23 Kasım 2013 Cumartesi

Krizden fırsat doğar mı ?



Sanırım sezonun en berbat maç sabahına uyandık bugün. Dün ortalığı kasıp kavuran ''Batalla krizi''nin etkileri tüm camiayı sarıp sarmalamışken ligin bu seneki kuvvetli ekiplerinden Kasımpaşa ile oynayacağımız maçın önemi bir kat daha arttı.

Batalla krizi ile başlayalım, Bursaspor'da ki 5.sezonunu geçiren Arjantinli yıldız dün şok bir kararla şehire ve takıma veda etmiş gözüküyor. Şimdilik olayın üç cephesi var; Batalla, Bursaspor Yönetimi ve Suzan Naguf.

Naguf'a göre ''Batalla Bursa ve Bursaspor'u çok seviyor. Ancak teknik heyetle problemi var. Bu problem çözülmediği için psikolojisi bozuk ve oynamak istemiyorErkan Körüstan'a göre ''Pablo’nun içinde bulunduğu psikolojik sorunlar var. Pablo, takıma ve Bursa’ya karşı saygısızlık yaptı. Maalesef başka etkenlerde var gibi geliyor. Eski yöneticilerin konudan haberi var ve twitler atılıyor. Birileri kafasını karıştırıyor.'' Olayın üçüncü cephesi Batalla'dan ise -veda mektubu- dışında bir açıklama yok şimdilik.

Öncelikle Batalla bu kulübün efsanelerindendir bana göre. Geride kalan 4.5 senede bu takıma verdiklerini saymakla bitiremeyiz. Bu takımın, elde edilen başarıların hemen hemen hepsinde başı çeken bir ismin arkasında bir kaos ortamı bırakarak gitmesini benim aklım almıyor. Ne olduda böyle olduk, işler bu noktaya nasıl geldi ? Önümüzde bir sürü komplo teorileri var bunların en başındaki -transfer- olayına ben çok inanmak istemiyorum açıkçası. Bu adam gitmek istese Vojvodina'ya elendikten sonra -bana müsade- diyerek transfer sezonu açıkken giderdi (yani tabiki elini kolunu sallaya sallaya gidemezdi ancak gitmek istediğini bildirip sözleşme uzatma kısmına hiç girmezdi) onu da geçtim gerçekten gitmek istiyorsa bile bizim tanıdığımız bildiğimiz Pablo devre sonuna kadar elinden geleni yapıp takımı yarı yolda bırakmazdı. 'Takımı satmak' ithamını ben ona yakıştıramıyorum hele hele bir de bu olayların sebebini onun ağzından dinlemeden bunca yıllık emeklerini gömerek eleştirmek yanlış bence.

Batalla bu kulüpte ebediyen kalmayacaktı ve elbette bir gün ayrılacaktı bunu hepimiz biliyoruz ancak onun gibi efsane ile problemli ayrılmak benim içime sinmiyor. Bu iş nasıl oldu da bu noktaya kadar geldi dediğim gibi anlamak çok güç. Batalla bu takım için hele hele bu sezon o kadar kilit bir rolde ki saha içi sonuçlarının 1.planda olduğu camiada onun gibi bir adamı mutlu edememek kendi bacağına sıkmakla eşdeğer birşey. Teknik heyet veya yönetimsel bazda bir ihmal veya yanlış umarım yoktur, Erkan Başkan'ın dediğine göre bir problem yok ancak bu konuda kesin karara varmadan önce Batalla'nın da söz hakkını kullanması şart.

İşin bir de eski yönetim boyutu var. İlhan Uslu'nun dün attığı ''Batalla'sız bir Bursaspor düşünülemez'' twiti ve bir kaç saat sonra NTVSpor'un duyurduğu ''Batalla çıkmazı...'' haberi insanların aklında soru işareti bıraktı haliyle. Dünde Erkan Körüstan'ın  İlhan Uslu'yu kastederek ''Eski yöneticilerin konudan haberi var ve twitler atılıyor. Birileri kafasını karıştırıyor.'' açıklamasının ardından Uslu'nun Körüstan'ı doğrular nitelikteki ''Ben takımımı desteliyorum, yönetimi değil.Daha yeni başladık...NOKTA'' twiti ortalığı hepten karıştırdı. Daha yeni başladık diyerek kastedilen nedir ?  Şu olaydaki tüm sır perdesi bi kalksada bizde kime güvenip kime güvenemeyeceğimizi bir anlasak çok güzel olacak.

Batalla mevzusu ile alakalı olarak bir de şuna değinmek istiyorum. Bursaspor elbet kişi ve kurumlar üstü bir camia bunda zaten herkes hemfikir. 50 senede kimler geldi geçti ama Bursaspor kimi zaman başarılı kimi zaman başarısız olsa da hep ayakta kaldı. Bugün de yarın da öyle olacak bu bir gerçek zaten. Bu kaos ortamında insanları bir de Bursasporlu - Batallasporlu diye ayrıştırmanın hiçbir lüzumu yok. Batalla Bursaspor'un efsaneleri arasına giren bir adam, insanların bunca yıllık emekleri karşılığı ona sahip çıkması gayet normaldir  ve ayrılış sürecine dair tüm gerçekleri bu taraftarın öğrenmeye, sorgulamaya hakkı vardır. İnsanların bunu Batalla'yı Bursaspor üstü bir konuma koymak olarak algılamaması gerekir.

Kasımpaşa maçına dönecek olursak sezon başından bu yana iç sahada yaşanan gerilimi yüksek protestosu bol maçlara bünye alıştı. Bugün maçın gidişatına göre nasıl bir tutum hakim olucak tribünlere merak konusu. ''Her kriz içinde fırsat barındırır'' derler ya işte benim bugüne dair tek umudum bu. Bu kaos ortamında bugün tribün bölünmeden tek yürek olarak sahaya etki yaparsa bu maçı koparabiliriz. Bu fırsat konusunda bir diğer beklentim ise Emre Pehlivan. 20 yaşındaki yetenekli orta sahanın bugün ilk 11'de görev almasını çok istiyorum. Batalla ve Belluschi'nin yokluğunda ikisinden birinin mevkisinde formayı Emre'ye vermek artık çokta zor olmamalı.

Son olarak Daum'un Sestak ve Pinto konusundaki tutumu da bugüne dair bir başka soru işareti. Alman hoca daha önce yabancı kontenjanı açık olmasına rağmen 5 yabancıyla maçlara çıkıp bu ikiliyi kadroya almamıştı. Bugün elde 4 yabancıyla sahaya çıkacağımız garanti ve hücum anlamında eksik kalmış iken kurt hoca Ocak'ta yol vereceği dünden belli olan bu ikiliye karşı tutumu nasıl olacak maç saatinde görücez.

Herşeye rağmen İNADINA iyi oyun, iyi mücadele, iyi tribün ve iyi bir skor ile geceyi kapatmak ümidiyle...

twitter.com/ekoncak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder