Bölükte digiturk olmadığından mütevellit sadece kupa maçlarını izleyebildim ve her defasında içim cız etti orada olup takıma destek vermek ne güzel olurdu halbuki. Neyse gelelim söylemek istediğim şeylere;
Askere gelmek için bundan güzel bir zamanı istesem de tutturamazdım herhalde. Takımın hali, hocanın durumu, Batalla'nın bir kalemde çekip gitmesi, transfer durumları, ligde alınan istikrarsız sonuçlar ve zamanında kurtarıcı olarak alınan lakin kadro dışı bırakılan oyuncular.
Biz Bursaspor olarak bir şeyleri yapmak basamakları tırmanmak istiyoruz ama bir yandan doğru yaparken diğer yandan yanlış yapmaya devam ediyoruz. Zamanında "ben askere gitmeden Hikmet Karaman bu takımdan gidecek" cümlem şimdi de Daum için geçerli;
"Ben askerden dönene kadar Daum bu takımdan gidecek."
Son olarak bu takımın 15 Mayıs 2004 yanında olanlar bugünde yarında yanında olacak. Umarım özlem duyduğumuz Bursaspor bizlere kendisini izlettirir.
Elimizde kalan tek koz Türkiye Kupası. Sezon başı kendi kendime bu hedefi koymuştum ve inanıyorum ki o kupa bu sezon bizim avuçlarımızda yükselecek fakat bu demek değildir ki yönetim ve teknik ekip kalmalı.
Son olarak Bursa'da nefes almanın ve tribünde sevdanı haykırmanın kıymetini bilin. Şu anda Vakıfköy'e gitmeyi çok isterdim ama elden bir şey gelmiyor.
6 Kasım sabahı evden ayrılmak için araca binerken son söylediğim sözle sizlere kısa bir süreliğine veda ediyorum.
"Hepinize Bursaspor'lu günler."
"Başka Bursaspor yok..."