27 Ekim 2012 Cumartesi

En Değerlim

Dünyanın her yerinde, çoğu insan bir çift renge sevdalıdır, belki demeyeceğim kesinlikle ilk aşkınızdır o bir çift renk.

Babaların omuzlarında başlar çoğu zaman bu hikayeler ve herkese göre farklılık gösterir...

Kimi başarılara vurulmuştur, kimisi ise hüsrana vurmuştur kendini. Kimi hep sevinçlidir sürekli şampiyonluk yaşar ve sevinir, kimi ise şampiyonluk nedir bilmez. Kimisi ise o kadar şanslıdır ki sevdalı olduğu takımın ilk şampiyonluğuna tanıklık eder. Dünyada eşi benzeri çok azdır bu tip insanların...

Babamdan gelir Bursaspor'a olan sevdam, ilk gittiğim maçı dahi hatırlamam, altıma işediğim dahi olmuş tribünde. Epey eziyet çektirmişim babama, kendisine ne kadar teşekkür etsem az...

Gençliğimin en güzel yıllarını kümede geçirirken, en güzel günleri görmek içinse çok beklediğim söylenemez, 23 yaşındayken yaşadım o muazzam günleri ve o eşsiz geceyi. Yani en kötüsünü ve en güzelini gencecik yaşımda yaşadım. İkisinde de tek ortak pay  Bursaspor sevdasıydı, çünkü 15 Mayıs 2004'ü yaşarkende, 16 Mayıs 2010'u yaşarkende sadece Bursaspor'a olan sevdamızı haykıranlardandık.


Benim en değerlimi sizlerle paylaşmak istedim. 16 Mayıs 2010 günü Bursa'da şampiyonluk maçının bileti.


Aklınızdan geçecektir, "Ne var yani, bu bilette 20.000 kişide var" diye. Ama bu bilet diğerlerinden farklı..

Farkı ise bu biletin okutulmamış olması...

Maça bilet aldığı halde fabrikadan izin alamadığı için maça gidemeyen bir tanıdığımdan temin edilmiştir. Kendisine sonsuz teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder