1 Nisan 2013 Pazartesi

Düşün Taşın


Öğlen saati maç mı olur? Olur efendim bal gibi olur. Dünyanın her yerinden insanları televizyon başına getiren El Clasico gündüz oynandıysa Avrupa hedefleyen iki takımda gündüz oynayabilir. Burada sıkıntı federasyondan kaynaklanıyor; bu tip öğlen maçlarını ayrıcalık tanınan takımlarda oynasa keşke, o zaman yapmacık olmasına rağmen arada böyle kararlarda verebiliyorlar diyebiliriz.

Maç için söylenecek pek bir şey yok aslında, öyle ya da böyle bu sezon bitecek. Muhakkak galip gelmemiz gereken maçı iki hata yapıp kalemize gol olarak yazdıran bizleriz. Milli Takıma kadar yükselen, en iyi yerli stoperler arasında gösterilen bir isme bu iki basit hata yakışmıyor, Haliç'in havası çarpmış olsa gerek. Futbola amatör olarak başladığınız zaman iki cümle duyarsınız;

1. Defans ofanstan başlar,
2. Rakibini önüne al.

sen bu basit hataları yaparsan rakibin top oynamadan da kazanır ve önemli olan oynamadan maç kazanmak değil midir? Paşa'yı tebrik etmek gerekir. Maçın başından sonuna kadar istediklerini en iyi şekilde yaptılar.

İlk yarım saatlik bölümde yakalanan pozisyonları değerlendirebilsen daha farklı bir skor ortaya çıkabilirdi ama pozisyonları hatırladığımızda kaçırdıklarımız o kadarda net pozisyonlar değildi. Aklıma ilk yarı Halil'in pozisyonu geliyor da... Neyse susalım!

Futbolun içinde üç sonuç var, bu sonuçların hepsi normal ama elindeki kadronun neler yapacağını az çok biliyorken bu tip bir oyun anlayışı ile oynamak canımı sıkıyor. Maçın 30.dakikasından sonra bu takım nasıl oluyorda temposunu arttıramıyor? Nasıl oluyor da Kasımpaşa'nın anlayışına saygı duyuyor? Nasıl oluyor da varlık gösteremeyen hatta takımı 10 kişi oynatan Tuncay oyundan alınmıyor? 

Bu sezonla ilgili tek beklentim tam bir hafta sonraki maçta galip gelin sonra ne yapıyorsanız yapın, başka bir beklentim yok. 

Camianın içi aşure kazanı gibi, takım galip gelince ortaya çıkan yöneticilerimiz, takım mağlup olduğunda hocaya sallayan yöneticilerimiz oluverdi. Takım mağlup duruma düşünce rahat olun mesajını veren yöneticimiz aynı mesajı futbolculara vermiş olacak ki aşırı derecede rahat bir maç çıkardılar.

Son olarak Stadyumda bulunan 300 civarında özel güvenlik görevlisi + emniyet mensupları orada ne iş yapıyorlar? İç sahada oynadığımız her maçın 80.dakikasına gelmeden önümüzde barikat kuran polislerin bu tutumu sadece bize demek ki? 

Kasımpaşa'da bu sahaya girmeler ne ilk ne de son olacak. Önce herkes işini yapacak sonra Harun'a suç bulacak.

Harun'un ilk tepkisini anlarım, kim olsa aynısını yapar. Takımla sevinmeye gidiyormuş, yaşı ufakmış bilmem ne. Sahaya girmeye aklı kesiyor, takım karşı taraftayken onlarla sevinmeye gidiyor oldu başka abicim?

Harun'un ilk yaptığı hamleyi anlıyorum en azından bundan sonraki maçlarda daha dikkatli olacaklardır ama dönüp tekrar müdahale etmesi olmamış, fakat o sinirle olacak şeyler bunlar. 

Şunu da unutmadan söyleyeyim koca karının başına bir şey geldikten sonra kapıyı bacayı kilitlemesini değil, Nasreddin Hoca'nın testiyi kırmadan çocuğu dövmesini örnek alın ve ona göre önlemlerinizi alın.

1 yorum: