9 Ağustos 2013 Cuma

Zehirli Bayramlar...



Olmadı... Bu sefer de başaramadık. Son 3 senedir olduğu gibi geçmiş sezonun 34 maçlık emeğini bu sefer 2 maç ile çöpe attık. Rakip Vojvodina, oynadığın 2 maçta skorlar 2-2 ve 0-3. Hey gidi şampiyon Bursaspor... Değerlendirmeye geçmeden önce ben Vojvodina'yı tebrik etmek istiyorum, adamlar geldi burada çatır çatır oynadı, kendilerini yalnız bırakmayan 50-100 taraftarını güle oynaya Sırbistan'a yolladı. Her ne kadar ikinci yarı çok süreye oynasalarda objektif bakınca olması gerekeni yaptılar. Geçen sene aynısını Hollanda'da biz yapsaydık gruplardaydık.

Maça dönelim kalede beklendiği gibi Frey, geri dörtlü Taiwo, İbrahim, Civelli, Şener, önlerinde Şamil-Murat ikilisi, kanatlarda Ferhat ile Sestak ve hücum hattı Batalla-Pinto. Kağıt üzerinde bakınca göze çarpan ilk yer Şamil-Murat ortasahası. Bu isimleri yan yana tahtaya yazarken Hikmet Hoca ne hissetti çok merak ediyorum. Sadece şu seçim ile alakalı twitter'dan iki yorum kopyalayıp herşeyi özetlemek en güzeli;


Şamil gol lazım olan hiçbir maçta fark yaratmaz demiştim.Murat Şamil ortasahası küme düşmeme mücadelesi veren takım ortasahası....


Bu takımın bugünkü orta sahası 2 sene önce küme düşen Samsunsporlu Murat Yıldırım, geçen sene küme düşen Ordusporlu Şamil. Ne bekliyorduk ki?

Sakat Bellucshi'nin yerine takımın İlkay Gündoğan'ı (!) Murat Yıldırım hamlesi tutmayacağı belliydi. Bu takımda Belluschi'nin  stiline en yakın oyuncu Emre Pehlivan iyide kamp dönemi geçirdi ama adam bugün ilk 18'de yok. Gerçekten şu sezon öncesi kampları gözümde önemini gitgide yitiriyor. Kampta oyuncuların form durumu ne olursa olsun oynayan adamlar hiç değişmiyor... Hadi Emre'yi de geçtim bir zamanlar NDiaye'nin Edu'nun oynadığı mevkiye Şamil'i  falan yeterli görüyoruz benim bunu aklım almıyor.

Dünün şüphesiz saha içindeki en büyük eziyetinide Batalla çekti. Murat ile Şamil Frey, İbrahim, Civelli üçlüsünden aldığı topları ya geriye ya beklere oynayınca topu kendi sahamızdan alıp hücuma götürmeye çalışmak Pablo'ya düştü. Hal böyle olunca da ister istemez hücumda etkinliğimiz neredeyse sıfıra düştü. Pinto bile topla orta sahada veya kanatlarda buluşuyor ve topu üçüncü bölgeye taşımaya uğraşıyor. Bunların sorumluları hep saha içinde görevini yap(a)mayan sorumsuz futbolcular. Yeri gelmişken ben Pinto'nun kalmasından yanayım, adamı ceza sahası içinde topla buluşturabilecek bir orta saha yaratırsak onunda performansı artacak bu kesin. Taiwo konusunda ise ıslıklayanlardan olmasam bile hayal kırıklığına uğrayanlardanım. İkinci yarı biraz toparlansada ilk yarı performansı Vederson'u arattı resmen.

Bu kadar rezil bir futbol oynamamıza rağmen turu ayağımıza getirecek fırsat kesinlikle 59.dakikada Sestak'ın direğe nişanladığı toptu. O gol olsaydı (bu varsayım üzerinden yazmak çok züğürt tesellisi ama) bence hem tribün hem takım ateşlenebilirdi ve en azından maçı 2-2'ye taşıyıp uzatabilirdik.

Neyse tek tek oyunculara sallarsak yazının sonu gelmeyecek bu belli. Yaşadığım üzüntü ve hayal kırıklığının tarifi yok, sen bütün sezon çalış didin UEFA'ya git 2 maç yap ülkene dön. Bir değil, iki değil yahu bizede yazık.

Hikmet Hoca'nın hala görevde olmasıda ayrı bir komedi. Bu takım 20 Haziran'da topbaşı yaptı ve 50 gün geride kaldı. Bu mudur yani ? Hani ilk geldiğinde demiştin ya Hocam ''Bizim maç kazanmamız lazım'' diye. Tüm sezonu etkileyecek olan Vojvodina maçlarında 5 gol yedik, birinde beraberliği zor kurtarık öbüründe sahada ezildik.  Bi zahmet gereğini yap artık. ''Bize Bursaspor gibi donanımlı bir takım vermediler ki'' demecinde anlamalıydık zaten herşeyi, sana neden böyle takımların verilmediğini. Dünde yazdım sosyal medyadan acı ama gerçek ''Hikmet Hoca'nın bizi Avrupa'da taşıyacağı en yüksek yer (!) Seefeld'ti. Onu da yaptı sağolsun fazlasını beklemek hayalcilikti...''

Şunu da unutmadan ekleyim. Hikmet Hoca'nın yollanması taraftarıyım ancak yerine Şifo Mehmet falan gelecekse Hikmet Hoca'nın en büyük savunucularından biri olurum. Şimdilik sahaya yansıtamasakta elimizdeki kadro kalitesi belli bunu gidip Şifo'ya emanet edeceksek kapatalım kulübü gidelim.

Bir de yönetime değinmek istiyorum, dün maçı terketmeleri büyük rezillikti. Ha futbolcular maç oynanırken sahayı terkedip soyunma odasına gitmiş ha maç oynanırken yönetim tribünü terketmiş. Takımı ilk mağlubiyette, ilk protestoda yalnız bırakmak yakışmadı. Hele ki Bursaspor'un maçlarını canı pahasına izleyen bir Başkan'dan görevi devralmışken...

Uzun lafın kısası zehir olan bir bayram, yeni sezona dair beklentilerini 2 maçta minimuma indirmiş taraftar, kaosa sürüklenen bir Bursaspor... Allah sonumuzu hayır etsin.

twitter.com/EKoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder