29 Ekim 2012 Pazartesi

İlkler



Deplasmanda diş geçiremediğimiz tek takımdı Trabzonspor taki dün akşama kadar. İyi mücadeleye rağmen Elazığ, Antep, Sivas ve Fener beraberliklerinden sonra çıkış arayan Bursasporumuz bu defa bekleneni yaptı ve iyi bir mücadele ile sahadan galip gelmeyi başardı...

Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe karşısında anlamsız bir şekilde tribüne gönderilen Ertuğrul hocanın cezasına itiraz edilmiş ve tahkim bu itirazı kabul etmeyip cezayı onamıştı. Burada aklıma takılan bir şey var, ceza alan hocaların cezası ertelenemiyor muydu? Yanlış hatırlamıyorsam Fatih Terim'in 3 maç ertelenen cezası yok mu?

Tribünde yerini alan Ertuğrul hocanın yerine sahada yardımcı antrenör Mutlu Topçu yerini aldı. Açıkça söylemek gerekirse futbolcuların bu durumdan etkileneceğini düşünmüştüm fakat bu durum futbolcularımızı daha da motive etmiş olmalı ki mücadeleyi hiçbir zaman için bırakmadılar.

Takımımızda herkes elinden gelenin en iyisini yaptı, dikkat çeken isimlerin başında Batalla, Belluschi, Ömer ve Vederson geldi bana göre.

Batalla; komple bir futbolcu. Gerek saha içi gerek saha dışı tavırları, topu ayağına aldığında ortaya koyduğu rahat tavırlar ve attığı paslar muhteşem. Sürekli söylerim yaşım elvermediği için Mesut Şen ve rahmetlik Nejat Biyediç'i izleyemedim ama Batalla'yı canlı canlı izlemek ve O'na şahit olmak mükemmel bir duygu. İyi ki varsın cep Herkül'ü...

Belluschi; geldiğinden beri orta sahanın ortası daha verimli olmaya başladı. Kanatlardan etkili olan takımımız O'nun takıma kazandırılmasından sonra farklı bir çehreye büründü. Zamanla N'diaye ile birlikte daha da iyi işlere imza atacaktır. Beklenmedik anda kaleyi bulan şutları muazzam. Tek eksiği ise alternatif olarak sağ kanatta da oynayabilen Belluschi bu maharetini Bursaspor'da gösteremiyor olması.

Ömer; son yıllarda düşüşe geçen kaptan özellikle iki haftadır çıkışa geçenler arasında. Adeta gençlere taş çıkarıyor. Serdar'ın sakatlığı atlatmasına rağmen formayı alamamasını Ömer'in yükselen formuna bağlıyorum.

Vederson; günden güne dökülen saçlarımın tek sebebi sensin. Ne zaman top senin ayağına gelse heyecanlanamıyorum. Aldığın her topu önündeki rakibe nasıl nişanlayabiliyorsun anlayamıyorum. Tek içeri kesebildiğin top ise kaleci Onur'da kaldı. Onur'u geçsede içeride kimse yoktu.

Bir parantezde Pinto'ya açılması gerektiğini düşünüyorum. Son zamanlarda bariz bir düşüş var kendisinde. Umarım Kasımpaşa maçıyla birlikte gol makinası tekrar işinin başına döner.

Maç sonu fenalaşıp hastaneye kaldırılan Başkan İbrahim Yazıcı'ya geçmiş olsun dileklerimi ileteyim, bugün Bursa'ya dönmesi bekleniyormuş ve durumu ciddi değilmiş.

Trabzon'a gidemediğimiz için maç sonu rotamızı Yenişehir'e çevirdik. Yolda çevirmeye takıldığımız için havaalanına yetişemeyeceğimiz için Yenişehir-Bursa çatrağında beklemeye başladık ve gelen konvoya katıldık. 8-10 araç varken Özlüce'ye yaklaştığımızda nasıl 3-5 araç kalmamıza çok şaşırdım, esas şaşkınlığı tesislerin önünde yaşayacağımdan haberim yoktu tabi ki...

Tesislerin önüne geldiğimde büyük bir şok yaşadım. Konvoyla gelen 3-5 araç ve bizden başka kimse yoktu desem yanlış bir cümle kurmuş olmam herhalde.

10-15 kişilik bir topluluğa ve özellikle o saatte orada bulunan 3-4 tane minicik kardeşimizin bir merhabasını bile çok gören futbolcularımız vardı ve içlerinde bağrımıza basıp geleceğimiz dediğimiz isimler.

Ne olur yani bir kaç dakika dursan? Orada bulunanlar tebrik etse ne olur yani? Çok mu zor bir şey bu?

Tesis çıkışında duran ilk araç Belluschi - Batalla ikilisiydi. Öyle önüne falan atlamada yok, kendi isteği ile sağa çekti ve resim çektirmeye başladı.

Belluschi'nin arkasında Vederson'da durmak zorunda kaldı ve O'da resim çektirip tebrikleri ve teşekkürleri kabul etti.

Onların ardından Basser ve Pinto tesis çıkışı duranlar arasındaydı ve gayet sıcak bir şekilde orada bulunan taraftarlarla fotoğraf çektirip ayrıldılar.

Kaptan Ömer ve Murat Yıldırım'da durup tebrikleri kabul etti fakat biri vardı ki...


Tahmin etmişsinizdir muhtemelen, kendisi Hakan Aslantaş...

Adamın ham maddesi olduğunu düşünüyorum. Yetenekleri sınırlı olsa da saha içinde hırsı ve mücadelesi, saha dışında ise sıcak kanlı ve samimi duruşuyla bambaşka bir insan. Neredeyse aracından aşağı inecekti resim çektirmek için.

Hepinize sonsuz teşekkürler. Bize ilkleri yaşattığınız için. Durmak yok, sırada Kasımpaşa var..

Hız kesme Timsah'ım...

(Fotoğraf : Barış Yalım)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder