Avrupa Ligi'nde seribaşı olma durumumuz ?

Bu yazıda Bursaspor'umuzun 3.öneleme turunu geçtiği takdirde Avrupa Ligi Play Off Turu'nda seri başı olma şansını incelemeye çalıştık..

"Avrupa Ligi Play Off  Turu"na doğrudan katılma hakkı elde eden 18 takımdan puanı Bursaspor'dan yüksek olan 11 takım şunlar :

Tottenham                    69.592

Dinamo Kiev                68.591

Braga                           62.833

Fiorentina                     42.829

Spartak Moskova          40.766

AZ Alkmaar                  39.445

BJK                             34.900

Genk                            26.880

Dnipro Dnipropetrovsk  23.951

Real Betis                    17.605

Eintracht Frankfurt        15.922

Bu 11 takıma Şampiyonlar Ligi 3.öneleme turunda oynanacak ve puanları Bursaspor'dan yüksek olan  Fenerbahçe(46.400)/Salzburg(28.075) ve Paok(28.800)/Metalist Kharkiv(62.451) maçlarının elenen takımlarıda eklenecek ve toplam sayı 13 olacak.

Dün akşam oynanan Avrupa Ligi 2.öneleme turu maçları sonucu 3.öneleme oynamaya hak kazanan puanı Bursaspor'dan yüksek takımlar  :

Rubin Kazan                 58.266

Standart Liege              45.880

Hapoel Tel Aviv             29.575

Lech Poznan                23.650

Trabzonspor                 21.400

Zilina                           15.841

Avrupa Ligi 3.öneleme turuna doğrudan katılma hakkı elde eden puanı Bursaspor'dan yüksek takımlar  :

Stuttgart                       59.922

Sevilla                          55.105

Udinese                       42.829

Club Brugge                 36.880

Saint Etienne                26.800

F.C Zürih                      16.785

Bu 12 takıma yukarıda direkt Play Off oynayacak 13 takımı eklediğimizde "Avrupa Ligi Play Off Turu"nda Bursaspor'dan yüksek puanlı takım toplam 25 gözükmekte yani Bursaspor en iyi puanlı  26. takım olarak 31 takımın seribaşı olacağı Avrupa Ligi Play Off Turu"na katılacak tabiki şimdilik.Burada bu 12 takımında Bursaspor gibi Avrupa Ligi 3.öneleme turunu geçip "Avrupa Ligi Play Off Turu"nda mücadele edeceği öngörülmüştür.3.önelemede sürpriz olup bu 12 takımdan elenenler olursa örneğin 2 takım elenirse Bursaspor  24. takım olabilecektir.

Buraya kadar herşey güzel.Keyfimizi bozacak tek şey ise Şampiyonlar Ligi 3.öneleme turunda puanı Bursaspor'dan yüksek takımların elenip "Avrupa Ligi Play Off Turu"na katılabilecek olma ihtimalleri.3.önelemeyi geçip 26. takım olduğumuzu düşünürsek "Avrupa Ligi Play Off Turu"nda seribaşı olabilmemiz için aşağıda büyük harfle yazılmış takımlardan en fazla 5 tanesinin elenmesi gerekmekte.

Nordsjaelland               ZENİT St. Petersburg

PSV                             Zulte Waregem

LYON                           Grasshopper

BASEL                         Maccabi Tel Aviv

Ludogorets Razgrad     PARTIZAN

Dinamo Tiflis                STEAU BÜKREŞ

APOEL                         Maribor

CELTIC                        Elfsborg

AUSTRIA WIEN            Hafnarfjördur

Nomme Kalju                VIKTORIA PLZEN

DINAMO ZAGREB        Sheriff

Bursaspor'umuzun Avrupa Ligi Play Off Turu"nda seribaşı olabilme ihtimallerini ortaya koymaya çalıştık.Takımımızın iyi bir sezon geçirmesi dileğiyle tüm oyuncularımıza sakatlığın olmadığı hayırlı bir sezon dileriz..

Osman Aydın

Anahtar; ilk yedi maç

Süper Lig'de 2013-2014 sezonunun fikstürü dün çekildi ve artık heyecan bir adım daha yaklaştı. Tahmini tarih olarak Süper Lig'e 18 Ağustos'ta Eskişehirspor ile başlıyoruz.

Resmi maç takvimimiz ise 30-31 Temmmuz ile 6-7 Ağustos'ta yapacağımız Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme turu ile başlayacak. Muhtemel rakiplerimiz; Olympique Lyon (Fransa), Zenit (Rusya), PSV (Hollanda), Metalist (Ukrayna), PAOK (Yunanistan). Ardından tahmini olarak 18 Ağustos'ta Eskişehirspor deplasmanı ile lige 'merhaba' diyeceğiz ve 20-21 Ağustos'ta 3.Ön Elemeyi geçersek Şampiyonlar Ligi Play Off'u için ilk maça çıkacağız. Ardından yine  tahmini olarak 25 Ağustos'ta Galatasaray ile içerde oynayıp 27 Ağustos'ta CL'de gruplara kalmak için savaşacağız. 3. Ön Elemede veda edersekte 22-29 Ağustos tarihlerinde UEFA'da gruplara kalmak için play off oynayacağız.

Biraz daha sadeleştirmek gerekirse ;

30-31 Temmuz : Şampiyonlar Ligi 3.Ön Eleme Turu ilk maçı
6-7 Ağustos : Şampiyonlar Ligi 3.Ön Eleme Turu ikinci maçı
16-18 Ağustos : Eskişehirspor - Bursaspor
20-21-22 Ağustos : Şampiyonlar Ligi / UEFA AL Play Off ilk maçı
24-25 Ağustos : Bursaspor - Galatasaray
27-29 Ağustos : Şampiyonlar Ligi / UEFA AL Play Off ikinci maçı
31 Ağustos - 1 Eylül : Antalyaspor - Bursaspor

İnanılmaz sıkışık ve bir o kadarda zorlu bir fikstürle sezona başlayacağız. Bunun yanında 4 İstanbul takımıylada ligin ilk yarısında Bursa'da oynayacağız ikinci yarı şampiyonluk yarışının kızıştığı dönemde ise İstanbul deplasmanları bizi bekliyor olacak, her ne kadar sonuç olarak her takımla ikişer kez oynayacak olsakta bu da bir handikap bence. Ayrıca takım ikinci yarı 8 deplasmana gidecek bunlardan 4'ü İstanbul, 2'si Kayseri, 1'i Manisa ve 1'i Ankara. Sezonuda içerde Gaziantep maçı ile kapatacağız umarım şampiyonluk maçımız olur...

Yukarıda yazdığım 7 maçlık zorlu serinin ardından sanırım bir Milli maç arası girecek ve o boşluktan sonra Beşiktaş maçı ile sezona devam edeceğiz. O araya kadar oynayacağımız 7 maç hem Hikmet Karaman'ın Bursaspor kariyeri hem de şehrin yeni sezon heyecanı için çok kilit 7 maç. Şahsen benim gerçekçi beklentim UEFA'da gruplara kalmak ve ligin bu zorlu fikstürdeki ilk 3 maçtan minimum 5-6 puan ile çıkmak.

Hikmet Hoca 2 sezon önce son 12 maçta teslim aldığı Gaziantep ile 8 galibiyet 1 beraberlik 3 mağlubiyet yapmıştı. Ancak ertesi sezonunda Antep ile lige ilk 4 maçta 3 mağlubiyet ile başlayıp ardından inişli çıkışlı bir grafik çizmişti (5 galibiyet, 6 beraberlik, 9 mağlubiyet) ve son 14 hafta Bursasporumuzun patronu olarak 8 galibiyet 3 beraberlik 3 mağlubiyet almıştı. Kadro kalitelerimiz tabiki kıyaslanamaz ancak umarım bizde Gaziantep ile aynı durumu yaşamayız. Bizim Avrupa'da bir travma yaşamadan gruplara kalıp ligede iyi bir başlangıç yapmamız şart. Bu yüzden ilk 7 resmi maç tam bir bıçak sırtı. Allah'ın izniyle umarım şu zorlu fikstürde iyi bir başlangıç yaparız ve devamıda gelir.

Son olarak Frey ve Civelli transferleri ile yabancı kalitemizi 1-2 level daha yukarı taşıdık diye düşünüyorum. Bana göre forvete yapılacak bir Eren Derdiyok takviyesi ve Belluschi'nin yanına bir yabancı ön libero transferi ile taş gibi alternatifli bir takım oluruz. Ben açıkçası Pinto'nun takımda kalmasından yanayım, gerçekten iyi bir golcü. Hikmet Hoca'nın biraz üstüne düşmesi birazda yapılacak forvet transferi ile forma rekabetine girmesi Bursaspor'a inanılmaz bir kazanım olarak geri dönecektir diye düşünüyorum.

Şimdiden yeni sezon tüm camiamıza hayırlı olsun diyelim ve ilk resmi maçımız için gün saymaya devam edelim... Son söz olarak : İSTİYORUZ ŞAMPİYONLUĞU İNATLA !

Renato Civelli'yi tanıyalım...

Boca Juniors'un transfer teklifini reddedecek kadar River Plate taraftarı,futbolcu olmasaydı muhasebeci olacağını söyleyecek kadar partneri İbrahim Öztürk'e benzeyen bir futbolcu Civelli.

Renato Civelli'nin Ligue 1 serüveni 2006 Ocak ayında Banfield'dan Marsilya'ya transferi ile başladı. Bu tarihten 2010 Ocak ayında Nice takımına transfer olana kadar Marsilya ve Arjantin Ligi arasında mekik dokudu. 2006-2007 sezonunun hayalkırıklığı yaratan oyuncuları arasında gösterilen Civelli, Marsilya'da Zubar ile iyi bir ikili oluştursada hatta Zubar ile oynamanın performansı açısından daha faydalı olduğunu söylemesine rağmen Givet, Hilton, Julien Rodriguez, Diawara ve hatta Heinze ile her sezon yapılan stoper transferleri kadroda yer bulma şansını azalttı Civelli'nin. Bu dönemde kendisine Arjantin,İtalya ve Nice dışında farklı Ligue 1 kulüplerinden teklifler olmasına rağmen Nice'i tercih ettiğini söylemişti Civelli..

Civelli'nin belirgin en büyük zaafı, tek hamlelik oyuncu olduğu için hareketli forvetlere karşı yaşayacağı zorluk olacaktır. Tandemi oluşturacağı partneri İbrahim bu konuda en büyük desteği Civelli'nin, tabi birde önlerinde oynayan ikilinin göstereceği hem defansif hemde ofansif performans Civelli'nin performansına direkt etki edecek. Yasin - Belluschi ikilisi yada transfer edilecek ve bu ikiliden biri olacak yeni transferin performansı da Civelli'nin performansına direkt etki edecek bir unsur. Hikmet Hoca'nın Edu'yu takımda tutmamasına gerekçe gösterdiği "top bizdeyken gösterdiği olumsuz performans" yani başka bir deyişle çıkarken kaptırılan toplar çok fazla olmamalı ve kontrada hazırlıksız yakalanmamalı stoperlerimiz.

Civelli'yi izlerken hep Lugano'ya benzetirdim oyun stili olarak, haksız olduğumuda düşünmüyorum. Rakip forvetlere yapışması, sindirmesi, telaffuz edilmek istemesede oyunun izin verdiği ölçüde çirkefliğini hep Lugano'ya benzetirdim. Lugano'da ligimizde oynarken rakip takım taraftarları tarafından açıkça eleştirilse de içten içe takımlarında görmek istedikleri bir oyuncuydu aslında.


Civelli burada ne yapar sorusuna gelince ; Kornerlerde ceza sahasını karıştırır, diğer oyuncularımıza alan açar, gerektiğinde ve gol için risk alınması gereken durumlarda Nice'te yaptığı gibi forvet mevkisine takviye olarak gidebilir. Topu oyuna sokma ve takıma geri alandan liderlik konusunda da faydalı olacaktır Civelli.Futbol yaşamının en olgun ve verimli döneminde takımımıza geldiğini düşünürsek ihtiyacımız olan bir bölgeye yapılabilecek en önemli transferlerden biri Civelli.Umarım kısa sürede uyum sağlar hem defansif anlamda hemde ofansif anlamda katkı vermeye başlar.

Bienvenida Civelli....



Osman Aydın

Az laf çok iş...

1 Temmuz'da 35 futbolcuyla başlayan Avusturya kampımızda dün 12.günü geride bıraktık. Bugünden itibaren kamp 27 futbolcuyla devam edecek, dün alınan kararla Taha Can, Batıcan, Oğulcan Çağlayan, Oğulcan Şahin, Mert Ilıman, Mustafa Acun, Gökhan Karataş ve Ertuğrul Ersoy bugün itibari ile yurda döndü.

Geride kalan 3 hazırlık maçında Taha Can 45 dk, Batıcan 20 dk, Oğucan Çağlayan 15 dk, Oğulcan Şahin 40 dk, Mert Ilıman 70 dk, Gökhan Karataş 10 dk, Mustafa Acun 10 dk ve Ertuğrul Ersoy'da süre alamadan yurda döndü.

Taha Can'ın kendine kulüp bulması istenmiş, Batıcan, Mert, Mustafa Acun ve Ertuğrul Ersoy'un kendi yaş kategorilerinde mi yoksa A2 veya pilot takımda mı değerlendirileceği şimdilik belirsiz. Oğulcan Çağlayan, Oğulcan Şahin ve Gökhan Karataş'ın ise  henüz prof sözleşmeleri olmadığı için pilot takıma gitme ihtimalleri henüz yok.

Bu gençlerin yollanışları açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı. ''Neden gittiler neden geliyorlar ?'' diye sormadan edemiyor insan. Avusturya'ya git 12 gün kamp yap tam maç bile oynayamadan geri dön. Hani deniyor ya ''kamp yemeleri bile yeter'' diye ben hiç o fikirde değilim. Bu çocuklar zaten Faruk Korkmaz ve yardımcı antrenörler eşliğinde A Takımdakilerden ayrı çalışmalarını sürdürüyorlardı. Yani stoper Batıcan Pinto'ya karşı oynamadıktan sonra, santrafor Oğulcan Çağlayan Serdar Aziz'e İbrahim Öztürk'e karşı oynamadıktan sonra bu kampın Vakıfköy'le arasındaki tek fark Bursa - Seefeld arasındaki sıcaklık farkı oluyor. Bu çocuklar bu yüklemeleri, fitness çalışmalarını pek ala tesislerde de yapabilirdi.

Bu takımın teknik patronu Hikmet Karaman'dır, eyvallah. Gerekirse Batalla'yı bile bu takımdan yollama yetkisine sahip midir ? Evet sahiptir. Ancak benim isyan ettiğim nokta basına karşı bu kadar çok 'altyapı' demeci verip icraate geldi mi yok denecek kadar azda kalması.

Düşünün ki ben Gökhan Karataş'ım bir gün açıyorum gazeteleri bakıyorum A Takım antrenörüm bana ''Messi'' yakıştırması yapmış. Sonra A Takımla ilk kez yurtdışı kampına gidiyorum 3 hazırlık maçında sadece 10 dakika süre alıp ülkeye dönüyorum. Messi, Gökhan'ın yaşındayken Barcelona'da full oynuyordu ya bu da ayrı bi trajikomik olay. Ya da düşünün ben Oğulcan Şahin'im teknik patronum ''Türkiye'nin gelecekteki en iyi sol beki'' yakıştırması yapıyor ancak 3 hazırlık maçında sol bek mevkiinde santrafor Batuhan'dan daha az süre alıyorum. Anlatmak istediğim bu çocukların yaşları daha henüz 16-17 psikolojilerini göz önünde bulundurmak lazım. Bu çocukları basına karşı ya hiç şişirmiyceksin ya da en azından şişirdiğinin yarısı kadar bir şansı çok görmeyeceksin. Umarımm ilk şıkkı tercih eder Hikmet Hoca ve bu şehrin yumuşak karnı olan altyapı konusunda daha fazla konuşup sempati kazanmaya çalışmaz.

Son olarak Taha Can'a değinelim, benim en inandığım adamlardandır. 9 yıllık Bursaspor kariyerinden sonra artık yeni bir maceraya yelken açacak. Artık Bursaspor forması giymeyecek olmasından dolayı üzgünüm ama kendi kariyeri için artık geç kalınmış bir adım atacağı içinde onun adına sevinçliyim. Şamil'in bile gelip stoper oynadığı yerde zaten durması onun zararına olurdu. Düzenli oynayacağı bir takımda kendini gösterip ileride kendisine güvenmeyenleri mahçup edeceğine inanıyorum. Onunda yolu tekrardan açık olsun.

Gözler artık akşamki Dortmund maçında gönül ister transferleri tamamlamış bir kadroyla çıkalım karşılarına ama maalesef yine Musa'yı falan izleyeceğiz sanırım. Yinede saldır Bursasporum!

Gelenler - Gidenler...

Transfer sezonunda günler ilerledikçe hareketlilikte artıyor. İlk etap çalışmalarının ardından kulüp bulmaları istenen 20 oyuncumuzla birlikte, futbolu bırakan kaptan Ömer Erdoğan, sözleşmesi uzatılmayan Vederson ve son olarakta Scott Carson ile yollar ayrıldı.

İngiliz file bekçisi Carson ise  2 senelik Bursa macerasının ardından Ada'ya geri dönerek Wigan Athletic ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Carson bana göre ligin üst düzey kalecilerinden biri olmayı başarmıştı. Her ne kadar bir kaç kötü gol yiyerek fiyakayı bozsada en azından o dönemde ismi bizimle anılan ve sonradan Beşiktaş'a gelen Mc Gregor'dan kat be kat iyi olduğunu kanıtladı inşallah gittiği ücrettede Gregor'u katlamıştır.

Yeni sezonda Wigan ile Champiosnship'ten Premier Lig'e yükselme mücadelesi verecek Carson. Bu transferde minik oğlu Hayden'in hastalığı şüphesiz en büyük etken. Bu vesileyle hem minik kardeşimize acil şifalar dileyelim hem de Carson'a verdiği emekler ve zamanında bize yaşattığı en büyük gurur olan İngiltere Milli Takımı'na Premier Lig dışından seçilen tek oyuncu olmasından dolayı teşekkürlerimizi sunalım...

Gelen oyuncularımıza bakalım birazda. Vederson'un ardından sol beke gelen isim Taiwo olunca insanın çıldırası geliyor resmen. Bu transferde aslan payı Barış Güçlü'nün elbette, kendisini yakından tanıyan Trabzonsporlu arkadaşımız Tanju Eren'in dün bu transferin perde arkası detayları onun ne kadar doğru bir hamle olduğunu gösteriyor.

''Milan'la Taiwo pazarlıkları çok sert geçti. Bursa, Milan'ın Vergara için 'Non-Eu' statüsünü boşaltmak zorunda olmasını harika kullandı.''

''Trabzonspor'un iki beki Cech ve Emerson neredeyse 3 milyon. Taiwo 0. Barış Güçlü'nün büyük fark yaratacağını söyledim. Bu daha başlangıç.''

''Bu arada daha önce yazamadım, boş yere günah aldı Bursasporlular. Bursaspor, Jokic'den çok daha iyilerini almak için kendi vazgeçti. Aldı da.''

Taiwo'yu çok fazla anlatmaya gerek yok bence, şimdiden onu izlemek için sabırsızlananlardanım. Şamil ile Yasin konusunda şimdilik negatife daha yakınım. Ben ikisininde Musa veya Murat'tan bir farkı olduğunu çok düşünmüyorum. Hele ki Şamil'in stoper alternatifi olarak görülmesi başta Taha Can olmak üzere Süheyl'e Batıcan'a Ertuğrul'a yazık etmek bana göre. Neticede elimizde İbrahim ve Serdar gibi iki stoper var birde yabancı stoper alacağımızı düşünürsek etti üç. Bu takımın sezon içinde minimum 3-5 maç görev alacak/sıra gelecek 4.stoperide altyapımızdan çıkartamayıp Şamil'e muhtaçsak Vakıfköy'de boşuna umut besliyoruz demek.

Bunlar dışında gündemimizdeki isimler gerçekten kaliteli Frey olsun Civelli olsun Rafik Djebbour olsun Kalou olsun gerçekten bu takıma kağıt üzerinde üst düzey katkı yapacak isimler. Umarım bu isimlere veya aynı kalitedeki isimlerede birer hoşgeldin yazısı yazmak kısmet olur... Tekrardan gidenlere güle güle, gelenlere hoşgeldin diyelim, Bursasporumuz için hayırlı olsun.

twitter.com/EKoncak