aliyorduk. gerci altdaki kadroya göre bu degisiklik kontenjana takilir ama Turgay`in caliskanligini orta saha/forvet arkasi kullanmak gerektigini düsünüyorum. (Batalla -> Pinto/Basser/N`Diaye)


    Carson
    Serdar Ömer Stepanov

    Musa N`Diaye
    Basser Turgay Ozan

    Sestak Pinto


    Ben cift forvet de Bangura`nin da cok faydali olacagini düsünüyorum. pinto ile pirpir kule ikilisi olabilirler.

    YanıtlaSil