Bir futbolcu düşünün ki performansı süreklilik arz etsin, kendisinden beklenenleri yapmaya devam etsin.
Gol pozisyonunda zekasıyla ve bir pozisyonda rakibe tek başına uyguladığı baskıyla farkını yine ortaya koydu Arjantinli yıldızımız. Baskı konusunu biraz açmak gerekiyor çünkü tv başında olanlar bu pozisyonu fark etmemiş olabilirler.
İlk yarıda sürekli kaleci ile defans arasında yapılan paslardan sonra Batalla vitesi arttırdı ve rakibe yönelirken birden direksiyonu kaleciye doğru kırdı ve defans oyuncusunun kaleciye pas vermesini engelledi. O pozisyonda Tuncay uyanabilse rakip en iyi ihtimalle topu taca atmak zorunda kalacaktı. Maalesef Batalla'ya saha içinde ayak uydurabilen oyuncularımız Belluschi ve Pinto.
Pinto uzun zamandan beri eski günlerini mumla aratır durumda. Maçın 4. dakikasında kullandığı penaltı vuruşu golle sonuçlansa başka bir skor ve başka bir Pinto konuşuyor olabilirdik ama kötü bir vuruşla topu kaleciye gönderdi ve bu pozisyondan sonra Pinto kendisini yedi bitirdi. Saha içinde duygularını çok belli ediyor, istiyorsa saldırıyor alıyor veriyor kaçıyor fakat istemiyorsa tepki topluyor. Pinto'nun acilen toparlanması lazım çünkü alternatifi olmayan bir oyuncu ve kendisine bu takımın gerçekten ihtiyacı var.
Saha içinde fark yaratan diğer oyuncumuz ise şüphesiz Belluschiydi. Kendisi geldiğinden beri performansı aynı seviyelerde seyrediyor sadece tek sıkıntısı bu performansı 90 dakikaya yayamıyor olması zaten maç içinde sürekli aynı performansı sergilese bizde futbol oynamazdı diye düşünüyorum.
Belluschi için şunu belirtmeden edemeyeceğim, bu adam bu sezon öyle bir gol atacak ki dilimizi ısıracağız. Karabükspor maçında ortaya çıkardığı top, bu maçta kaleye gönderdiği toptan sonra buna inancım tavan yapmış durumda. Bakalım kimin canını fena halde yakacak diğer Arjantinli yıldızımız.
Sivasspor maçında görünmez kahramanımız İbrahim Öztürk'tü. Bazen çok basit hatalar yapsada elinden gelenin en iyisini sahaya yansıtmaya çalışıyor, dünkü karşılaşmada da tek bir pas hatası yapmasına rağmen neredeyse hatasız oynadı diyebiliriz.
Edu'da bir düşüş var ki sormayın gitsin. İlk geldiği gün N'diaye'nin yeri doldu galiba derken şimdi nasıl olacak diye soruyorum kendime. Muhtemelen Edu'nun bu performansı sergilemesi Hikmet hocanın Edu'yu sürekli stoperlerin arasına sokmasıdır diye düşünüyorum.
Maçın lehimize sonuçlanmasını birde Carson'a borçluyuz. Sivas'ın net bir atağını başarıyla savuşturan Carson bazen basit hatalar yapsada bu ligin üst düzey kalecilerinden bir tanesi.
Birazda genel bir değerlendirme yapalım. Hikmet hocanın çıktığı 4 maçta 3 galibiyet alması kağıt üzerinde güzel bir istatistik gibi duruyor ama neden 4'te 4 olmadı ya da olamadı? Antalya'nın 5 attığı Antep'e neden biz mağlup olduk? Eski takımını neden analiz edemedi Hikmet hoca?
Elazığspor maçının ikinci yarısında başlayan düşüş devam ediyor, sürekli pas yapıp çizgiye inen ya da ceza sahasına giren takım üç pası peş peşe yapamaz kıvama geldi. Tehlike çanları çalıyor fakat farkında değiliz, Batalla olmasa ne yapacağız? Sürekli şapkadan tavşan mı çıkartacak bu adam? Acilen takımın toparlanması gerekiyor, bunun sinyalini Sivas maçının ikinci yarısında biraz olsun gösterdiler ama yeterli değil. Umarım bildiğimiz Bursaspor geri döner.
Kağıt üzerinde zorlu periyot gün itibari ile başlamış durumda. Önce Fenerbahçe deplasmanı ardından evimizde Trabzonspor, Kasımpaşa deplasmanı ve evimizde Beşiktaş karşılaşması. İlk yarı bu karşılaşmalardan 5 puan çıkartmıştık, önümüze daha iyi bakmamız açısından ilk olarak Fenerbahçe'yi orada mağlup etmemiz gerekiyor.
Takımıma her zaman güvenim var umarım yukarıdan düğmeye basılmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder