31 Mart 2013 Pazar

İstanbul fobisi...



Son 8 haftasına girilen ligde en kritik iki maçımızdan ilki olan Kasımpaşa'ya karşı ne yazık ki kaybettik. Mağlubiyeti hak ettik mi ? Bence evet. Maça inanılmaz hızlı istekli başlayıp öne geçemiyorsan elbette ''atamayana atarlar'' kuralının devreye girmesi çok doğal. O kuralın devreye girmesinde İbricic kadar Serdar'ın da payı olduğunu es geçmeyelim. Bir stoper, hele ki A Milli Takım'ın kadrosu içindeki bir stopersen altı pasın üzerinde rakibine o topu vermeyeceksin arkadaş.

1-0'dan sonra Kasımpaşa'nın bizi uyutması çokta zor olmadı açıkçası.Aslında maçın çoğunluğunda iki takımda maçı izleyenleri uyuttu desek çokta yanlış olmaz. Bu kötü oyunda sıcağında etkisini es geçmemem lazım elbette. Bir de es geçmeyeceğim bir konu var ki ; ligin 4.sü ile 5.sinin maçını 13:30'da oynadığı bir ülkede küme düşmeme mücadelesi veren Trabzonspor 16:00'da sahaya çıkıyor. Gerçekten bir ülke futbolu her geçen gün nasıl daha fazla yayıncı kuruluşun ve iş bilmez yöneticilerin oyuncağı olur sorusunun cevabını alıyoruz.

Maça dönecek olursak bugün gerçekten Batalla dahil göze çarpan hiçbir oyuncumuz yoktu. Serdar desen evlere şenlik keşke Carson'ın ısınırken ani sakatlanmasıyla boşalan yabancı kontenjanıyla Ferdinand'a forma verilseydi. Musa desek zaten futboldan para kazanması mucize, Sestak hakkında yapılacak yorum kalmadı bana göre, Tuncay ise bir türlü verimli olamıyor.  Vesaire vesaire...

İnsanın hayatından 90 dakika çalan bir maç olarak kayıtlara geçen mücadelede skoru belirleyen isim 90+'da Serdar'ın kısa düşen geri pasını değerlendiren Kalu Uche oldu.

Oyuncu değişikliklerinde Hikmet Karaman yine yanıltmadı ve ilk kesiği Pinto yedi. Bu değişiklikten sonra Pinto yerine Sestak ileri uca geçti ve Yalçın gibi iri kıyım bir stoperin yükünü hafiflettik resmen. Pinto bu maçta çok etkisizdi eyvallah ama Tuncay, Musa, Sestak gibi kendinden daha kötü oynayanların olduğu bir maçta ilk çıkmayı haketmedi bence. Hele ki onun çıkmasından sonra ileride top tutamadığımızı düşünürsek bu değişiklikle bir nevi kendi bacağımıza sıktık. Sonradan oyuna giren Ferhat, Okan ve son değişiklik Ertuğrul Sağlam'dan yadigar forvete Ömer Erdoğan hamleside bizi maça ortak etmeye yetmedi maalesef ve ilk kez bu sezon bir lig deplasmanını gol atamadan tamamladık.

Son olarak maç sonu Harun'un Kasımpaşalı taraftara saldırması çok yakışık almamış. Önce tribünden atılan ve Harun'un kafasını yaran cisim ardından sahaya giren ve muhtemel küfürlü saldırı derken Harun sinirlerine hakim olamamış. İtiraf etmek gerekir çoğumuz o durumda aynı şeyi yapardık ama soğukkanlı bir şekilde düşününce insan ''keşke yapmasaydı'' diyor. Boş yere Federasyon'un adil olmayan kurumlarına koz verdik. Umarım kariyerine darbe indirecek bir ceza ile karşı karşıya kalmaz. Carson'ın durumunun net olmadığı bu dönemde ona daha çok ihtiyacımız var.

Bir de bu sezon İstanbul takımlarına karşı kazanamama huyumuz sürüyor. Bu sezon 1'i kupa 5'i lig olmak üzere İstanbul'da çıktığımız 6 maçta 5 mağlubiyet 1 beraberlik aldık. Aynı şekilde rövanşlarında Bursa'da ise 3 mağlubiyet, 2 beraberlik aldık. Önümüzdeki Beşiktaş JK maçı bu açıdan son şans yani.

Telafisi olmayan bir maç kaybettik işlerin daha kötüye gitmemesi için Beşiktaş JK'ye Bursa Atatürk Stadı'nı cehennem edip, 3 puanı takımla bütünleşerek aldırmalıyız. Sezona yine Avrupa Kupaları ile başlamak istiyorsak kazanmalıyız başka yolu yok...

twitter.com/EKoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder