18 Ağustos 2013 Pazar

No Belluschi No Party



Avrupa Ligi'ndeki Vojvodina rezaleti sonrası değişen teknik heyetle birlikte yeni umutlar yeşerterek ekran karşısına geçtik Eskişehir maçı için. Ancak 90 dakikanın sonunda biraz daha dibe battık.

Daum Vojvodina kadrosunda iki değişikliğe giderek orta alanda Murat yerine Musa'ya, sol kanatta Ferhat yerine Tuncay'a formayı vererek maça başladı. Açıkçası oyun anlayışımız direk beraberliği elde tutup olursa 1 tane kontradan veya duran toptan denk getirip galibiyete uzanmak şeklindeydi. Kaldı ki o beklediğimiz gole 11.dakikada çok yaklaştık, köşe atışında Pinto'nun 90'a giden kafa şutunu Boffin güzel çıkardı ve maçı dengede tuttu. 85.dakikada kazandığımız penaltıya kadarda en net gol girişimimiz buydu zaten.

Eskişehirspor ise bizim kadar olmasada vasat bir oyun sergiledi maç boyunca ama önce Civelli ardından Erkan Zengin faktörü 75'ten sonra devreye girerek maçın kopmasını sağladı. Açıkçası gol dakikasına kadar Civelli hatasız bir maç çıkartıyordu, gol anında da ''en kötü karar, kararsızlıktan iyidir'' tezinin canlı örneği gibiydi resmen. Vursam mı vurmasam mı tereddütleri arasında yapabileceği en kötü vuruşu yaparak 0-0 giden maçta Eskişehir'i öne taşıdı istemedende olsa. Bu savunma arasındaki uyum sorunundan daha çok dert yanacağız bu gidişle, neticede takım savunmasını oluşturan 5'liden (kaleci + defans 4'lüsü) 3'ü bu sezon ilk kez yan yana geldi bu sıkıntıları umarım en kısa zamanda aşarız.

Civelli'nin içeri vurduğu topta ortayı yapan Erkan Zengin 4 dakika sonrada bu sefer sol kanattan yüklendi Şener'i dar alanda çalımlayıp ortasını kesti ve maalesef Vojvodina deplasmanında olduğu gibi yine rakip hücumcuya kafayı vurduran İbrahim olunca skor 2-0'a geldi ve maç koptu.

85'te NDiaye'nin kıyağı ile kazandığımız penaltıy Pinto kaçırdı maalesef ancak kaçırmasada maçın seyri çok değişmezdi kalan dakikalarda. Neticede koca 90 dakikada %100 lük diyeceğimiz bir pozisyona giremeden tamamladık. İlk yarı bir kornerde Pinto'nun kafası, ikinci yarı bir kornerde kazandığımız penaltı dışında akla gelen ufak tefek bir iki atak daha var o kadar. Musa - Şamil ortasahasıda bekleneni veremedi doğal olarak. Her topu yana oynayan, topu ayağına aldı mı dikine değil paralel olarak top süren Şamil ile rakibin her feykine kıçını dönerek çalım yiyen Musa ile üretken olmak mümkün değil zaten.

Umarım ve dilerim ki Belluschi en kısa sürede sakatlığını atlatıp takıma döner onsuz hakkaten beter haldeyiz. Yerine bir Musa oynuyor bir Murat oynuyor hepten sinir hastası oluyoruz. Kişisel kanaatimi söyleyeyim bu takımda Belluschi'nin alternatifi olacak tek adam Emre Pehlivandır. Ancak bu senede forma yüzü görmesi zor gözüküyor, kiralık gitmeside muhtemel bence.

Artık ümitler Galatasaray maçında, inşallah galibiyet hasretimizi dindiririz ve biraz olsun battığımız şu bataklıktan çıkıp camia olarak nefes alırız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder