22 Ekim 2013 Salı

90+ Adalet




Milli maç arasından sonra lige nasıl dönüş yapacağımız merak konusuydu. Hem takım olarak hem tribün olarak, her ne kadar Karabük deplasmanında kazanarak araya girmiş olsakta son iç saha maçı olan Akhisar maçı ve sonrası hala akıllardaydı.

Daum ilk 11'de Karabük'te kazanan kadrodan sadece Yasin'i kesmiş sarı kart cezası biten Şamil'e tekrar formayı vermişti. İlk düdükten itibaren futbolu özleyen bir takım ve tribün vardı Bursa Atatürk Stadı'nda. Sahadaki futbolcusundan, tribündeki taraftarına kadar herkes adeta galibiyete hasretini dindirme yemini etmişçesine istekliydi. İlk yarıda Kayserispor'a tek atak şansı verdik ondada Cleyton'dı sanırım çok şık bi pas atarak arkadaşını pozisyona soktu ancak Frey harika zamanlamayla topa sahip oldu. Bunun dışında rakibi üzerinde sürekli baskısını hissettiren bir Bursaspor vardı sahada ancak gol bir türlü gelmiyordu.

Rakibin beraberlik için sahaya çıkması ve golün ilk yarı boyunca gelmemesi ''Akhisar maçının kopyasımı olacak?'' sorusunu akıllara getirsede takımın o maça göre inanılmaz arzulu ve baskılı bir oyun ortaya koyması tribünleride tetikliyordu.

İkinci yarıyla birlikte Kayserispor'un zaman geçirme ve sertlik konusunda vitesi arttırması ve hakemin ilkyarıdan bu yana süre gelen tekme tokat dayak yememize prim tanıyarak maçın gerilimini tırmandırması takımımızı yıldırmayıp aksine dahada hırslandırmıştı. 60.dakikada verilmeyen penaltımızdan sonra dahada oyuna ağırlığını koyan takım maçın geçtiğimiz haftaki Akhisar maçının değil iki sezon önceki Mersin İY maçının kopyası olacağının sinyallerini vermişti. Nitekim Civelli'nin pozisyon başlangıcında faul yaptığı atakta Belluschi'nin pasında topla buluşan Batalla topu ağlara gönderip yine Kapalı Kale Arkası tribünlerine koşuyor ve takımını sinir harbinden zaferle çıkartmanın mutluluğunu tüm şehre yayıyordu. Maçta perdeyi oyuna son dakika giren Şener'in asistinde genç Enes kapatıyordu ve takım uzun bir zamandan sonra iç saha galibiyetiyle haftayı sonlandırıyordu.

Batalla'nın golünde Civelli'nin yaptığı faulu inkar etmek bize yakışmaz elbette ancak maç boyu oyuncularımzıın bileklerine basılması, ayaklarına atılan kasıtlı tekmeler, verilmeyen penaltımız 90 dakika boyunca o kadar net doğrandık ki inanın böyle bir golle kazanmak beni üzmedi aksine daha çok mutlu etti. Maç öncesi Kayserispor'un taktik tahtasına Prosinecki ne yazdı çok merak ediyorum böyle bir futbol anlayışı yok yani, olmamalı. Allah'a şükür kazanan taraf biz oldukta şu çağ dışı futbola puan kaptırmadan yolumuza bakıyoruz. Şimdi önümüzde bir Konyaspor deplasmanı var üç maçtır gol yememe ve iki maçtır kazanma serimizi sürdürerek Fenerbahçe maçı öncesi bir üç puanı daha hanemize yazdırırız umarım.

Son olarak bir dipnot: İkinci yarıda kale arkasında Bursaspor'umuzun golünü fotoğraflamayı bekleyen basın mensuplarının üzerine doğru topa abanarak reklam panolarına vuran Alper Uludağ'ın suratında şişe patlamasıda bu geceki bir diğer ''İlahi adalet'' örneğiydi.

Tekrardan bu gece galibiyette emeği geçen herkesin ayağına sağlık, stadyumdan keyifli bir şekilde evime yürümeyi özlediğimi bu gece anladım. BURSASPOR SEN ÇOK YAŞA!

twitter.com/EKoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder